Fatih Altaylı’ya Katar’dan kötü haber ne?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

Bir gazeteci kitlesi düşünün ki:
Ülkenin sahibi bunlar.
Milliyetçiliğin timsali bunlar.
Laikliğin meşale taşıyıcısı bunlar.
Bunlar hariç herkes öteki.
Onlar beyaz, herkes siyah.
Onlar elit, herkes ezik.

Yoldaşlar, listeyi daha çok uzatabilirim.
Ama burada kesiyorum.
Çünkü midem de beynim de kaldırmıyor.
Bence siz de zaten anlayacağınızı anladınız.
Arife tarif ne gerek!

Sırdaşlarım medyada köşe başlarını yıllardır tutmuş öyle tipler var ki, her devre göre pozisyon alıp, kendi ‘elitimsi’ kitleleri dışındaki herkesi ezip aşağıladılar.
İşin kötüsü hala bu köşelerde, etkisiz de olsa varlıklarını sürdürüp, ayrımcılık zehirlerini saçmaya devam ediyorlar.

28 Şubat’ta başörtülü kadınlara küfreden, hak savunucularını tacizle tehdit eden, bir köşe sahibi, bu kez Katar’da oynanan Dünya Kupası’nın finali vesilesiyle, ‘beyaz Türklük’ kodlarını, Twitter üzerinden etrafa saçtı.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Messi’nin kupayı kaldırırken Katar yerel kıyafeti Bişt giymesine,
Twitter’dan tepki gösterdi.
Hem de küfürle.

Messi milli forman yerine o acayip katar zımbırtısını ile kupa kaldırıyor. Sıçayım böyle futbola. Katar para ile her şeyi sayın aldı. Rezillik. Utanç. Terbiyesizlik. Saygısızlık.

https://twitter.com/fatihaltayli/status/1604548443329929217

Şu üsluba bir bakın.
Küfüre bakın.
Irkçılığa bakın.
Ayrımcılığa bakın.

Öyle bir ego ki, kendi ülkesinde ayrımcılık yapmalara doyamamış, başka ülkelerin devlet başkanlarıyla, yıldız futbolcularını bile kendi bozuk terazisinin kantarına koymaktan geri kalmamış.

Sosyal medya kullanıcıları bu ayrımcı tweete tepki göstermiş.
Fakat önüme düşen birkaç yorum, resmen piyango bileti gibi olmuş.
Mesela gazeteci Erem Şentürk şu yorumu yapmış:

Dinç Bilgin, Aydın Doğan, Erol Aksoy ve Turgay Ciner sırayla ne giydirdiyse giymiş bir tip Fransa'nın kaybetmesine kahrolmuş.
Beter olsun 🤣🤣🤣
Bu arada Katar Haber Türk'ü satın alsa teke tüke mi düm tek mi neyse yaptığı o ucuz şovu bişt giyerek sunar.

https://twitter.com/eremsenturk/status/1604708637938634753?s=46&t=9Y-Ut0W1BSdJiIndHrhLmg

Şimdiiiii Erem Bey bir şey bilerek mi bu yorumu yaptı bilmiyorum ammaaaa, Keskin’iniz Kalem’inizin Altaylı’ya kötü bir haberi var.

Zaten bir süredir, hatta aylardır kulislerde konuşuluyordu.
Katarlı yatırımcılar Habertürk’le yakından ilgileniyor diye.
Son zamanlarda bu iddialar, kulislerde iyiden iyiye dillendirilmeye başlanmıştı.
Seçimin yaklaşmasıyla da alevlendi.

İddialara göre, Katarlılar seçimden önce Habertürk’ü alabilir.
Yine iddialara göre, seçim takviminin gidişatına göre bu satın alım, seçimden sonrasına da kalabilir.

Ben bu iddiaları bir süredir duyuyordum, ancak bu satın alım meseleleriyle ilgili ortaya çok iddia atıldığı için kesinkes emin olmadan yazmak istememiştim.
Ancaaaaaaak bu olay vesileyile, ‘Keskin Kalem sosyal medya kullanıcılarının kehanetini dillendirmek de sana düşer’ dedim.
Klavyemin başına oturdum.

