Televizyon
26 Nis 2011 12:04 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:16

"O KOKONAT YEDİKÇE BEN AĞLIYORUM!" NİHAT DOĞAN'IN ANNESİ KONUŞTU!

Nihat Doğan'ın annesi Fatma Doğan oğlunu anlattı.

Oğlu Nihat Doğan'ın yemek konusunda oldukça seçici olduğunu anlatan Fatma Doğan acunn.com'a verdiği röportajda "O kokanat yedikçe ben ağlıyorum" açıklamasını yaptı. İşte o röportaj;

Oğlunuzun Survivor’a katılacağını duyunca ne hissettiniz? Bunu size nasıl söyledi?
Geldi, söyledi: “Acun Ağabeyi bana böyle böyle diyor” anne  “Gideyim mi, gitmeyeyim mi? Benim gönlüm pek gitmekten yana değil.” Ben “Gitme” dedim; ama o, “Bir kere söz verdim, gideceğim.” Dedi.  O zaman “Hayırlısı olsun” dedim.

NİHAT ÇOK NAZİKTİR, HER ŞEYİ YİYEMEZ

Neden gitmesini istemediniz?
Çok uzak olduğu için… İlk defa bu kadar uzak kaldık. Onun için gitmesini istemedim.

Orada aç kalacağını biliyordunuz değil mi?
Tabi, bana söyledi. “Şu an kesin olarak bilmiyorum; ama orada aç kalabiliriz” dedi. Ben de “Oğlum sen nasıl dayanacaksın?” dedim. Nihat çok naziktir, her yemeği yemez.

En çok ne sever?
Kuru şeyleri sever, kahvaltılık tarzı. Sulu yemek hayatta yemez.

Yayında da söylemişti kahvaltılık tarzı şeyler sevdiğini…
Evet öyle, kuru şeyleri seviyor. Bir de eti çok seviyor.

AŞİRET NİHAT’I DESTEKLİYOR

Peki siz aşiret misiniz, ya da aşiret olduğunuz için mi baba böyle sertti?
Tabii aşiretten de oluyor, Doğu tarafı insanları da sert olur.

Peki aşiret Nihat’ın yarışmaya gideceğini biliyor muydu?
Tabii, onlar da öğrendiler.

Ne tepki verdiler?
“Hayırlısı olsun, istiyorsa gitsin. Biz ona bir şey diyemeyiz.” dediler.

Desteklediler yani…
Evet, desteklediler; “Gidiyorsan, git” dediler. Ben biraz istemiyordum. Kardeşleri de üzüldüler; “Ama ağabeyimiz istedikten sonra bir şey diyemeyiz” dediler.

Aşiret kalabalık bir aşiret mi?
Çok çok…

Gerçekten 300 tane yeğeni var mı?
Fazladır. ‘Doğan’ soyadı olarak 300’den fazladır. Her tarafta var.

Nihat Survivor’da finale kaldı diyelim. Finale kalanlara telefonla mesaj atılıyor biliyorsunuz. Sizin aşiret çok mesaj atar mı Nihat’a?
Atacağız diyorlar; ama bilemem. (Gülüyor)

Siz  aşirete “Oğluma mesaj atın” çağrısı yapıyor musunuz?
Yok, ben demiyorum. Onlar telefon açıyorlar, “Eğer finale kalırsa biz mesaj atarız, hiç korkma” diyorlar. Ben de; “Artık bilmiyorum, size kalmış bir şey, ben bir şey yapamam, bir şey diyemem.” diyorum. (Gülüyor) Atarlarsa atarlar, atmazlarsa canları sağ olsun…

Ama atmalarını istiyorsunuz değil mi?
Tabii, istiyorum.

FİNALE ASENA’YLA KALABİLİR

Bir de şöyle bir şey var. Mesaj atarlarsa Nihat size geç gelecek, çok zaman geçecek. Ama mesaj atmazlarsa çabuk kavuşacaksınız Nihat’a. Hangisini tercih ediyorsunuz?
Eğer oraya gitmişse kalsın. Artık alıştım, finale kadar kalsın.

Sizce kalır mı?
Bilemeyeceğim, her şeyin hayırlısını versin Cenab-ı Allah.

