Görünürde CHP – İYİP Kapışması!.. Masonlar İşin Neresinde?..

Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, İzmir’de CHP ve İYİP adayları arasında yaşanan çekişmenin arka planında “Masonik Localar arası rekabet” olabileceğine dikkat çekti…

Maalesef benim çok kötü bir huyum var. Haberlerin arasında anlamlı “ayrıntılar”ı arıyorum. “Görünen”le yetinemiyorum. Sonra o teferruat gibi görünen şeyin aslında konunun “esası” olabileceği sonucuna varıyorum. Herkes satıhta görünene dair fikir yürütürken, ben acaba derinde nasıl bir bağ bulurum diye olayı eşeleyip duruyorum. Aslında çok yorucu bir çaba. Kolaylıkla terk edemiyorum işte!..

Bu seferde öyle oldu. Tam “İYİP tek başına ne yapabilir?” diye düşünür ve hatta bu içerikte bir yazıya bile başlamışken birden bütün düşünme dizgemi sarsan bir haberle karşılaştım. Konu İYİP Genel Başkanı Meral Akşener’in yerel seçimlerde partinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayını açıklamasıydı. Buna göre İzmir milletvekili Ümit Özlale İYİP’in adayıydı. Olabilir. İsteyen parti istediğini aday gösterir. İsteyende aday olur tabii ki. Bence mahzuru yok!..  

Masonlar Arası Rekabet mi?..

Fakat Odatv’de yeralan bir haberi okuduktan sonra içime bir şüphe düştü ki sormayın. Buna göre “ABD’de danışmalık verdiği mason ve Levanten ailelerle görüşme gerçekleştiren Özlale İzmir’de de “kardeşlik” toplantılarında İzmir adaylığı için tam destek alınca Genel Başkan Akşener’in karşısına geçip ‘Ben İzmir Büyükşehir adaylığını istiyorum” demiş bulunuyordu.

Bilemiyorum, bu iddia ne kadar doğru? Ancak benim aklıma ister istemez bazı soruları üşüştürdü.  Mantık yürüttüğümde –eğer denildiği gibiyse- Özlale’nin adaylığının bir “Masonik istişare ve onay mekanizması”ndan geçtiği anlaşılıyor. Buraya kadar mesele yok. Elbette her grup kendi içinde bir değerlendirme yapacaktır. Bunda fazla acayip bir şey yok. Peki o halde “acayip” olan ne?..

Emin değilim ama sezdiğim şudur. Burada iki “Obediyans”a (Masonik literatüre göre büyük loca) bağlı iki mason grubu arasında bir sürtüşme olabilir. Bir tür “Biraderler arası çatışma” da denebilir. Bilindiği üzere “Süleyman Demirel olayı” sonrası 1966 “Bölünmesi”nden bu yana Türkiye’de biri “Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası”  (HKEMBL), diğeri ise “Özgür Masonlar Büyük Locası” (ÖMBL) adları altında iki “Büyük Loca” var. (Bunlar aynı zamanda “Tepebaşı” veya “Nur-u Ziya” olarak da bilinir. Yahut “111’ler” veya “25’ler” diye de anılır.) Bunlardan HKEMBL klasik İngiliz geleneğine bağlı iken ÖMBL ise Fransız ekolüne bağlıdır. Aralarında temelde bir fark olmasa da, bazı konuları kavrayışta (Din, milliyetçilik, vb gibi) ve ayrıntıda farklar mevcuttur.

Tunç Soyer’in Farklı “Biraderleri”!..

Burada ilginç olan şudur ki, halihazırdaki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Tunç Soyer’de bir masondur ve bu zaten bilinmektedir. (“Cenova Locası”ndan olduğu söyleniyor) Peki o halde Tunç Soyer’in karşısına şimdi neden bir mason “kardeşi” çıkmaktadır? Masonik teamüllere uygun mudur acaba? Bu sadece parti farklılığı ile açıklanabilir mi? Yoksa bunlar bir tür “Üvey kardeş” midirler? Bu soruya bir cevap arayacak olursak…

Benim tahminim odur ki, Tunç Soyer ve Ümit Özlale masonik oluşum içinde birbiriyle pek de uyuşamayan iki farklı “Obediyans”ın  mensubu olmaları gerekir. Düne kadar birbirlerinin tavuğuna pek kış demeyen bu iki büyük loca İzmir ve adayları üzerinden karşı karşıya gelmiş olabilirler mi? (İzmir’de sanki ÖMBL daha etkin görünüyor. Belediyenin bazı dairelerinin başında onlardan isimler olduğu söyleniyor. HKEMBL ise Konak’ta yaptırdıkları modern ve “Ham taşın yontulması” konseptli pek havalı binaları ile diğerlerine fark atmış görünüyor.) Masonlar her ne kadar “Biz siyasete karışmayız” deseler dahi bunun pratikte pek öyle olmadığı biliniyor. O yüzden bizim gibilerin fazla aklının ermeyeceği bambaşka bir “hesap” dönüyor olabilir mi?..

Masonik “Eküri” mi?..

