Gündem
09 Oca 2013 09:31 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:36

RUŞEN ÇAKIR MEDYAYI TOPA TUTTU; "BUNLAR ÖDLEK, KORKAK"

Ruşen Çakır ile İmralı müzakereleri ve Kürt sorununda barış ihtimalini yorumladı.

Didem Arslan Yılmaz'ın sorularını yanıtlayan Ruşen Çakır, hükümete Kürt sorununda çözüm yolunda medya üzerine çarpıcı bir tavsiyede bulundu...

Habertürk ekranlarında konuşan Ruşen Çakır ile İmralı müzakereleri ve Kürt sorununda barış ihtimalini yorumladı. Kürt sorununda çözüm sürecinde medya üzerinden yapılabilecek provakasyonları değerlendiren Çakır, isim vermeden Akit gazetesinin devletin içindeki bazı güçlerden destek aldığını söyledi.

Akit'in kapmanyalarının ardında derin güçler mi var?

Medyada barış talep eden insanlara dönük linç kampanyaları düzenlendiğini hatırlatan Ruşen Çakır, devlet içinde medyadaki şoven bazı yayınları destekleyen bir yapı olduğunu söyledi. Çakır, isim vermeden Akit gazetesini ima ettiği yorumunda, kendisi dışında Cengiz Çandar, Hilal Kaplan, Hasan Cemal gibi barış talep eden isimleri de hedef alan karalama kampanyalarının arkasında devletteki belli güçlerin olduğunu savundu. Vatan yazarı, "Devlet Kürt sorununu gerçekten barış içinde çözmek istiyorsa medyadaki bu çevrelerin arkasından çekilmesi gerektir" dedi.

"Müzakereciler" küfrettiler ama şimi Başbakan müzakere ediyor

Karalama ve dezanformasyon kampanyaları yapıldı ama yapanların başına hiç birşey gelmedi. Başlarına birşey gelmediği gibi bu insanlar sahiplenildi. O yüzden  sızalabilirler demeye gerek yok zaten varlar, çok güçlüler. Bakalım bu yöeni dönemde her önüne gelene "vay müzakereciler" diye dalga mı geçecekler. "Müzakere" sözünü küfür olarak için kullanıyorlardı. Şimdi Başbakan müzakra ediyor! Bu olayı nasıl yöneteceğiniz önemli. Eğer gerçekten görüşmeler yoluyla bu sorunun çözümünü hayata geçirmek istiyorsa hükümet ki geçiriyor, buradaki alanı temizlemesi gerekiyor. Bu olayı sabote eden ve etmeye meyilli olan insanların önünü kapatması lazım.

Devlet medyadaki bazı odakların ardından çekilmeli

Ruşen Çakır'ın "Bu olayı sabote eden ve etmeye meyilli olan insanların önünü kapatması lazım." demesi üzerine araya giren Didem Arslan Yılmaz "Kimlerin önünü kapatması lazım?" diye sordu. "Her yerdeki insanların..." diye cevap veren Çakır, Didem Arslan'ın "Buna medyada mı dahil?" diyerek ısrar etmesi üzerine "Tabi.. ki" diyerek yanıt verdi:

Bunlar korkak, ödlek! Arkalarında devlet olmasa...

En azından desteği kesmesi lazım. Bu insanlar arkalarında devletin bir kolu olmadan meydan okuyacak insanlar değil. Bunlar ödlek ve korkak insanlar. Ama güçlerini devletin bir tarafından alıyorlar. O taraf bu desteği keserse var olamazlar...