Televizyon
24 Kas 2010 16:22
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:49
BAŞI SIKIŞAN BAYAN KANIT'I ARIYOR!
Kanal D'nin Pazartesi gecesi yayınladığı sevilen ve ilgi ile takip edilen polisiye dizisi Kanıt içeriğiyle ses getirmeye devam ediyor.
Dizide gerçek kimliği ile ekranda yer alan Prof. Dr. Sevil Atasoy verdiği çarpıcı bilgiler ile izleyecilerin gönlünde taht kurdu.
POLİS ÇÖZEMEDİ SİZ ÇÖZERSİNİZ
Dizi yüzünden her gün sayısız telefon alan Atasoy, çok ilginç taleplerle karşılaştığını açıkladı. Bayan Kanıt şöyle konuştu: " Öyle telefonlar gelmeye başladı ki kimi zaman ne diyeceğimi şaşırıyorum. Bütün telefonlara cevap vermeye gayret ediyorum ancak vaktimin büyük bir kısmını almaya başladı. Mesela geçen gün çekimlerin tam oratasında Karaman’dan arayan bir izleyici başlarından geçen bir olayı uzun uzun anlattıktan sonra polisin incelediği delillere ve soruşturmaya atıfta bulunarak ’Hocam bir de siz baksanız şunlara. Eğer siz incelerseniz bu cinayeti mutlaka çözersiniz. Size çok güveniyoruz’ dedi. Çok şaşırdım. Anlaşılan yaptığımız iş izleyicilerin gönlünde yerini buldu. Zaten gerçek olaylardan yola çıkıyor ve bunu televizyona uyarlıyoruz. Ekranda gördükleriniz hayal mahsülü değil. Kanıt’ın diğer polisiyelerden en önemli farkı, ikrar ve görgü tanıklığı olmaksızın sadece delillere dayandırılarak olayların çözülmesidir. Çünkü artık ikrar ve görgü tanıklığı gelişmiş ülkelerin adalet sistemlerinde kabul görmemektedir.
SUÇA TEŞVİK ETMİYORUZ
Prof Dr. Sevil Atasoy dizi hakkında en dikkat çekici eleştirinin suç işlemeye meyilli insanlara yol gösterildiği ve teşvik edildiğiyle ilgili olduğunu ancak bunun gerçeği yansıtmadığını açıkladı.
"Biz Kanıt dizisi ile hiç bir suçun ve suçlunun gizli kalamayacağını, mutlaka ya olay yerinde ya mağdur üzerinde kendisine ait bir iz ya da kendi üzerinde mağdurdan ya da olay yerinden bir iz bulunacağının ve mutlaka yakalanacağının altını çizmek istiyoruz. Benzeri dizilerin yapıldığı ülkelerin hiç birinde bu dizilerden esinlenerek suç işlediğini ileri süren biri olmadığı gibi özellikle CSI adlı Amerikan Dizisinin ardından gösterildiği bir çok ülkede soruşturmaların kalitesi arttı ve delile dayalı yargılama öne çıktı. Bizim amacımızda Türkiye’de bir yandan suç işleyenleri caydırmak diğer yandan verilecek hizmetin kalitesini artırmaktır. Nitekim Kanıt Dizisi yayınlanmaya başlandıktan sonra ülkemizin değiişik yerlerinden birinci derecede polislerin ağzından delile dayalı başarı öyküleri nakledilir olmuştur. Ayrıca takip edenlerin dikkatinden kaçmadığına eminim. İşlediğimiz konularla ilgili olarak, suça teşvik etmemek için, olayın nasıl gerçekleştiğine dair verilen en kritik bilgi ya biplenmektedir ya da sessiz olarak ekrana taşınmaktadır. Bu hassasiyetimiz sanırım eleştiriler verilecek en güzel cevaptır."
MANKENLERİN DÜNYASI KANIT’TA
Kanıt Dizisinde bu Pazartesi gecesi bir mankenin şüphelerle dolu ölümü ekranlara taşınacak. Şantaj ve entrikalarla dolu bölümün en ilginç yeri ise zehirli bitkilerle ilgili olan kısmı. Prof. Dr. Sevil Atasoy dizinin arasında yaptığı çok önemli açıklamada vatandaşları bu konuda uyararak dikkatli olmalarını istedi. Atasoy bir önceki bölümde de tütün toplayan işçi kadınların rahatsızlıklarını bilimsel açıdan irdelemiş ve çıplak elle tütün toplamamaları konusunda uyarmıştı.
