Televizyon
21 Haz 2014 10:44 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:20

Turabi, Survivor'ı Tayyip formülüyle kazandı!

Haftalardır, izleyen herkesi sinir küpüne çeviren Turabi, Survivor'ın şampiyonu oldu, ama nasıl? Murat Tolga Şen, Türkiye'de kazanmanın sihirli formülünü açıklıyor!

İlk bölümden bu yana Survivor’ın birincisi belliydi aslında… Haftalar boyu yarışmayı izlerken Turabi’nin gizlice ya da açıktan nasıl kollandığını fark etmişsinizdir. Açıkçası daha önce de adaya böyle tansiyon arttırıcı tipler sokuluyor ve sonuna kadar oyunda tutuluyor ve bu formül işe de yarıyordu. Nihat Doğan, Duygu, 3T Taner… Hepsinin amacı şovu daha entrikalı, daha sinirlenerek seyredebileceğimiz bir şey haline getirmekti ve vakti geldiğinde harcanıyorlardı.

Ama bu kez farklı bir şey oldu ve “iyi aile çocuğu” Gökhan yerine Turabi 2014’ün Survivor’ı oldu, hem de SMS oylarıyla ve ezici bir üstünlükle! (SMS’lerin %65’ini alarak)

Yayınlandığı süre boyunca, Survivor’ı sosyolojik ya da sırf masa muhabbeti olsun diye inceledik durduk. Açıkçası, çevremde Turabi’yi seven, birinci olmasını isteyen hiç kimse yok. Çünkü Turabi hizipçi, küstah, sinir bozucu ve bencil. Üstelik “artık yeter!” dedirtecek kadar dibinden bir kamyon edebiyatçısı ama yine de birinci oldu. Finalde yarıştığı Gökhan ise güç ve kondisyon açısından adanın en iyisi, gerçekten olumlu ve faydalı bir karakter, kavgadan kaçıyor, küçüğünü büyüğünü biliyor. “İyi aile çocuğu” derken öylesine ya da şakadan yazmadım, gerçekten ailesi Gökhan’ı iyi yetiştirmiş, herkes böyle bir arkadaşı, dostu olsun ister.

Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığıyla Turabi’nin Survivor birinciliği ne kadar da birbirine benziyor öyle değil mi? Sağolsun, başbakanın bir cetvelle avuç içimize vurmadığı kaldı ama yine sandıktan o çıkıyor ama muhabbetleştiğimiz hiç kimse, “ben oyumu ona verdim” demiyor. Hepimiz nefret ediyoruz ama birileri seçiyor? Turabi’nin hal ve gidişatı da aynen böyle… Tayyip: Turabi!

Oğlum Survivor’ı izliyor, o da Turabi kazansın istiyormuş, “neden?” diye sorduğumda, “onun paraya daha çok ihtiyacı var” dedi. Olabilir, “ünlüler” takımında yarışanlar sanırım kaldıkları hafta kadar ödeme alıyorlar ama benim bu oğul beyanından anladığım: gariban edebiyatı her zaman iş yapıyor!

Turabi’nin garibanlığını da pek çözemedim, bana kalırsa seçtiği hayatı yaşayan, keyfi de yerinde bir genç arkadaşımız ama kameralar sana dönükken bir şekilde mağdurluk durumu yaratırsan, “anam, babam, bacım, kardeşim” dersen bu halk sana kanıyor. Sonra gelsin oylar…

Tabi, endişeli bir ebeveyn olarak oğlanla oturduk konuştuk. “Turabi gibi evlat istemem, olacaksan Gökhan ol, adamın asabını bozma” dedim, mesajı aldığını düşünüyorum. Gel gör ki, bundan sonra ülkenin rol model alınacak insanları bellidir; başbakan olacaksan Tayyip, Survivor’ı kazanacaksan Turabi olacaksın! Efendilik, iyilik, kibarlık değil acındırma, “ben de sizin gibiyim” deme ama alttan gemini/gemiciğini yürütme zamanı...

Aslında hep öyleydi ya… İbrahim Tatlıses’in Yaşamak Bu Değil plağının kapağı geldi şimdi aklıma, saçı sakalı birbirine karışmış şekilde gazete kağıdına sarılı bir somun ekmeği dişliyordu. Plağı alan dinleyen insanlar gerçekten öyleydi belki ama hepimiz eminiz; İbo türkücü olduktan sonra yavan ekmek yemek zorunda kalmadı.

Halimiz budur; insanlar o kurgulanmış garibanlığa hala kanıyorlar. Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri var, Recep Tayyip Erdoğan ne yapar eder o koltuğa oturur çünkü karşısında, başka ne olduğunu bilmediğim ama gayet efendi duran bir insan (Ekmeleddin) var.

Yani bir kez daha: Turabi, Gökhan’a karşı… Kim kazanır dersiniz?

MURAT TOLGA ŞEN / murattolga@gmail.com