Ekol TV ölü mü doğdu?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Gezdim alem alem…
Bu medya düzeninde ben ne edem…
Şerefin ekmek bulamadığı bu düzende…
Benim adım bir garip Keskin Kalem…

Sevgili yoldaşlarım, bugün kendim kaleme aldığım bir dörtlükle sizleri selamlıyorum.
Yaşım artık daha da ilerledikçe duygusallaşıyor muyum ne?
Artık bu medya alemine, bu düzene küskünlüğüm de git gide artıyor.
Diyeceksiniz bre Keskin Kalem, yine derdin ne?
E sizin derdiniz benim derdim yoldaşlar.
Öyle şeyler duyuyor, öyle şeyler işitiyorum ki,
belki birkaç şey düzelir diye yıllardır diri tuttuğum umudum günden güne mum gibi eriyor.

Bir yanda geçim derdi, diğer yanda mesleğe ihanet edenler…
Hepimiz bir kıskaçtayız!
Maalesef bu haftada da emekçinin derdi arşa çıktı.
Bazıları da sağ olsunlar yine kapımı çaldı, derdini bana emaet etti.

Peşrevi daha fazla uzatmadan konuya giriş yapayım müsaadenizle sırdaşlarım.
Konu başlıktan da gördüğünüz üzere Ekol TV.

Ne idüğü belirsiz bir patron yapısına sahip olan bu kanal konusunda pek çok yazı yazdım.
Emekçileri uyardım.
Dedim ki buranın sermayesi sorunlu.
Elinizdeki işinizi gücünüzü bırakıp da gereksiz maceralara atılmayın diye, Sezgin Baran Korkmaz’ından kara parasına kadar pek çok bilgiyi burada ifşaladım.
Ancak yine de Ekol TV’ye giden gitti…

Ben açıkçası kameraman, muhabir, teknik eleman gibi emekçi dostlarımı anlıyorum.
Boynum onlara karşı kıldan ince.
Umarım mağdur da olmazlar…
Verilen maaşlara kanıp gidenlereyse diyecek lafım yok.

Neyse sırdaşlar yine lafı uzattım, eğilin bi hele, Ekol TV cephesinde yaşanan son gelişmeleri kulağınıza fısıldayayım.

Şimdiiii kanal 23 Nisan’da yayına geçeceğini söylemişti.
Geçemedi.
Çünkü un var, yağ var, şeker var…
Ammaaaaa bir türlü helvayı yapacak akıl yok.

Kanalın ne bir yönetim kadrosu, ne doğru düzgün bir yapılanması, ne adam gibi bir teknik altyapısı…
Hiçbiri yok!
Hepsi nanay!

Yeterli sayıda editör, muhabir ve kameraman olmadığı gibi, teknik altyapıda da büyük sorunlar olduğu kulağıma çalınan bilgilerden.
Kanalın tepe ismi Emrah Doğru, kanalı fiilen yönetecek birini arıyor ancak onu da bulamıyor.
Bolca ekran yüzü alan kanal, tam da şu durumu yaşıyor: Sen ağa, ben ağa, inekleri kim sağa?

Arka planda çalışan insanlar olmazsa bu ekran yüzleri hangi haberleri sunacak?
Hangi yayınlara bağlanacak?
Resmen trajikomik bir durum var ortada anladığım kadarıyla.

PARANIN KOKUSUNU ALANLAR KİMLER?

İşin gerçekçi kısmında bunlar yaşanırken, kanalın sahipleri de bir yandan sürekli sükse yapacak, ses getirecek ekran yüzlerinin peşinde.
Bu nedenle de pek çok isimle harıl harıl iş görüşmesi yapıyorlar.
Paranın kokusunu alanlarsa çoktan kanalın kapısını aşındırmış durumda.
Bunlardan biri medya eskisi Ertuğrul Özkök.
Bir diğer isim şu sıralar TV100’de boy gösteren Erdoğan Aktaş.
Aktaş’la yayın yönetmenliği için görüşme yapılmış, ancak Aktaş’ın istediği astronomik rakam yüzünden anlaşma sağlanamamış.

Cansu Canan Özgen de iş görüşmesine giden isimlerden…
Ekol TV yönetimi, Habertürk’ün sabah haberlerini sunan Ela Rümeysa Cebeci ve yine Habertürk’ten ayrılan ve TV100’de program yapan Kübra Par’a a teklif götürmeyi planlıyormuş.
Ama teklif götürmek istedikleri iki isim beni hayli şaşırttı:
Bunlar Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan.
Artık Barış’lar o davete icabet eder mi, ben zannetmiyorum ama hep birlikte göreceğiz.

Tüm bu aktardıklarımı alt alta koyacak olursak Keskin’iniz Kalem’inizin çıkardığı sonuç şu:
Bu kanal ölü doğmuşa benzer.
Bir Olay TV vakasına dönmesi an meselesi gibi…

Son olarak şunu da Keskin Kalem kehaneti olarak ekleyerek bitirelim:

EKOL TV teknik ve kadro sorunlarını çözse bile, sahiplik yapısı nedeniyle yaşayacağı sorunlarını çözemeyecektir.

Bunu hep beraber göreceğiz. Yayına geçse bile satılıp elden çıkarılması, çok uzun olmayan bir vadede kadrosunun dağılması, değişmesi de ihtimal dahilindedir. (Bu kehanetimi size ilerideki bir yazımda link verip hatırlatacağım)

HANGİ SPİKER ESKİ YUVASINA DÖNMEK İSTİYOR?

Yoldaşlarım hazır Ela Rümeysa Cebeci demişken…
Kendisiyle ilgili de bir kulis bilgisini vermek isterim.

Gazetecilik kabiliyetlerinden ziyade fiziğini ön plana çıkararak, ekrandaki seviyeyi iyiden iyiye düşüren, bu hanımefendi emin olun en büyük kötülüğü, kadın meslektaşlarına yapıyor.
Bu başka bir yazının konusu olsun.
Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, Habertürk TV’de sabah kuşağını sunan hanımefendi yönetimden başka bir görev istemiş, amma o isteği yerine gelmemiş.
O da soluğu çalıştığı eski kanalda yani TV100’de almış.
Yönetime, eski yuvasına dönmek istediğini söylemiş, söylemiş amma belli ki talebi yerinde görülmemiş ki, hala Habertürk TV’de ekrana çıkmaya devam ediyor.
Ne diyelim, Allah selamet versin.
Bu haftalık da benden bu kadar yoldaşlarım…
Lütfen dertlerinizi bana emanet etmeye devam edin.

keskinkalem@medyaradar.com