Medya
27 Eyl 2012 13:52 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:11

EZGİ BAŞARAN'A YAYLIM ATEŞ; BUGÜN ÜÇ YAZAR BİRDEN BAŞARAN'I TOPA TUTTU!

"Balyoz CD'lerini kim hazırladı? Bana bunun yanıtını verin" diyen Radikal yazarı Ezgi Başaran'a eleştiri bombardımanı..

"Balyoz CD’lerini kim hazırladı? Bana bunun yanıtını verin" diyen Radikal yazarı Ezgi Başaran bugün üç yazar tarafından üç ayrı köşeden adeta yaylım ateşine tutuldu.

Takvim yazarı Rasim Ozan, Başaran’ı Ertuğrul Özkök’ün "Gerzekötesi şapşal tetikçisi" ilan ederken, Star yazarı Elif Çakır ise "Türkçe anlamamış bir de İngilizce anlatmak gerek" şeklinde eleştirdi.Bir diğer Star yazarı Berat Özipek'in de hedefindeki isim Ezgi Başaran'dı. O da Başaran'ı "demokrat görünümlü" olmakla suçladı.

İŞTE O YAZILAR :

Rasim Ozan KÜTAHYALI / TAKVİM

Azgın azınlığın son kozu: PKK terörü


Türkiye’nin yeniden azınlık diktatörlüğü günlerine döneceğini sanan bir azgın azınlık hala milletin çoğunluğuna karşı haçlı seferlerini sürdürüyor… Üç gündür uyarıyoruz ama hala gerzekliğe devam ediyorlar…
Aptal ve aptal olduğu kadar da azgın azınlık temsilcileri…
Hala bu gerçeğin farkında değilsiniz…
Güney Afrikalı ırkçı beyazlara has egemenlik kibri gözlerinizi kör etmiş…
Hala çeşitli psikolojik operasyonlarla PKK terörünü azdırarak, tetikçilerinize PKK’yı destekleterek son kurşunlarınızı atıyorsunuz…
Hele Ertuğrul Özkök’ün gerzekötesi şapşal bir tetikçisi var ki hem darbeci generalleri hem PKK’lı teröristleri aynı anda savunuyor… Bir yandan da “İslam hastalıklı bir dindir” diyor, bu milletin değerlerine küfrederek Ertuğrul’un tam bir müridi olduğunu ispat ediyor…
Oysa millet PKK kurşunlarını da sizin gibilerden biliyor ve Tayyip Erdoğan’ı koruma ve kollama hissi artıyor…
Son 10 yılda hep olduğu gibi yine tezgahınız ters dönüyor…
Bu tezgahlara devam ederseniz yeni rejimin “Derin güç” olmak isteyen manyakları da yarın sizlere bir tezgah düzenler…
Sizi tamamen bitirirler…
Bunu isteyenler azımsanmayacak bir güçtür, bunu da unutmayın…
Biz bir yandan da azınlık yurttaşları cendereye almayı amaçlayan “Yeni Derin Güç” olmak isteyen tiplere karşı mücadele ediyoruz…
Siz ise hala “Zenciler birbirine düşer, biz azınlık beyazlar da yeniden iktidarı alırız” planları içindesiniz…
Bu planların hayata geçeceğine hala inanıyorsanız gerçekten gerzeksiniz…
Zenciler ve demokrat beyazlar birbirine karşı ne kadar husumet beslerse beslesin sizlerin karşısında bir bütün olur…

ELİF ÇAKIR / STAR GAZETESİ

Türkçe anlamıyorsanız Swoboda İngilizce anlatsın


Kolayına Ezgi Başaran olunmuyormuş! Bunu “anladım” iyice. Bir de Ezgi Başaran ve muadillerine söz anlatmak deveyi hendekten geçirmekten daha zormuş! Bunu da “anladım” iyice...

