Gündem
24 Tem 2012 16:02 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:57

DİYANET TV RESMEN YAYIN HAYATINA BAŞLADI!

Diyanet TV, Ramazan ayı ile birlikte test yayından, normal yayın hayatına "merhaba" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ramazan ayı ile birlikte test yayından, normal yayın hayatına merhaba diyen Diyanet TV’de, canlı olarak yayınlanan “İftar’ı Beklerken” programına konuk oldu.

Başkan Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının hiçbir zaman sıradan bir televizyon kanalı kurmak gibi bir hevesin peşinde olmadığını belirterek, “Diyanet İşleri Başkanlığı sadece kendisine verilen görevi hakkıyla topluma iletebilmek için daha aktif hangi kanalları kullanabileceğini düşünmüştür.” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığının bir yasal görevleri bir de İslâm’ın yüklediği vazifeleri bulunduğunu hatırlatan Başkan Görmez, “Diyanet İşleri Başkanlığımız daima, toplumsal yönü yasal yönünün önünde olan bir kurum olmuştur.” diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şunları söyledi:

Öncelikle Diyanet Televizyonumuz hayırlı olsun. İnşallah bu yeni kanalımız hikmetli bir dil ve üslûp ile yasaların başkanlığımıza verdiği, “Toplumu din konusunda aydınlatma” görevini hakkıyla yerine getirir. Diyanet İşleri Başkanlığı, daima toplumsal yönü, yasal yönünün önünde olan bir kurum olmuştur. Çünkü hem doğumda, hem vefatta, hem de düğünde kısacası her an toplumun yanında olan bir kurumdur Diyanet İşleri Başkanlığımız. Böyle olduğu için de toplumun kurumumuza yönelik çok büyük beklentileri olmuştur.
Tabi bir de hem yasaların hem de din-i mübini İslâm’ın yüklediği vazifeler var. Bu görevlerin en başında da toplumu din konusunda aydınlatma görevi geliyor.

Toplum, sürekli değişiyor, nesiller değişiyor ve bilgiye olan ihtiyaç, sürekli artıyor. Kurumlar da tıpkı insanlar gibi kendilerini yenilemedikleri takdirde; söylemlerini yenilemedikleri, hikmetli bir dil ve üslup geliştirmedikleri takdirde toplumun gerisinde kalırlar. Dolayısıyla başkanlığımız da kendisine verilen bu vazifeyi bütün teknik imkânlardan, bütün kitle iletişim araçlarından yararlanmak suretiyle ancak hakkıyla yerine getirebilirdi. Doğrusu Diyanet İşleri Başkanlığı, hiçbir zaman sıradan bir televizyon kanalı kurmak gibi bir hevesin peşinde olmamıştır. Sadece ‘Bana verilen vazifeleri hakkıyla topluma iletebilmek için daha aktif kanalları nasıl kullanabilirim?’ kaygısının peşinde olmuştur. Diyanet Televizyonu da işte bu endişenin bir gereği olarak ortaya çıkmıştır.”