Gündem
19 Ara 2012 16:15 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:31

ŞAMİL TAYYAR; "MECLİS'İN NİHAT DOĞAN'I OLAMAM ÇÜNKÜ ..."

AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'dan canlı yayında çarpıcı açıklamalar geldi..

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın BDP Milletvekili Gültan Kışanak'ın Diyarbakır Cezaevi'nde gördüğü işkencelere atıf yaparak “Ben olsam ben de dağa çıkardım” sözlerine Ak Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'dan sert yanıt geldi. TV Habertürk'te Medya Kritik programında Serap Belet Douillet'in sorularını yanıtlayan Tayyar, "Bu ifade infiale yol açar, Arınç'ın sözlerine açıklık getireceğini düşünüyorum" dedi.

Serap Belet Douillet: Bülent Arınç'ın "ben de olsam dağa çıkardım" sözlerinin ardından günlerdir yazılıyor çiziliyor. Siz bir tweet attınız dediniz ki, “Hukuksuzluğa dağı adres göstermek empati boyutunu aşar, iki yanlıştan bir doğru çıkmaz” Bülent Arınç bu sözlerle “Dağa çıkın” mı dedi sizce?

Şamil Tayyar: Dağa çıkın dediğini düşünmüyorum, Bülent Bey bizim abi dediğimiz, siyasetin duayen isimlerinden. Duygularını, heyecanını, öfkesini içinde tutmayan onu da kamuoyu ile paylaşan samimi bir insan. Yani vicdanı çok iyi gelişmiş, toplumsal hassasiyetleri de bilen birisi. Zaten kendisi de bir konuşmasında “ne çektiysem dilimden çektim” demişti. Zaman zaman siz duygularınızı kamuoyu ile paylaştığınızda bu çok doğru olmayabiliyor, yanlış anlamalara yol açabiliyor. Bu manada Bülent Bey'in yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. Bu kadar hassas bir konuda kamuoyunda yanlış anlaşılabilecek bir ifadeyi kullanmak doğru olmaz. Çünkü biz yapılan bir yanlışlığa karşı, hukuksuzluğa karşı dağı, hukuksuzluğu adres gösterirsek bu toplumda infiale yol açar. Toplumsal kutuplaşmayı tetikler ve körükler. Bu memlekette herkes acılar çekti. Alevi, Kürt, Türk, ülkücü, solcu çekti ama kimse dağa çıkmadı. Yani biz tabii ki Diyarbakır Cezaevi'nde acılar çekmiş herkesin acısını paylaşıyoruz ve Diyarbakır Cezevi'nde insanlık dışı çok ağır muameleye maruz kalmış ciddi bir kitle var.

MUHSİN YAZICIOĞLU DAĞA MI ÇIKTI?
Şamil Tayyar:
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu 7.5 sene yattı ve bunun 5.5 yılı hücrede geçti. Ama Muhsin Yazıcıoğlu dağa çıkmadı. O nedenle empati yapalım derken eğer biz toplumda ötekileştirici bir yaklaşımı tetiklersek, baktığımda verdiğim mesajın iyi anlaşıldığını düşünüyorum..

PARTİDE SÖZLERİME BÜYÜK DESTEK VAR
Serap Belet Douillet:
Bülent Arınç için duygusal cümleler kuruyor dediniz ama burada üzerine düşünülerek konuştuğu anlaşılıyor. Rakel Dink'ten alıntı yapıyor, Öcalan, Durmuş, İnce öyküsü var."Bir bebekten katil çıkaran karanlık" cümlesine vurgu var. Sizin sözlerinize CHP ve MHP'den destek geldi. Parti içinden de destek oldu mu?

Şamil Tayyar: Şimdi şöyle, bu parti içinde çok tartışılan, böyle bir ayrışmaya yol açacak bir konu değil. Tercih edilen yol bunu parti içinde konuşmak. Biz biraz gazetecilikten geldiğimiz için duygularımızı dışarıya daha kolay vuruyoruz ama benim konuştuğum, görüştüğüm arkadaşlarımızın çoğu bizimle paralel düşünüyor.