Kulislerde konuşulanlara göre, medya grubuna yüksek paha biçen Turgay Ciner’in taleplerini
ve istediği meblağı Katar karşılamaya hazırmış ve rakibi de yokmuş.

Pekiiiiiiiiiii gerçekten de Katar Habertürk’ü alırsa ne olur?
Emin olun yoldaşlar, Altaylı Katar yerek kıyafeti Bişt’i giyer,
bir güzel ekrana çıkar.
Yetmez ekranda kılıç dansı yapar.
Çünkü her devrin adamı olmak bunu gerektirir.
Altaylı’nın Erdoğan’ın uçağına binmek için attığı taklaları, Külliye’den çok yakın dostu Murat Bardakçı keşke bir gün çıkıp anlatsa.
Anlatsa da biz de bir dönem medyada hüküm süren bu isimlerin, gerçek yüzünü hep birlikte görsek.

HALK TV’YE KILIÇDAROĞLU OPERASYONU MU GELİYOR?

Medya…
İki ucu sivri bir bıçak…
Bir siyasetçinin hem en büyük dostu, hem de en büyük düşmanı olabilir…
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, seçim yaklaştıkça, bu durumu çok daha fazla gözlemliyor, deneyimliyor.
Çünkü sabah dostu olan medya, akşam bir anda düşmanına dönüşüveriyor!

Kılıçdaroğlu’nun uzun süredir masasında çözülmesini beklediği bir dosya var.
O da Halk TV dosyası.
Daha önce defalarca buradan yazdım, birkaç eski yazıma dönüp bakarsanız hatırlarsınız yoldaşlar.
Ne dedim?
Dedim ki Cumhurbaşkanlığına adaylığını koymak isteyen Kılıçdaroğlu, bir yandan da medyada kendi etki alanını yaratmaya çalışıyor.
KRT gibi kanallar tamamen Kılıçdaroğlu etkisindeyken, asıl sorun, en çok izlenen muhalif mecra olan Halk TV.
Herkesin malumu olduğu üzere, Ekrem İmamoğlu, İBB parasıyla Halk TV’ye kesenin ağzına açtı.
Kanal da İmamoğlu’nun yörüngesine girdi.
Bu durum önceleri düşük dozda, son zamanlarda da iyiyden iyiye kanalda İmamoğlu propagandası yapılmasıyla sonuçlandı.

CHP’li kaynaklardan öğrendiğime göre, Halk TV’nin İmamoğlu’nun kanalına dönüşmesi uzun süredir Kılıçdaroğlu’nda büyük rahatsızlık yaratıyordu. Keskin kulaklarıma gelenlere göre, Kılıçdaroğlu’nun basın ekibi, Halk TV konusunda birkaç strateji geliştirmiş.
Malumunuz Kılıçdaroğlu bazı muhalif gazetecilerin isimlerini, yine muhalif sitelere sızdırarak bunların alttan alta hükümete çalıştığı haberini yaymış, bu isimleri yanına çekmeyi başarmıştı.
Bunlardan biri de İsmail Saymaz’dı…

Kulislere konuşulanlara göre, Kılıçdaroğlu bu kez benzer bir operasyonu Halk TV’nin tamamı için yürütmeye hazırlanıyormuş.
Bu planlar, İmamoğlu’na mahkumiyet kararının verildiği gün Halk TV’de yapılan yorumlar ve yayın politikası nedeniyle, erkene çekilmiş!
İddia o ki, Saraçhane’den yapılan yayın sırasında, sürekli İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması gerektiği şeklinde yapılan yorumlar, ve Kılıçdaroğlu’na yöneltilen eleştiri okları, bardağı taşıran son damla olmuş.
Hem de Kılıçdaroğlu’nun sabah Halk TV yayınına çıkmasına rağmen!
Sabah Kılıçdaroğlu’na ekran veren kanal, bir saat sonra İmamoğlu propagandası yapınca, Kılıçdaroğlu’nun basın ekibi oprasyonun düğmesine basmaya karar vermiş.

Kaynaklarıma verdiğim söz nedeniyle planın detaylarını açıklayamayacağım.
Ancak emin olun, plan devreye girdiğinde, hep birlikte göreceğiz, ben de size o zaman hatırlatacağım.
O zamana kadar sağlıklı, mutlu kalın sırdaşlar.

keskinkalem@medyaradar.com