Gündem
01 Haz 2010 15:34
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:20
SABAH MUHABİRİ OĞLUNA NASIL HABER ULAŞTIRDI?
İsrail askerlerinin kanlı baskınına hedef olan gemideki gazetecilerden hala haber yok. Sabah muhabiri, bakın oğluna nasıl haber ulaştırdı.
Saldırının hemen öncesinde bir haber geçti Sabah muhabiri. Saldırıdan sonra ise kendisinden haber alınamadı...
Mediha Olgun, dün akşam 22.00 sıralarında oğluna iyi olduğu mesajını iletti. Mediha’nın oğlu Arda’yı arayan bir kişi, bozuk bir Türkçeyle "Anneniz iyi. İki saat sonra sizi arayacak" dedi. Ancak o saatten sonra Mediha’dan bir daha haber alınamadı... Mediha Olgun’un, ailesine mesaj iletmek için Türkçe bilen bir görevliden yardım aldığı sanılıyor... Mediha’nın ailesi, bu haberle birazcık olsun teselli buldu...
Gazze’ye insani yardım malzemesi götüren filo lideri Mavi Marmara gemisindeki SABAH muhabiri Mediha Olgun, kanlı baskını dakika dakika yaşadı. Muhabirimiz, baskının geldiğini anlatan haberi 23.45’te geçti. Olgun’la son görüşme 00.57’de gerçekleşti. İşte Mediha Olgun’un Mavi Marmara’daki tedirginliği anlatan o haberi:
’CAN YELEKLERİ DAĞITILDI’
"Saat 22.30 sularında yapılacak basın toplantısının hemen öncesinde yapıldı anons. İki İsrail savaş gemisinin üzerimize doğru geldiği, güvertede toplanmamız gerektiği söyleniyordu. Yardım filosunu fark eden savaş gemilerinin ’Kimsiniz’ diye anons yaptığı, ardından üzerimize doğru geldiği duyuruldu. İHH yetkilileri, can yelekleri ve gaz maskeleri dağıttı. Heyecan oluştu ister sitemez. Civarda yanan bütün ışıklar, İsrail gemileri sanıldı. Bir ara internet de gitti. ’Karartma olabilir’ diye düşünüldü. Zaten telefonlar çekmiyor, dünyayla bağlantı gemideki üç uydu telefonla kuruluyordu. İHH’dan başka bir yetkili; civarda 3 hücumbot, bir helikopter ve bir denizaltı olduğunu açıkladı. İkinci kaptandan geldiği belirtilen bilgiye göre ise İsrail hücumbotlar ve neronlarla takip ediyordu. Saatler 23.45’i gösterdiğinde heyecan dalgası da dinmeye başladı. Can yelekleri teker teker çıkartıldı. İHH Başkanı ’Panik yok. Böyle tacizler olacaktır’ dedi. Ama gemide bu gece uyku yok gibi."
SÖZCÜYE SORDUK: MEDİHA NEREDE?
SABAH muhabiri Bilge Eser, dün, 08.54’te İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ofir Gendelman’la görüştü. Gendelman, şu açıklamayı yaptı: "Gemide operasyon hâlâ sürüyor. Gemi karaya çekilmedi ve gün içinde İsrail’e ait Aşdod Limanı’na götürülecek. Ülkesine dönmek isteyen Türkler, en yakın havaalanına götürülerek ülkelerine gönderilecek. Dönmek istemeyenler ise İsrail yasalarına uygun olarak gözaltına alınacak. Operasyon, İsrail askerlerine ateş açılması üzerine başladı. İsrail defalarca bu geminin terk edilmesini istedi ve gemideki insanların ülkelerine gönderilmesine yardımcı olacağını söyledi. Çok büyük bir anlayış gösterdik. Açıkça bize meydan okudular. Ancak İsrail askerleri gemiye müdahale ettiğinde önce bıçak, balta ve soparlarla saldırdılar. Biz bekledik. Ancak ateş açıldı. Karşılık vermek zorundaydık. En az 10 ölü var. 30 da yaralı."
’GEMİ KARAYA GELİNCE ÖĞRENİN’
İsrailli sözcü, SABAH muhabiri Mediha Olgun’un durumuna ilişkin olarak, "Hiçbir bilgim yok. Ölü ya da yaralıların kimliklerini gemi karaya gelince görürsünüz" dedi. Müdahalenin uluslararası kara sularında gerçekleşmesi nedeniyle Türkiye’nin olayı uluslararası hukuka götürebileceği yönündeki soruya karşılık "Uluslararası hukuk şöyle der; eğer bir ülkenin egemenliğine saldırı varsa o ülkenin müdahale hakkı vardır" yorumunu yaptı.
