Fox'un maaş zammı medya mahallesini karıştırdı!

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

… Benim canım da can degil mi
Ellere var da bize yoh mi
Bu gördügün insan degil mi
Ellere var da bize yoh mi?!

90’lara damga vuran Grup Vitamin’i hatırlıyor musunuz yoldaşlar?
O zamanlar bu sözlerle çıkardıkları şarkısı hit olmuştu.
Dillerden düşmemişti…

Medya mahallesinden keskin kulaklarıma öyle bir hikaye çalındı ki, vallahi, billahi, tillahi hemmen aklıma bu eğlenceli şarkı geldi.

Malumunuz, aylardır siz emekçilerin iki kuruşa çalıştırılmasını…
Hakaret boyutundaki zam oranlarını…
Patronların cebindeki akrebi yazıyorum…

Emekçinin çoğu ‘’ya işte sektör böyle napalım, maaşlar her yerde aynı, gidecek yer yok’’ diyeee diyeee kendini avutuyordu.
Ta ki Fox Haber’in çalışanlarına yaptığı dev zammı duyana kadar.

Medya koridorlarına düşen bilgiye göre, Fox yeni yıl zammı oranını %60 olarak belirledi.
Bu arada bu zam, zaten yüklü maaşlar alan yöneticiler ya da ekran yüzleri için geçerli değil.
Onlar daha az oranda almış.
Yüzde 60’la yüzü gülenler, muhabir, kameraman ve teknik ekip olmuş.
Yani anlayacağınız zaten piyasanın çok üzerinde olan Fox Haber maaşları, iyice arşa çıkmış.

Eeeeeee bu haber gazetecilerin arasında yayılınca da, sektörde alttan alta isyan patlak vermiş.
Pek çok gazeteci, zamların belirlendiği bu dönemde, yöneticisine baskı yapıyor,
‘’bak onlar yüzde 60 yapmış, hani bize’’ diyormuş.

Vallahi kimsenin maaşında gözümüz yok, Allah emekçiye daha çok versin, o nedenle Fox’u kutluyorum.
Ve darısı diğer emekçilerin başına diyorum.

HALK TV-CHP AŞKI KAÇ BİN DOLARA, YENİDEN BAŞLADI?

Bir aşk kaç milyon dolar eder?
Sanırım çoook eskiden izlediğim romantik bir filmde bu repliği duymuştum sırdaşlarım.
Peki sizce CHP-Halk TV aşkı kaç bin dolar?

Azıcık sabredin… Az sonra söyleyeceğim...
Ancaaak daha evvel, bu aşkın hikayesindeki iniş çıkışları biraz hatırlatayım.
Kemal Kılıçdaroğlu döneminde, Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu, İBB’den gelen fonların cazibesine dayanamayınca, yavaş yavaş Ekrem İmamoğlu’na doğru yanlamıştı.
Genel seçimler önceki artık İmamoğlu-Kılıçdaroğlu kavgası alevlenince, Kılıçdaroğlu cephesi Halk TV’ye açıktan savaş açmıştı.
Kanala verdiği fonu kesmişti.
Dahası CHP’lilerin kanala çıkmasını da yasaklamıştı.

Fakaaaattttt CHP’deki değişim rüzgarı sonrası, Kılıçdaroğlu’nun gitmesi, Özgür Özel’in gelmesi ve İmamoğlu’nun güçlenmesiyle, bu ilişki ekseninde de kartlar yeniden karıldı.
Değişime yatırım yapan Mahiroğlu ve Halk TV kazandı.
Ve CHP genel merkeziyle Halk TV arasındaki ilişki yeniden tesis edildi.

Hatta bu tesis sürecinde, daha önce Mahiroğlu’yla geçinemediği için gönderilen Suat Toktaş da yeniden, kanalın GYY’si oldu.
Kılıçdaroğlu döneminde CHP’nin basın ekibinde bulunan Toktaş’ın Halk TV’ye dönüşü pek çok kişiyi şaşırttı.
Amma aldığım duyumlara göre Toktaş bir şekilde hem Kılıçdaroğlu ekibiyle Şükran Kütükçü üzerinden ilişkileri sıcak tutarken, diğer yandan da Özgür Özel’le iş tutuyormuş.
Ne diyelim, bravo.

Sizi daha fazla meraklandırmayacağım yoldaşlarım.
Keskin kulaklarıma gelenlere göre, Halk TV ilişkiler bozulmadan önce CHP’den ayda ortalama 50 ila 70 bin dolar arasında bir fon alıyormuş.
Toktaş döneminde bu fonun iki katına çıkması beklentisi hakimmiş.
Yani hadi hesabı düşük tutalım 100 bin dolar diyelim.
Bu da şimdilerde yaklaşık 3 milyon lira ediyor.
Eeeeeee hayırlı işler bol güneşler diyelim.
Diyelim de acaba emekçiye bu paradan ne kadar pay düşecek?
İşte onu çok merak ediyorum.

HANGİ HABER KANALI TELİFLİ ÇÖMEZLERLE DÖNÜYOR?

Bu soru dikkatli TV izleyicileri için:
Hiç son zamanlarda CNN Türk ekranını açtınız mı?
Açtıysanız ekranda kim olduğu belli olmayan gençten çocuklar gördünüz mü?
Ekranda bir görünüp, bir kaybolan, basın dünyamızda kimsenin tanımadığı bu çocuklar kimler?
Merak edenleriniz için yanıtı ben vereyim sırdaşlarım:
Hepsi telifli deneyimsiz gencecik çocuklar.
Bir kadro hakkından mahrum bırakılarak, haberci olma umutları sömürülerek, bir ordan bir buraya koşturulan genç emekçiler…

Demirören’in elinde tuttuğu, ülkemizin en köklü yayın kuruluşlarında (Hürriyet vs gibi) açlık politikası güttüğünü…
Maaşlara doğru düzgün zam yapmadığını…
Kıdem tazminatlarının üzerine yattığını…
Bunları herkes biliyordu da, içi boşalan kanalını, telifli gençlerle doldurduğunu kimse bilmiyordu…
Kaçan deneyimli gazetecinin yerine, en temel hak olan sigorta hakkını bile koymayan bir patron…
Daha fazla yazmayacağım sırdaşlarım.
Çünkü kötü şeyler yazmaktan korkuyorum, yeni bir davayla uğraşasım yok.
Haydi herkese selametle.