İZMİR'DEN "MUTLU BİR AİLE" GEÇTİ!(MEDYARADAR/ÖZEL)

TIMS Productions’ın yapımını, Timur Savcı’nın yapımcılığını, Nihat Durak’ın yönetmenliği yaptığı ve Tuncel Kurtiz, İlker Aksum, Binnur Kaya, Büşra Pekin, Bülent Parlak, Öner Erkan ve Goncagül Sunar’ın bulunduğu dev kadrosuyla merak uyandıran Mutlu Aile Defteri, çekimleri sırasında İzmir’de de ilgi odağı oldu.

Hayranlar yalnız bırakmadı

İzmir’in pek çok ilçesinde 60’a yakın mekanda sürdürülen çekimler, İzmir halkı tarafından ilgiyle izlendi. Oyuncularla fotoğraf çektirmek için set aralarında kuyruklar oluşturan hayranlar, İzmirli bir ailenin hikayesini anlatan Mutlu Aile Defteri’i merakla bekliyorlar.

İzmir’e 22 yıl sonra ilk kar

8 Şubat’ta vizyona girecek olan Mutlu Aile Defteri filminin çekimlerinin ilk 3 haftası kış aylarında son 3 haftası ise bahar aylarında olmak üzere toplam 6 haftada tamamlandı. Türkiye’nin en sıcak şehirlerinden biri olan İzmir, en sert kışını yaşadı ve 22 yıl sonra ilk kez İzmir’e kar yağdı. Dev kadrosuyla adından söz ettiren filmin oyuncuları ise İzmir’de gerçekleştirilen çekimler için şunları söyledi…

BÜLENT PARLAK: İzmir’de film çekecek olmak beni çok heyecanlandırdı ilk başta. İzmir’i çok seviyorum. Her şeyi çok güzel olan bir şehir. Yaşanılası bir şehir. Çok mutlu oldum. Çünkü film çekmek başlı başına çok keyifli bir iş, ekibiniz de iyiyse, rol arkadaşlarınız da anlaşıyorsanız, sevdiğiniz şehirde çalışmak çok güzel bir şey. İlk geldiğimizde İzmir’e sanırım 22 yıl sonra ilk defa kar yağıyordu. Benim bir sahnem -9 derecede çekildi. Biraz üşüdük ancak onlar da güzeldi. Çekimlere bir süre ara verdik, İzmir’e tekrar geldik ve havanın şeker- şerbet olduğunu gördük.

GONCAGÜL SUNAR: Biz İzmir’de iki mevsimde çalıştık. Kış ve Bahar. İlk geldiğimizde özellikle Buca inanılmaz soğuktu. Sonra baharda limonata gibi bir havada devam ettik. Kışın çok soğukta karavanlarımıza sığındık, orada da çok eğlendik. Zaten ekip çok güzel, yıldız bir kadroyla çalıştım, mutluyum.

İLKER AKSUM: Ben İzmir’e hayranım. İzmir en güzel şehirlerimizden biri. Hem fiziksel, hem ruhsal. İnsanları da çok güzel, fiziki- coğrafi yapısı da çok güzel. Sağ Çeşme, sol Foça, önü Kuşadası, arkası Bodrum… Son 30 yılın en soğuk havasına denk geldik. Ama İzmir’in zevkinden en ufak bir eksilme olmadı. Yerleşmeyi bile düşünüyorum İzmir’e. Seferihisar’la, Karaburun’la, Urla’yla yeni tanıştım. Harika bir memleket. İzmir’in hayranlarından biriyim.

BÜŞRA PEKİN:Benim çocukluğum, üniversite yıllarım İzmir’de geçti. İzmir’in de kara kışı, soğuğu vardır, bilirim; ancak bu başka bir şeydi . Çok üşüdük ama tüm dünya üşüdü, bize özgü bir şey değildi. Biz çok paltolu oynamak istemedik. Yönetmenimiz birçok sahneyi dışarıda kurgulamıştı. Biz de çok güzel kurgulandığı için hiçbir şey değiştirmek istemedik. Cengaver gibi biz yaparız, biz ederiz dedik. Ama tabii üşüyoruz. Bize ısıtıcılar ve montlar geliyor. O şekilde idare ettik. Sonra da çok sıcak oldu mesela. Ara verip tekrar geldiğimizde çok güzel bir hava vardı.

MEDYARADAR/ÖZEL