Serap Belet Douillet: Empati'nin dozunu aşan bir ifade olduğunu mu düşünüyor?

Şamil Tayyar: Evet aşan bir ifade olduğunu düşünen ciddi bir kitle var. Hem parti tabanında hem de milletvekili grubunda.

CHP VE MHP İLE DÜŞÜNCE BÜTÜNLÜĞÜ OLUŞMUŞ OLABİLİR
Serap Belet Douillet:
Bu konuda CHP ve MHP'nin görüşlerini de paylaşıyorsunuz o zaman?

Şamil Tayyar: Şöyle yani temel doğrularda ortak payda oluşursa tabii ki yani ülkenin birliği bütünlüğü konusunda ortak payda oluştuğu zaman, biz CHP'ydi MHP'ydi bakmayız. Burada da böyle bir düşünce bütünlüğü oluşmuş olabilir. Ayrıca sayın Arınç'ın da “Haydi dağa çıkalım” retoriği içerisinde cümleyi söylediğini düşünmüyorum. Mutlak kendisi de ona açıklık getirecektir. Ama maksadı aşan bir yorum olduğunu düşünüyorum.

KÜRT MESELESİNDE EN RADİKAL ÖNERİLERİ BEN SUNDUM
Serap Belet Douillet:
Kürt meselesi çok komplike, tarihi geçmişi olan bir konu. Sizin çözüm öneriniz nedir?Dün Beşir Atalay'ın “Görüşmeler sürecek, terör bitecek” sözleri de manşetteydi.

Şamil Tayyar: Şimdi Kürt meselesinin çözümü konusunda en radikal önerileri getirenlerden birisiyim. Bu konuda çok ırkçı tezlerin savunucusu değilim. Ben genel affa kadar bir dizi öneriyi gündeme getirmiş hala da savunan biriyim.

DEVLET GEREKİRSE ŞEYTAN İLE DE GÖRÜŞÜR
"Kürt meselesinin çözümünde ateşkes gibi süreçler geride bırakılmalı, PKK artık silah bırakmalı" diyen tayyar, sorunun anayasal düzenleme ile çözülebileceğini söyledi.

Serap Belet Douillet: Peki bu süreçte hep telaffuz edilen Öcalan'la müzakere konusuna nasıl bakıyorsunuz?

Şamil Tayyar: Devlet gerekirse şeytanla da görüşür. Barış ortamının tesis edilmesi ve kanın durmasına vesile olacaksa. Bu görüşmeler yapılır, zannediyorum da yapılıyor zaten...

Serap Belet Douillet: Yani benim söylemim Ak Parti'nin Kürt meselesine yaklaşımına muhalefet anlamına gelmez mi diyorsunuz?

Şamil Tayyar: Kesinlikle, felsefi temelde birleştiğimizi düşünüyorum. "İşte bakın burada işkence olduğu için insanların canı yandı, dağa çıktılar" tespiti doğal ama "ben de olsam yapardım" demek o zaman hukuksuzluğu meşru kılmak gibi bir farklı algıya yol açar. Ben bu tehlikeye işaret ettim..

MECLİSİN NİHAT DOĞAN'I DEĞİLİM
Sosyal medyada attığı tweetlere gelen eleştirileri yantılayan Tayyar, başta Ak Partili arkadaşlarının da üslubunu yadırgadığını, ancak artık alıştıklarını anlattı. Başbakan'la başbaşa görüşmelerde de bunun konuşulduğunu ancak Başbakan'ın onu böyle kabullendiğini söyelen Şamil Tayyar, "Size Meclis'in Nihat Doğan'ı diyorlar" sözlerine şöyle karşılık verdi: Meclis'in Nihat Doğan'ı olamam çünkü Nihat Doğan felsefik bir akımın kurucusu. Benim öyle bir çabam yok.”