Televizyon
26 Eki 2011 09:22 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:56

RTÜK, MÜGE ANLI VE DUYGU CANBAŞ İÇİN HAREKETE GEÇTİ!

Van'daki depremin ardından Müge Anlı ve Duygu Canbaş'ın skandal sözleri, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun takibine alındı.

RTÜK, ATV’de yayın yapan Müge Anlı ile Habertürk kanalı sunucusu Duygu Canbaş’ın depremi, Van halkının etnik kimliği ve son yaşanan terör olaylarıyla ilişkilendirmesinden sonra harekete geçti.

Her iki kanalın ilgili programları uzmanlarca incelendi. Sunucuların daha sonra ’yanlış anlaşıldıkları’ yönünde yaptıkları açıklamaları da dikkate alınarak bir rapor hazırlandı. Hazırlanan rapor, önümüzdeki günlerde Üst Kurul toplantısında değerlendirmeye alınacak.

Deprem’den hemen sonra canlı yayına başlayan Habertürk Televizyonu sunucusu Duygu Canbaş, "Her ne kadar Van’da olsa da acımız büyük" demişti. Canbaş’ın gafının ardından önceki gün de ATV ekranlarında yayınlanan Tatlı Sert programında Van’daki depremi değerlendiren Müge Anlı çok tepki çeken bir yorum yaptı. Anlı, "Her fırsatta küçücük çocuklar tarafından taş attırılan polisler, olay yerine gelip ilk müdahale edenlerdi. Onlara taş atanların da elleri kırılsın. Canımız istediğinde kuş avlar gibi taş atıyoruz. Dağlarda vuruyoruz. Sonra bir şey olunca da asker gelsin, polis gelsin diyoruz. Kuş avlar gibi avlamayalım bunları. O kadar kolay değil. Herkes haddini bilecek..." dedi.

Anlı ve Canbaş’ın Van halkının etnik kimliğini öne çıkartacak şekildeki yorumları RTÜK Kanunu’nun, "Yayınlar, ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz." şeklindeki yayın ilkesi kapsamında değerlendirilecek.

Bu madde, RTÜK Kanunu’nda, uyarı cezası işletilmeden, yayıncı kuruluşlara direkt olarak idari para cezası verilmesini gerektiren maddeler arasında yer alıyor.

Bu arada, ATV ekibinden kameraman Hakan Gülte, çekim yapmak için gittiği Van’da şiddet gördüğünü açıkladı.

Yaşadıklarını Twitter’dan paylaşan Gülte, "Teşekkürler Müge Anlı. Acının ve ölümün dini, dili, ırkı ve etnik kökeni yoktur. Sonunda yayın yaptığımız yerden kovulduk, taciz edildik ve küfür yedik. Artık burada görev yapmanın imkânı kalmadı." dedi.

Aslıhan Aydın/ Zaman