Mediha Olgun, dün akşam 22.00 sıralarında oğluna iyi olduğu mesajını iletti. Mediha’nın oğlu Arda’yı arayan bir kişi, bozuk bir Türkçeyle "Anneniz iyi. İki saat sonra sizi arayacak" dedi. Ancak o saatten sonra Mediha’dan bir daha haber alınamadı... Mediha Olgun’un, ailesine mesaj iletmek için Türkçe bilen bir görevliden yardım aldığı sanılıyor... Mediha’nın ailesi, bu haberle birazcık olsun teselli buldu...
Gazze’ye insani yardım malzemesi götüren filo lideri Mavi Marmara gemisindeki SABAH muhabiri Mediha Olgun, kanlı baskını dakika dakika yaşadı. Muhabirimiz, baskının geldiğini anlatan haberi 23.45’te geçti. Olgun’la son görüşme 00.57’de gerçekleşti. İşte Mediha Olgun’un Mavi Marmara’daki tedirginliği anlatan o haberi:
’CAN YELEKLERİ DAĞITILDI’
"Saat 22.30 sularında yapılacak basın toplantısının hemen öncesinde yapıldı anons. İki İsrail savaş gemisinin üzerimize doğru geldiği, güvertede toplanmamız gerektiği söyleniyordu. Yardım filosunu fark eden savaş gemilerinin ’Kimsiniz’ diye anons yaptığı, ardından üzerimize doğru geldiği duyuruldu. İHH yetkilileri, can yelekleri ve gaz maskeleri dağıttı. Heyecan oluştu ister sitemez. Civarda yanan bütün ışıklar, İsrail gemileri sanıldı. Bir ara internet de gitti. ’Karartma olabilir’ diye düşünüldü. Zaten telefonlar çekmiyor, dünyayla bağlantı gemideki üç uydu telefonla kuruluyordu. İHH’dan başka bir yetkili; civarda 3 hücumbot, bir helikopter ve bir denizaltı olduğunu açıkladı. İkinci kaptandan geldiği belirtilen bilgiye göre ise İsrail hücumbotlar ve neronlarla takip ediyordu. Saatler 23.45’i gösterdiğinde heyecan dalgası da dinmeye başladı. Can yelekleri teker teker çıkartıldı. İHH Başkanı ’Panik yok. Böyle tacizler olacaktır’ dedi. Ama gemide bu gece uyku yok gibi."
SÖZCÜYE SORDUK: MEDİHA NEREDE?
SABAH muhabiri Bilge Eser, dün, 08.54’te İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ofir Gendelman’la görüştü. Gendelman, şu açıklamayı yaptı: "Gemide operasyon hâlâ sürüyor. Gemi karaya çekilmedi ve gün içinde İsrail’e ait Aşdod Limanı’na götürülecek. Ülkesine dönmek isteyen Türkler, en yakın havaalanına götürülerek ülkelerine gönderilecek. Dönmek istemeyenler ise İsrail yasalarına uygun olarak gözaltına alınacak. Operasyon, İsrail askerlerine ateş açılması üzerine başladı. İsrail defalarca bu geminin terk edilmesini istedi ve gemideki insanların ülkelerine gönderilmesine yardımcı olacağını söyledi. Çok büyük bir anlayış gösterdik. Açıkça bize meydan okudular. Ancak İsrail askerleri gemiye müdahale ettiğinde önce bıçak, balta ve soparlarla saldırdılar. Biz bekledik. Ancak ateş açıldı. Karşılık vermek zorundaydık. En az 10 ölü var. 30 da yaralı."
’GEMİ KARAYA GELİNCE ÖĞRENİN’
İsrailli sözcü, SABAH muhabiri Mediha Olgun’un durumuna ilişkin olarak, "Hiçbir bilgim yok. Ölü ya da yaralıların kimliklerini gemi karaya gelince görürsünüz" dedi. Müdahalenin uluslararası kara sularında gerçekleşmesi nedeniyle Türkiye’nin olayı uluslararası hukuka götürebileceği yönündeki soruya karşılık "Uluslararası hukuk şöyle der; eğer bir ülkenin egemenliğine saldırı varsa o ülkenin müdahale hakkı vardır" yorumunu yaptı.