POLİS ÇÖZEMEDİ SİZ ÇÖZERSİNİZ
Dizi yüzünden her gün sayısız telefon alan Atasoy, çok ilginç taleplerle karşılaştığını açıkladı. Bayan Kanıt şöyle konuştu: " Öyle telefonlar gelmeye başladı ki kimi zaman ne diyeceğimi şaşırıyorum. Bütün telefonlara cevap vermeye gayret ediyorum ancak vaktimin büyük bir kısmını almaya başladı. Mesela geçen gün çekimlerin tam oratasında Karaman’dan arayan bir izleyici başlarından geçen bir olayı uzun uzun anlattıktan sonra polisin incelediği delillere ve soruşturmaya atıfta bulunarak ’Hocam bir de siz baksanız şunlara. Eğer siz incelerseniz bu cinayeti mutlaka çözersiniz. Size çok güveniyoruz’ dedi. Çok şaşırdım. Anlaşılan yaptığımız iş izleyicilerin gönlünde yerini buldu. Zaten gerçek olaylardan yola çıkıyor ve bunu televizyona uyarlıyoruz. Ekranda gördükleriniz hayal mahsülü değil. Kanıt’ın diğer polisiyelerden en önemli farkı, ikrar ve görgü tanıklığı olmaksızın sadece delillere dayandırılarak olayların çözülmesidir. Çünkü artık ikrar ve görgü tanıklığı gelişmiş ülkelerin adalet sistemlerinde kabul görmemektedir.
SUÇA TEŞVİK ETMİYORUZ
Prof Dr. Sevil Atasoy dizi hakkında en dikkat çekici eleştirinin suç işlemeye meyilli insanlara yol gösterildiği ve teşvik edildiğiyle ilgili olduğunu ancak bunun gerçeği yansıtmadığını açıkladı.
"Biz Kanıt dizisi ile hiç bir suçun ve suçlunun gizli kalamayacağını, mutlaka ya olay yerinde ya mağdur üzerinde kendisine ait bir iz ya da kendi üzerinde mağdurdan ya da olay yerinden bir iz bulunacağının ve mutlaka yakalanacağının altını çizmek istiyoruz. Benzeri dizilerin yapıldığı ülkelerin hiç birinde bu dizilerden esinlenerek suç işlediğini ileri süren biri olmadığı gibi özellikle CSI adlı Amerikan Dizisinin ardından gösterildiği bir çok ülkede soruşturmaların kalitesi arttı ve delile dayalı yargılama öne çıktı. Bizim amacımızda Türkiye’de bir yandan suç işleyenleri caydırmak diğer yandan verilecek hizmetin kalitesini artırmaktır. Nitekim Kanıt Dizisi yayınlanmaya başlandıktan sonra ülkemizin değiişik yerlerinden birinci derecede polislerin ağzından delile dayalı başarı öyküleri nakledilir olmuştur. Ayrıca takip edenlerin dikkatinden kaçmadığına eminim. İşlediğimiz konularla ilgili olarak, suça teşvik etmemek için, olayın nasıl gerçekleştiğine dair verilen en kritik bilgi ya biplenmektedir ya da sessiz olarak ekrana taşınmaktadır. Bu hassasiyetimiz sanırım eleştiriler verilecek en güzel cevaptır."
MANKENLERİN DÜNYASI KANIT’TA
Kanıt Dizisinde bu Pazartesi gecesi bir mankenin şüphelerle dolu ölümü ekranlara taşınacak. Şantaj ve entrikalarla dolu bölümün en ilginç yeri ise zehirli bitkilerle ilgili olan kısmı. Prof. Dr. Sevil Atasoy dizinin arasında yaptığı çok önemli açıklamada vatandaşları bu konuda uyararak dikkatli olmalarını istedi. Atasoy bir önceki bölümde de tütün toplayan işçi kadınların rahatsızlıklarını bilimsel açıdan irdelemiş ve çıplak elle tütün toplamamaları konusunda uyarmıştı.