İçinizden ne geçiyor?
Bence kalır; ama bilmiyorum artık.

Peki kiminle kalır sizce finale?
Asena’yla kalır diyorum.  Taner de var. Bir de uzun boylu, yüzücü var, Derya. Bu üçüyle kalabilir.

ASENA’YA KIZGINIM

Siz adada en çok kimi seviyorsunuz?
Şimdi doğruya doğruyu söyleyeyim. Ben önce Asena’yı seviyordum. Asena böyle şeyler yapınca sevmiyorum artık.

Asena’ya artık kızgın mısınız?
Evet, artık kızgınım ona.

Nihat’la bir tartışma yaşadılar ondan sonra mı?
Evet, ondan sonra sevmiyorum. Önceleri çok seviyordum. Bizimkiler de çok seviyordu, her gün telefon açıyorlardı “erkek gibi” diye; ama karşı gelince, tartışınca sevmiyoruz artık.

Kim haklı sizce tartışmada? Asena haklı mıydı yoksa Nihat mı?
Şimdi oradaki tartışmada bilmiyorum; ama burada seyrettiğimiz zaman Nihat bence haklıydı. Benim oğlumdur diye demiyorum. Nihat olmadığı zaman kazanamıyorlar, Nihat olduğu zaman kazanıyorlar. Nihat’ın da öyle bir huyu var, sinirleniyor; ama kini, küsmesi yok. O gidiyor hemen barışıyor, ona el vermiyorlar.

Nihat’ta bir kazanma hırsı var; hep mi böyleydi?
Hep böyleydi.

Hep böyle lider özellikleri mi taşıyordu?
Amca çocuklarıyla, arkadaşlarıyla, okul zamanı oynayınca, bir şeyler oynayınca hep istiyordu ki bir şeyler kazansın.

Kaybedince ne yapıyordu?
Kaybedince kavga ediyordu.

O KOKONAT YEDİKÇE BEN AĞLIYORUM

Nihat Survivor’dan döndü diyelim. En çok sizi özlemiştir, ilk önce sizin yanına gelir. Ne yemek yaparsınız Nihat’a?
O gelir, kahvaltı ister yine… Nihat orada yediği şeyleri hayatta yemezdi. O orada onları yedikçe ben burada ağlıyorum; çok üzülüyorum. Yemek yerken diyorum ki kapatın ben görmeyeyim onu.

Siz Nihat’a bir sürpriz yapmayı düşünüyor musunuz? Kahvaltı dışında bir yemek yapmayı?
Et kızartırım ona. Kanat kızartmasını çok seviyor, onu yaparım. Kahvaltı hazırlarım, tulum peynirini çok seviyor. Kaçak çay yaparım.

Orada kaçak çay, tulum peyniri yok…
Nihat bir saniye çaysız duramıyordu. Ben diyorum, orada bunlara çay veriyorlar.

Yok, hiçbir şey vermiyorlar. Su veriyorlar sınırsız, bir de coconut (Hindistan cevizi ) var...
Muzu da haşlayıp yiyorlar, o nasıl bir muz öyle? Yemyeşil muzlar, kaynatıp yiyorlar.

Nihat buraya geldiğinde nasıl gelse şaşırırsınız? Mesela 10 kilo verirse, şaşırır mısınız?
Şaşırırım tabii ama yine alır o. Zaten kendisi de istiyordu kilo vermek. Çok kilo sevmiyor.

Sizce Nihat Türkiye’de en çok neyi özlemiştir?
Vatanını özlemiştir, arkadaşlarını, insanlarını, telefonunu, interneti özlemiştir… Bir de seçim zamanında gitti ya merak da ediyordur gündemi acaba ne oldu diye?

Giderken “Ülkemi çok seviyorum, çok özleyeceğim.” Dedi. Siz ne düşünüyorsunuz? Nihat hep böyle miydi?
Evet, hep böyleydi. Gerçekten ülkesini çok seviyor. Nihat’ta hiçbir yalan yok.

Nihat askerliğini nerede yaptı?
Çok yer gezdi. Önce Isparta’ya gitti, sonra Artvin, sonra Trabzon, Bayburt, en son Tunceli…