Medya
11 Oca 2011 13:35 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:57

AYDIN DOĞAN, MEDYASINI SATIP HANGİ ÜLKEYE YATIRIM YAPACAK? SATIŞIN PERDE ARKASINDA NELER VAR?

Yeniçağ yazarı Sabahattin Önkibar, Aydın Doğan'a çok yakın bir ismin açıklamalarını köşesine taşıdı.

"Aydın Doğan, medyasını satıp Rusya’da yatırım yapacak"

Başlıktaki ifadeler, Aydın Doğan’a çok yakın bir ismin beyanıdır.
Evet, Aydın Doğan sadece medyadan çekilmeyecek, aynı zamanda iş bağlamında Türkiye’yi terk edecek.
Duyduğuma göre Aydın Doğan’ın yatırım yapacağı ülke de Rusya!
Bu bağlamda Aydın Doğan’ın bir ekibi, aylardır Moskova’da üs kurmuş durumda!
Peki niye mi Rusya?
Aydın Doğan, medyadan çekilse bile AKP iktidarında Türkiye’de iş yapamayacağını düşünüyor.
Gelelim medya grubundaki satış faaliyetlerinin seyrine?
Doğan Grubu’nun satışı için Goldman Sachs’a yetki verdiği bir süre önce borsaya bildirilmişti.
İşte bu yetki çerçevesinde Murdoch’dan Time Warner’e, Axel Springer’den RTL’ye, Vivendi’den KKR’ye, Texas Pasific Grup’tan Disvory’e kadar pek çok grup Doğan’ın satışına alaka gösterdi ve görüşmeler yaptı..
Başlangıçta satış paketine Hürriyet ve Kanal D dahil değildi, ancak son aşamada bu iki yayın grubunun da ayrı bir paket halinde satılacağı  dünyaca ünlü Reuters tarafından duyuruldu.
Önümüzdeki haftalarda sonuçlanması beklenen satış teşebbüsünde,  başlangıcından bugüne yaşananların perde arkası çok yakın çevreden bana aktarılana göre şöyledir:
AKP’nin Doğan’a kestirdiği 5 milyarlık vergi cezası, onun kesin tasfiyesi içinmiş!
Bu olguyu gören Aydın Bey, operasyonu az bir hasarla atlatmak için AKP zirveleri ile masaya oturmuş ve şu karşı öneriyi yapmış:
- “Medyadan çekileceğim, ancak vergi cezalarımı aşağı çekin. Sadece medya grubumu değil, diğer şirketlerimi de satıp yurt dışında yatırım yapacağım. Yok bunu yapmaz, cezamı aşağı çekmezseniz mecburen sizinle vuruşacağım ve seçim sürecinde size büyük zararlar vereceğim.”
Bu teklifi değerlendiren iktidar zirveleri, Doğan’ın vergi cezasına karşı açacağı davaları ve uzayacak süreyi de dikkate alıp kendileri için olmak ya da olmamak anlamında olan seçimde Doğan medyayı karşısına almamak için Aydın Bey’e evet demiş!
Çıkarılan afla Doğan’a, cezasının Maliye Bakanlığı ile uzlaşma metoduyla dörtte üçünün düşüleceği bir imkan sunulmuş!
AKP zirveleri bu şekilde hem Aydın Doğan’ın biletini kesmiş oldu, hem de Maliye ile uzlaşma formülü metoduyla Grubu kilitleyerek  tamamen kendine endekslemiş oldu.
AKP iktidarının Aydın Bey’den fütursuz bir şekilde kelle istemesi  ve Doğan’ın buna boyun eğmesi işte bu Maliye ipoteği sebebiyleymiş!
Maliye, ya da onun ardındaki irade, uzlaşmada cezayı indirmem dediği an Aydın Bey, beş parasız tasfiye olacaktır. Bunu gören Aydın Doğan da paralı bir tasfiyeyi istiyormuş!
Tam bu noktada bir parantez açalım ve karşı bir teşebbüsü duyuralım:
Ülke içinde bir kesim ve İsrail bağlantılı bir grup işadamı Doğan’dan ısrarla satış işlemini ertelemesini ve AKP’yi oyalamasını istiyor. Beklentileri, seçimde AKP’nin kaybetme ihtimalidir.
Aydın Doğan bu konuda kararsız,  zira seçim öncesi satış olmaz ve AKP seçimi kazanırsa Maliye ile uzlaşma olayında kazık yiyeceğini  düşünüyor.
Peki alıcılarla AKP bağlantısı mı dediniz?
RTÜK bağlamında yapılan yeni yasal düzenlemedeki yüzde 50 yabancı sermaye payı, tamamen Aydın Doğan medyasının satışına yöneliktir.
Niçin yüzde 100 değil de yüzde 50 mi?
AKP zirveleri her şey kontrolünde olsun istiyor da ondan!
Yüzde yüz yabancı olursa kontrol güçleşir, oysa yüzde 50 kontrol için yeterlidir!
Peki yabancıların Türkiye’deki partneri kim mi olacak?
Ülker-Zapsu-Cihan Kamer konsorsiyumundan, yeni Toplu Konut müteahhitlerine kadar pek çoğunun ismi geçiyor. Ama kesin olan şey, yerli partner, AKP zirveleri kimi isterse onun olacağıdır...

Sabahattin Önkibar/Yeniçağ