Medya
28 Tem 2010 10:41 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:30

BAŞBAKAN ERDOĞAN İLE İLGİLİ EN SIK ATILAN GAZETE MANŞETİ HANGİSİ?

Birgün yazarı Hakan Aksay,Başbakan Erdoğan'la ilgili en sık atılan gazete manşetlerinden birine dikkat çekti.

İşte o manşet: “Erdoğan yine medyaya çattı”

Başbakan'ın, muhalif, hatta "yandaş" medyaya, gazete okurlarına, patronlarına, dahası Yunan gazetecilere bile çattığını örneklerle anlatan Aksay, "çatmak" kelimesinin sözlükteki anlamlarını sıralayarak günümüz koşullarında yeni bir tanım öneriyor: "Başbakanların medya ile iletişim kurma yöntemi"!..
 
Çatmak: Erdoğan’ın medya ile iletişim kurma yöntemi
 
Başbakan Erdoğan’la ilgili en sık atılan gazete manşetlerinden biri ne, biliyor musunuz? 
“Erdoğan yine medyaya çattı”
Çünkü Başbakan bunu hep yapıyor. Hemen her konuşmasının bir bölümünü özenle biz gazetecilere adıyor.
Toplumsal huzurun, ekonominin, hatta terörle mücadelenin önündeki engellere bakarken hep medyayı da sayıyor.
- Medya da suçlu!.. Medya sorumsuz!.. Medya kendine baksın!..
Bazen danışmanlarının uyarısını hatırlayarak düzeltiyor:
- Hepsi değil tabii. Bir kısım medya...
Ama büyük emekler verildiği halde bir türlü istenen yere gelemeyen “yandaş medya” da bazen Erdoğan’ın gazabından kurtulamıyor:
- Bize gaz verme! Yedi sene önce bu yazıları neden yazamıyordun?.. Sevsinler!..
Gün oluyor, halkı medyayı boykota çağırıyor:
- Yanlış haber yapan medyayla ilginizi kesin! Onu yokluğa mahkûm edin. Bu kadar açık konuşuyorum...
Gün oluyor, medya patronlarına görev veriyor:
- Bu yazıları yazanların patronlarına sesleniyorum: “Ne yapayım hakim olamıyorum” diyemezsin. Sen maaşını veriyorsun. “Kusura bakma kardeşim bu dükkanda sana yer yok” demelisin.
Hatta hızını alamıyor, “Yunan Silahlı Kuvvetlerinin medyası gibi davranıyorsunuz” diyerek Yunan gazetecilere bile çatıyor.
Onun için “doğal olarak” Erdoğan’la ilgili en sık atılan manşetlerden biri bu:
“Erdoğan yine medyaya çattı”
“Çatmak”
kelimesinin sözlükteki anlamı çok fazla:
Rast gelmek. Ulaşmak. Odun, tüfek vb. şeyleri tepelerinden birbirine dayamak. Bir şey için gerekli parçaları bir araya getirmek. Yükü hayvana iki yanlı yüklemek. Başa yemeni, yazma vb. bağlamak. Üzücü veya şaşırtıcı olaylarla karşılaşmak. Sırası gelmek... Kuzuyu koyuna katmak” (Divanü Lügati’t-Türk)... Hatta: “Kan almak için ustura ile vücudu çizmek.” (Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü). Ve elbette: Sataşmak, bir kimseyi rahatsız edecek davranışta bulunmak, musallat olmak...
“Çatmak” kelimesiyle ilgili bunca zengin açıklamaya, günümüz koşullarında artık bir yenisini daha eklemek gerekmez mi:
Başbakanların medya ile iletişim kurma yöntemi!..