Gündem
03 Haz 2015 08:53 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:37

RSF: Can Dündar'ın yanındayız!

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü, yayınladığı haber sonrasında hükümetin hedef haline gelen Can Dündar'la ilgili bir açıklamada bulundu.

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, Milli İstihbarat Teşkilatı'na (MİT) ait TIR'larda Suriye'ye silah taşındığına ilişkin fotoğraf ve video kesitleri yayınlayan Cumhuriyet gazetesine yönelik yürütmenin yoğun baskılarını kınadı.

Cumhuriyet gazetesinin Ocak 2015'te Charlie Hebdo mizah dergisinin "Hayatta kalanlar" kapağını sayfalarına taşıdığı için baskıların hedefi olmayan başladığını hatırlatan Paris merkezli örgütü, "İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar" başlıklı yayınla ilgili de Cumhuriyet gazetesi ve yayın yönetmeni Can Dündar hakkında Terörle Mücadele Kanunu (TMK) uyarınca soruşturma açıldığını bildirdi.

Uluslararası medya özgürlüğü örgütü, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı medyayı tehdit etmeye, yargıya da müdahalede bulunmaya bir son vermeye çağırdı.

"MEDYA TEHDİT ETMEYİN, YARGIYA MÜDAHALE ETMEYİN"

RSF Doğu Avrupa ve Orta Asya Bürosu temsilcisi Johann Bihr, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı medyayı tehdit etmeye, yargıya da müdahale etmeye son vermeye çağırıyoruz. İstanbul Savcılığı da söz konusu takibatları bir kenara bırakmalıdır" dedi.

"SUÇLU CUMHURİYET DEĞİL"

Bihr açıklamasında şöyle dedi: "Ankara'nın Suriye politikası Türkiye kamuoyunu meşgul eden en önemli hususlardan biridir. Bu nedenle toplumun da, kendi hükümetlerinin silah teslimatı yapıp yapmadığını, yaptıysa kime teslim yapıldığını bilmeye hakkı vardır.

Eğer yürütme sıkışmış durumdaysa, bunun suçlusu bilgi verme sorumluluğunu yerine getirmekten başka bir şey yapmayan Cumhuriyet gazetesi değildir".

DÜNDAR: DEVLET MEMURU DEĞİLİZ, GAZETECİYİZ

RSF, halkın haber alma hakkına sahip çıkan Can Dündar ile tam dayanışma içerisindedir. Gazeteci, tutumunu 1 Haziran 2015 tarihli yazısında "Devlet memuru değil, gazeteciyiz" sözleriyle özetliyor. Dündar, iki dava çerçevesinde de İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "Erdoğan'a hakaret" iddiasıyla yargılanıyor.