GAZETECİ NEDİM ŞENER TAKİP EDİLMEDEN HABER TAKİP EDEBİLMELİ!

Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) bu yıl dünyanın dört bir yanından seçilen altmış “Basın Özgürlüğü Kahramanı” arasına, Abdi İpekçi ve Hrant Dink’in ardından Türkiye’den üçüncü gazeteci olarak eklediği Milliyet Gazetesi’nin soruşturmacı muhabiri ve Posta Gazetesi köşe yazarı Nedim Şener, Dink cinayetiyle ilgili olarak yazdığı kitap yüzünden yargılanmasının sürdüğü bu dönemde maruz bırakıldığı baskı ve tehditlerin, mesleğini icra etmesini giderek zorlaştırdığını bildirdi.
Telefonlarının dinlendiğini ve sürekli takip edildiğini, üstelik bu durumdan devlet görevlilerinin de haberdar olmasına rağmen gerekli denetim mekanizmalarının çalıştırılmadığını söyleyen Şener, içinde bulunduğu durumla ilgili olarak Basın Enstitüsü’ne yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Ben soruşturmacı gazeteciyim. Dosyalar üzerinde, müfettiş raporları ve benzeri belgeler üzerinde çalışma yapmam gerekiyor. Fakat evde artık müzik CD’si bile tutmuyorum. Kanunsuz bir içerik bulundurmadığıma göre aslında endişe etmemem gerekiyor, fakat üzerimde oluşturulan psikolojik baskı demokratik ülkelerde gereksiz sayılabilecek bir ihtiyatlılığa beni zorluyor. Çünkü artık insanlara işlemedikleri suçların da yüklenebildiğini görüyorum. Bu duruma mesleğim adına üzülüyorum. Sorgulayan insan istenmiyor. Dink cinayeti aydınlandıkça, bu konuda sorumlular isimleriyle ortaya çıkarıldıkça soruşturmacı gazetecilik yapan bana karşı öfkelerinin arttığını da görebiliyorum. Görünenin arkasındaki karanlık güçlerin onlar olduğunu da biliyorum. Bu güçler, her dönemde basın özgürlüğüne karşı mücadele edenler olduğu gibi, basın özgürlüğü için hayatını dahi verebilecek insanlar olduğunu da bilmelilerdir.”
Nedim Şener’in tanıklığı ışığında Türkiye’de tüm kurumları ve tüm yetkilileri, gazetecilerin kendilerini  baskı ve tehdit altında hissetmedikleri bir ortam yaratmaya, gazetecinin mesleğini bütün demokrasilerde olduğu gibi özgürce yapmasını sağlamaya çağırıyoruz.

Basın Enstitüsü Derneği