Medya
08 Eki 2013 13:57 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:41

FATİH ALTAYLI'DAN HÜSEYİN ÇELİK'E 'MEME'Lİ GÖNDERME!

Fatih Altaylı, atv'nin sunucusunu eleştiren AK Partili Hüseyin Çelik'e Janet Jackson'ın memesini örnek gösterdi..

Janet Jackson'ın memesi

Demokrat olacağız olmasına da bir türlü olamıyoruz.
Çünkü demokrat olmanın temel koşulu "tahammül çıtasını yüksek tutmak".
Sakın eleştirmeye falan kalkmasın kimse, kelimeyi bilerek kullanıyorum.
Evet, tahammül...

Beğenmediğimiz, hoşumuza gitmeyen, kendimizde var olduğuna inandığımız değer yargılarına ters gelen, olmaması gerektiğini düşündüğümüz, "Olmasa daha iyi olur" dediğimiz her şeye tahammül.

Bu her şey elbette en başta "başkalarının yaşam biçimini" içeriyor.
Sözü getireceğim yeri tahmin ediyorsunuzdur.
Hüseyin Çelik'in önceki gün kullandığı cümleye.
Genel olarak anlayışlı, tahammüllü, hoşgörülü diye tanıdığım Hüseyin Çelik, geçen gün katıldığı bir televizyon programında, bir televizyon sunucusunun kıyafetini kastederek, "Kimseye karıştığımız yok ama çok aşırı. Dünyada da kabul edilemez" dedi.

Bilirsiniz "ama" kelimesi önemli bir kelimedir.
Öncesinde söylenen her şey için "0'la çarpılmış" etkisi yaratır. Öncesinde söylenmiş her nitelemeyi anlamsız kılar.
Çelik'in sözü doğrudur. Bu iktidar, ne tür giyimden yana olduğunu söylemekten imtina etmez ama kimsenin kılık kıyafetine de karıştığını görmedim. Hoşlanmasalar da tahammül ettiklerini biliyorum.

Bu tahammül sonsuza dek sürebilirse, bunun adına demokrasi deniyor zaten.
Tabii karşılıklı olarak.
Ben Hüseyin Çelik'in bu sözü söylerken, bahse konu sunucunun işine son verilmesi ve daha edepli giydirilmesi gibi bir talebi olduğunu da düşünmüyorum.
Ne var ki, Türkiye'nin genetiğinde "kraldan çok kralcılık" ezelden beri var olduğu için, şimdi büyük ihtimalle ya bu sunucu "daha kapalı" giydirilecek ya da işine hepten son verilecek.
Bir çuval demokrasi inciri berbat edilecek.

Oysa dünyanın pek çok ülkesinde televizyonlarda belirli kısıtlamalar var.
Mesela ABD'de açık kanallarda müstehcenlik, daha doğrusu çıplaklıkla ilgili pek çok sınırlama var.
Abonelikle izlenilen kanallarda her şey serbest ama açık kanallarda çıplaklık, çıplaklığı çağrıştıran görüntüler bile yasak.

Üstelik de ağır cezaları var.
Mesela, en bilinen örneklerden biri 2009 Superbowl finali.
Final şovunda yer alan sanatçılardan Janet Jackson'ın program sırasında "kazayla" bir göğsünün açıldığı ve memesinin göründüğünü hatırlarsınız.
Bu görüntüler üzerine ABD'de kıyamet kopmuştu.

Ama en muhafazakâr siyasetçi bile "Bu cezalandırılmalı" diye tek kelime etmemişti.
Buna karşın onların RTÜK'ü sayılabilecek ABD Federal İletişim Bürosu (FCC) harekete geçmiş, Superbowl finalini yayınlayan CBS'nin şemsiyesi altındaki 20 TV kanalının her birine 27 bin 500'er
dolardan toplam 550 bin dolar ceza vermişti.

Bu ABD tarihinde bir televizyon programına verilen en büyük ceza olmuştu.
Elbette farklı televizyon kanallarında gördüğümüz farklı görüntüler şu veya bu nedenle bizleri rahatsız edebilir.

Yapmamız gereken şey "kanalı değiştirmektir".
Eğer ortada yasal açıdan olmaması gereken bir şey var ise onu da RTÜK diye bir kurul var, o cezalandırır.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN