Gündem
26 Haz 2014 16:52
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:21
Show TV'de flaş gelişme! Ciner Grubu soruşturma talep etti!
Ciner Grubu, Show TV’ye el konulmasına dayanak olarak gösterilen yürütmenin durdurulması kararını veren İstanbul 4. İdare Mahkemesi başkan ve üyeleri hakkında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) suç duyurusunda bulundu.
İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin Show TV’nin satışı ile ilgili olarak verdiği yürütmenin durdurulması kararı Bölge İdare Mahkemesi tarafından “Ciner Grubu’na yapılan satışta hukuka aykırılık bulunmadığının, bilakis ‘üstün’ kamu menfaatinin bulunduğu ve ayrıca yürütmenin durdurulması kararı verilirken hukuken geçerli delillerin gösterilmediği” gerekçesiyle kaldırılmıştı.
Ciner Grubu, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na dün verdiği dilekçede, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Show TV’ye el koyma gerekçesi olarak gösterdiği kararı veren İstanbul 4. İdare Mahkemesi Başkanı Sebahat Turan ile Üye Hâkimler Özkan Artar ve Abdullah Denizer’in, açıkça hukuka aykırı bir karar verdiği, yürütmeyi durdurma kararında TMSF’ye emir vererek idari yargı yetkisini kötüye kullandığı, yargılama sırasında hukuk ihlalleri yaptığı, böyle önemli bir davada delillerini göstermeden yetersiz gerekçe ile karar verdiğini belirterek cezalandırılmalarını talep etti.
Dilekçede, yargılamada ve kararda yapılan hukuk ihlallerinin, şikâyet edilen hâkimlerin takdir haklarını ‘doğru’ ya da ‘yanlış’ kullanması ile açıklanamayacak kadar ağır olduğu, açıkça taraflı bir karar verildiği de belirtildi.
Ciner Grubu, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na dün verdiği dilekçede, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Show TV’ye el koyma gerekçesi olarak gösterdiği kararı veren İstanbul 4. İdare Mahkemesi Başkanı Sebahat Turan ile Üye Hâkimler Özkan Artar ve Abdullah Denizer’in, açıkça hukuka aykırı bir karar verdiği, yürütmeyi durdurma kararında TMSF’ye emir vererek idari yargı yetkisini kötüye kullandığı, yargılama sırasında hukuk ihlalleri yaptığı, böyle önemli bir davada delillerini göstermeden yetersiz gerekçe ile karar verdiğini belirterek cezalandırılmalarını talep etti.
Dilekçede, yargılamada ve kararda yapılan hukuk ihlallerinin, şikâyet edilen hâkimlerin takdir haklarını ‘doğru’ ya da ‘yanlış’ kullanması ile açıklanamayacak kadar ağır olduğu, açıkça taraflı bir karar verildiği de belirtildi.
