Gündem
09 Eki 2011 12:11 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:53

BAYDEMİR, MUHAFAZAKAR GAZETELERİ YERDEN YERE VURDU!

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'den muhafazakar gazetelere sert tepki: Beni lime lime de etseniz kendimi kullandırtmam!

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti yılın gazetecileri ödül töreninde yaptığı konuşmada, hükümete yakın medyada kendisini hedef gösteren haberlere dikkat çekerek, hükümetin kendine biat etmeyen herkesi bir şekilde cezalandırdığını söyledi. Baydemir, “Teslim olmayacağım” derken muhafazakar gazeteleri topa tuttu.

Cumartesi günü Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti yılın gazetecileri ödül töreninde konuşan Baydemir, “Öncelikle Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’ni ve yılın başarılı gazetecilerini belirleyen Jüriye teşekkür ediyorum. Ödüller gerçekten de bugün gazete sayfalarını ve televizyon ekranlarını kaplayan haberlerin nasıl olması gerektiğini bize gösteriyor. Zira bugün basında çok da demokrasiye, barış gazeteciliğine örnek olabilecek haberler gözükmüyor” dedi.

Baydemir’in konuşmasından satır başları:

*Zor ve zahmetli bir dönemden geçiyoruz. Bunun bir yansıması da basın alanına oluyor. Böylesi dönemleri sağduyu ile geçirmek, kirlenmeden çıkmak deyim yerinde ise kahramanlıktır. Özellikle kaotik dönemlerde medyanın tutumu toplumsal barışa giden yolda ışık olabilir/olmalıdır. Ancak geneline bakıldığında medyanın farklı bir rol üstlendiğini görüyoruz” şeklinde devam etti.

*Hükümet kendine biat etmeyen herkesi bir şekilde cezalandırıyor. Bu cezalandırma; kolluğuyla, yargısıyla, medyasıyla ve bütün kurum ve kuruluşların eş güdümüyle yapılıyor.

Bugünkü Zaman, Yeni Şafak, Bugün ve benzeri gazetelerin manşetlerine baktığımızda benim üzerimden KCK operasyonları meşru ve haklı gösterilmeye çalışıyor. Kusura bakmayın ama beni lime lime de etseniz kendimi kullandırtmam. Cumhuriyet savcıları tarafından bugüne kadar belki bin tane soruşturma açıldı. Mahkemelerde yüzlerce kez yargılandım. O zaman da seçilmiş belediye başkanıydım. Birçok belediye başkanı arkadaşım, meclis üyesi arkadaşım tutuklu bulunuyor. Bugüne kadar halkın iradesine hürmet göstermediniz. Yaptığınız iki yüzlü politikadır. Basın ilkeleri ve ahlakı çerçevesinde bu iki yüzlü politika ve manşetler ders kitaplarında kötü haber örnekleri olarak yerini alacaktır. Yakın gelecekte üniversite öğrencileri bu örnekleri okuyarak meslek hayatlarına başlayacağı inancını taşıyorum.

Servis edilen bu haberlerle halkın teveccühünde ve bize olan güveninde zedeleme hedefleniyor. Toplumdaki itibarımız zayıflatılarak tutuklamanın psikolojik alt yapısı hazırlanıyor. Bu aynı zamanda şahsıma yönelik bir tehdittir.

*Şahsıma yönelik tehdit; tutuklama ve görevden almayla da sınırlı değildir. İki yıl içinde 6 kez şahsıma suikast yapılacağına dair resmi tebligatlar aldım. Adeta her gece uyurken “Bu gece evden alınacak mıyım?”; sabah belediyeye giderken “Bugün suikasta uğrayacak mıyım?” duygusu yaşatılmaya çalışılıyor. Bununla teslim alınmaya çalışılıyor. Teslim olmayacağım.

*Rabbim ve halkımın huzurunda yeminler olsun ki; Zulüm kimden gelirse gelsin zalime teslim olmayacağım. Halkıma ve halkımın özgürlük, eşitlik, adalet, onurlu barış ve birlikte yaşam değerlerine asla sırtımı dönmeyeceğim. Her şart ve koşulda savunucusu olacağım.

*Bugünkü AKP medyasında yer alan “servis haber” tek kalemden çıkmıştır. Polisin yazdığı metne her gazete kendi muhabirinin imzasını kullanmıştır. Bu boyutunun tartışmasını iletişim fakültelerine, araştırmacılara, basın meslek örgütlerine ve sizlere bırakıyorum.

Bu haberlerle Türkiye kamuoyunun vicdanı ve duyarlılığı hedefleniyor. Bu şekilde Kürt seçilmiş ve legal siyaset yapan aktörlerine uygulanan zulüm örtülmeye çalışılıyor. Gerçeklerle Türkiye kamuoyu vicdanı arasında duvar örülüyor.

*Herkes çok iyi bilsin ki bu coğrafyadaki her belediye başkanı ve idareci çatışma ortamının kendine münhasır ağırlığını ve zorluğunu yaşar. Bunun yanısıra bizler; kolluk, cumhuriyet savcıları ve mülkiye müfettişlerinin kıskacı içerisinde halkına karşı mahcup olmamanın, hizmet üretmenin, ‘onurlu bir barış olsun, insanlar yaşamını yitirmesin’, ‘sorunlar müzakere ile çözülsün’ çabasını sürdürüyoruz. Evet bu çaba zorludur ama onurludur. Her şeye rağmen kirlenmedik ve kirlenmeyeceğiz.

*Söz konusu manşetleri atan gazetelere ve medyaya çağrım; vicdanınızın kirlenmesine ve kirletilmesine izin vermeyin. Kirlenmeyin, kirletmeyin...