Tabii ki bunların “gizemi”ni benim gibi “Harici”lerle paylaşacak değiller. O anlamda varsayımlarımın hiçbiri kesin değildir. Tümüyle yanılıyor da olabilirim. Hiç aklıma gelmeyen, “kişisel” yahut bambaşka nedenleri de olabilir. (Hatta Özlale’nin önünü kesmek için ortaya atılmış dedikodular bile olabilir.) Fakat insanın kafasına bir soru takılınca sormadan edemiyor işte. Aldığım “koku”nun izini süreyim…

Hani ihtimal hesabı olarak sadece “acaba” diyorum. CHP kalesi olarak gördüğü İzmir’de aslında yıpranmış görünüyor ve CHP’li seçmenler bu kez zaten -Kılıçdaroğlu ve seçim sonuçlarından dolayı- kızgın oldukları CHP’yi cezalandırmak isteyebilir. Bu anlamda –şimdilik zayıf görünse de-  kazanması mümkün ikinci muhalif partiye de “Masonik Eküri” yerleştirilmiş olur. O zaman rakip değil gerçekten “kardeş” sayılırlar!

Ekipler Savaşı mı?..

Lakin ben halen bunun farklı mason grupları arasında bir rekabetten kaynaklanma ihtimalinin daha güçlü olmasına yoruyorum. Mantığımı bir adım daha ilerletiyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Özgür Masonlar Büyük Locası” (ÖMBL) üyesi olması lâzım. Bunu nereden çıkartıyorsunuz derseniz hemen söyleyeyim. Eşi Neptün Soyer’den dolayı. (Bence çok hoş bir isim. Her ne kadar masonik alegorilere dayandığı iddia edilse de bana göre fark etmez.) Yazar Hürol Taşdelen’in "Türkiye'de Mason Tarikatı" kitabında geçtiğine göre Neptün Soyer’de aktif kadın masonlar arasında. Hatta gene Taşdelen’e göre derecesi kocasından bile yüksektir.

Şimdi burada ayrı bir paragraf açmak gerekecektir. Klasik, orijinal masonluğa göre aslında kadınlar masonluğa kabul edilmez. Fakat bugün artık sırf kadınlardan oluşan mason locaları da var. (Genellikle eşleri mason olanlardan) Ancak bugün konu Fransız ekolüne bağlı “Özgür Masonlar Büyük Locası” (ÖMBL) için geçerli değil. Onlar erkek localarında birlikte toplantı yapmasalar da (Bu da başka bir tür Haremlik – Selamlık gibi!) kadınlardan da mason olabilmektedir. Oysa diğer grup, yani İngiliz geleneğine bağlı “Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası” (HKEMBL)’na göre bu mümkün değildir. Onlar bu noktada halen geleneksel Anglo - Saxon ekole bağlıdırlar. Bu iki locanın aralarındaki temel farklardan biri de “Kadın meselesi”dir.

CHP – İYİP Mücadelesinden Ötede!..

O halde İYİP İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ümit Özlale’nin ise karşı locadan –şayet iddialar doğru ise- yani mantıken İngiliz ekolündeki “Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası” (HKEMBL)’na bağlı olması gerekir. Esas çatışkı buradan kaynaklanıyor olabilir. O şartla ortaya çıkan tablo iki ayrı masonik yapının birbirine “meydan okuması”ndan kaynaklanıyor olabilir miydi? Öyleyse CHP’nin payına biri, İYİP’in payına bir diğeri düşmüş görünüyor. Eğer böyleyse, CHP – İYİP mücadelesi görünürdedir. Asıl kavga iki masonik ekol arasında olmalıdır.

Yanılıyor olabilirim. Sadece dikkatimi çekti. Olaya “Anti – Mason” yargılarla bakmadım. Benim zannettiğim pencereden baktığımda bunları varsayıyorum. İzmir özelinde bu sürtüşme nasıl neticelenir bilmiyorum. Lakin kesin olan şu ki o zaman hangi parti kazanırsa kazansın, (Aradan AK Parti sıyrılmaz ise şayet!) kazanan gene masonlar olacağa benziyor!..

11. 09. 2023

NOT 1: Bu konularda epey bir şeyler okudum hatta yazdım sayılır. Gördüm ki tarih boyunca ezoterizm ve ezoterik örgütlerle politika arasında her zaman dışa vurulmayan derin bir bağ olmuş. (Yani hiç biri aslında sadece “Kemaliyet” arayışı için kurulmuş değil) Lakin aynı şey tarikatlar, cemaatler, hatta dayanışmacı hemşeri dernekleri içinde geçerli. O yüzden masonluğu bir “öcü hikâyesi”ne dönüştürmenin alemi yok. Herkes kendi cephesinden bir “güç biriktirme” davranışı içinde. Masonlarda bunun bir istisnası değil. Hatta düne kadar en başta gelenleri arasındaydılar. (Şimdi AK Parti iktidarından sonra devlette etkileri kaybolmadı ama azaldı) Objektif bakmaya çalıştığımızda böyle. İlaveten bu tarz yapılar bireyler için yükselmenin, bir yerlere gelmenin aracı ve basamağı durumundaydılar. Zaten bende şayet kafa olsaydı bunlardan birine üye olur - ki köy derneği bile olurdu -  keyfime bakardım. O zaman nasıl olsa birileri elimden tutar, medyada daha iyi yerlere gelir, üç otuz paralara talim etmezdim!.. Lakin ille de bağımsızlık, ille de ruhum!..  

NOT 2: Yazıda adı geçen kuruluş ya da kişilerden şayet makul bir açıklama, bir itiraz gelirse bu köşede yayınlamaya hazırım.