Geçmişinde dört darbe yaşayan Türkiye’de ilk kez sivil mahkeme, “darbe gerçekleştireceğinden” hiç kuşku duyulmayan “teşebbüsçü” askerleri yargıladı. Mahkemenin darbeci generallere verdiği cezalar birilerinin “midesine oturacak” kadar ağır!

Ezgi Başaran “Anladık” diyerek bizimle kafa buluyor bir de...

“Şunu da açıklayın”, “Bunu da açıklayın” deyip bir de “Hadi askerden kurtulduk, şimdi demokratik hukuk devletinde mi yaşıyorsunuz?” diyerek mahkemenin kararını ısrarla “değersizleştirme” yönünde elinden geleni ardına koymuyor...

“Anladım, anladım” diyor ama anlamamakta direniyor...

Bir kez daha söyleyeyim...

Sizin “midenize oturan karar”ın , 27 Mayıs darbesi, 12 Mart muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi ve 28 Şubat post-modern darbesini gören Türk demokrasisi için anlamı büyük ve önemli.

Bakın bu davanın ehemmiyetini, ciddiyetini “elin gavuru anladı” sizler anlamamakta direniyorsunuz...

Benim dilim belki yetmiyordur “Başaran”lara anlatmaya ya da Türkçe anlamıyorlardır. O halde gidin Swoboda’ya, size bir de İngilizce anlatsın!

BERAT ÖZİPEK / STAR GAZETESİ

Balyoz’a neden inanmıyorlar?

Ben oligarşi medyasının darbe sanıklarından yana durmasını anlayabiliyorum.
Bu yüzden de “Salonda ‘baba’ ve hıçkırık sesleri” (Vatan) türü ifadelerle sanık yakınlarının acısını sömürmeleri veya “Bu savunmaya rağmen 16 yıl” (Hürriyet) türünden, mahkemenin kararını sanık avukatlarının diliyle “haber”leştirmeleri beni şaşırtmıyor.
Ama bunun bile bir düzeyi olur.
Balyoz Kararının açıklandığı günün akşamı CNN Türk’te Orhan Kemal Cengiz’le tartışan Ezgi Başaran’ın halini hatırlıyorum.

“Plan seminerini bence asker kendi içinde yargılamalıydı” diyor. Bunu söylerken şaka yapmıyor.

İzleyiciyi unutmuş, adeta bir münazarada gibi, o an aklına gelenlerle, tartıştığı kişiyi sıkıştırmaya çalışıyor. Öyle ki, tartışmanın bir yerinde, Orhan Kemal’in argümanını “yanlış anlayıp” kendi tezini desteklemek için manipüle ediyor. O da nezaketinden “benim söylediğimi çarpıttın” yerine “benim söylediğimi aşırı yorumladın” diyor.

Ne diyor aynı gazeteci Balyoz ile ilgili yazısında?

“Bir karar verilmişti. Uygulanacaktı. Çetin Doğan ve yakın silah arkadaşlarından Ankara’nın davetlerinde ‘İrtica geliyor’ diye ileri geri konuşmanın, 28 Şubat dönemindeki girişimlerinin ve tabii görüş ve düşüncelerinin rövanşı alınacaktı.”

Yani ne kedi girmiş, ne zarar etmiş! Yazısından öğreniyoruz ki Çetin Doğan da bir fikir suçlusuymuş. Onu yargılayanlar da “rövanşist” ve dahası bundan zevk alıyorlar. Öyle ki bunu sadece ordunun geri kalan muvazzaflarına ders olsun diye değil, “rövanş almanın zevki için” de yapıyorlar.

Roni Margulies harika yakalamış. Gerçekten Ertuğrul Özkök gurur duyabilir onunla. Ama onun sofistikasyonundan uzak, ürkütücü bir nefret bu ve sahiden sağlıklı bir bakış değil.

Ama bunun ortaya dökülmesi çok iyi.

Özellikle onun gibileri söylemlerine bakıp demokrat sanan okuyucular için.