Erdoğan, Atatürk’ten daha mı dokunulmaz?

Medyaradar'ın usta yazarı Varol Ersoy, "Birisine hakaret edenler yanıyor, diğerine edenler kollanıyor" diyerek Atatürk konusunda yargının 'hoşgörülü', Erdoğan'a yönelik suçlarda ise 'acımasız' olduğuna dikkat çekti.

VAROL ERSOY varol.ersoy@medyaradar.com

İmam hatipli 17 yaşındaki öğrencisi A.E.S. Atatürk fotoğraflarıyla sapıkça hareketler yaptı; büyük gürültü koptu. Genç sapık önce gözaltına alındı, sonra tutuklandı.

Bunun üzerine iktidar yanlısı ve Atatürk karşıtı çevreler, ne kadar “insancıl” olduklarını gösterme yarışına girdi.

Hiçkimse bu sapıklığı açıkça savunamasa da, “Canım tutuklamaya ne gerek vardı?” gibi ifadeler kullanarak, sanığın çocuk yaşta olduğunu ve affedilmesi gerektiğini söyledi.

***

Atatürk kim?

Bu ülkenin kurucu kahramanı…

Ölümünden 85 yıl sonra bile her doğan çocukta yeniden doğan büyük bir lider…

Özgürlüğümüzün, çağdaşlığımızın mimarı…

Son yıllarda adet oldu; iktidardakilerin gözüne girmek isteyen, ya eline baltayı alıp onun anıtlarına saldırıyor ya da küfür ediyor.

2020 yılında Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun kapsamında 6 bin 289 dosya açıldı.

Bunların sadece yüzde 19,5’lik kısmı, yani bin 229’u hakkında kamu davası açıldı. Yüzde 80.5’i hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığı, ya da yetkisizlik, görevsizlik gibi kararlar verildi.

***

Atatürk konusunda bu kadar “hoşgörülü” olan yüce Türk adaleti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suçlarda ise fena halde acımasız…

2020 yılında CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülüzar Biçer Karaca tarafından hazırlanan bir rapora göre, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği 2014’ten 2020 yılına kadar 38 bin 581 kişi hakkında “hakaret” davası açıldı. 70-75 yaşlarındaki insanlar bile sosyal medyada gördükleri bir iletiyi paylaştıkları için cezaevlerine konuldu.

Açılan bu davalarda mahkumiyet kararı verilenlerin oranı da hayli yüksek…

2018’de 6 bin 270 sanıktan 2 bin 775’i…

2019’da 13 bin 990 sanıktan 4 bin 291’i..

2020’de ise 9 bin 773 sanıktan 3 bin 665’i hapis cezasına çarptırıldı.

Peki geri kalanların hepsi beraat mı etti?

Hayır!

2020 verilerini inceleyelim:

Bu yılda Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu işledikleri gerekçesiyle haklarında dava açılan 9 bin 773 sanıktan sadece bin 519 kişi beraat etti. 3 bin 736 kişi hakkında ise verilen hükmün açıklanması geri bırakıldı. Yani, suçlu bulundular ama “şimdilik” içeri atılmadılar. 700’den fazla kişinin davası ise ya düştü ya da mahkeme tarafından reddedildi.

Bu konudaki en son istatistik, 2022 yılına ait: 2022’de Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla yargılananların sayısı adeta patladı ve 16 bin 753’e ulaştı.

***

Atatürk fotoğrafıyla terbiyesizlik yapan İmam Hatip öğrencisinin yaşının küçük olduğunu ve çocuk sayılacağını söyleyenler için devam edeyim:

2020 yılında Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle yargılanan 9 bin 773 kişinin 84’ü 12-15, 206’sı da 15-18 yaş arasında…

2022 yılını da atlamayalım:

2022’de Erdoğan’a hakaret ettiği söylenen 16 bin 753 kişinin bin 377’si 17 yaşın altında…

Soruyorum; Atatürk’e hakaret eden 17 yaşındaki sapığın “çocuk” olduğunu söyleyenler, Erdoğan’a hakaret ettikleri söylenen aynı yaştakiler için neden kıllarını kıpırdatmadı?

***

Yanlış anlaşılmasın:

Atatürk’e hakareti eleştirirken, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunu hafifletmeye falan çalışmıyorum.

Sadece yargının bu konudaki çifte standartına dikkat çekmeye çalışıyorum.

Bugün siyasi sistemin tepesindeki kişiye yapılan eleştirileri bile hakaret olarak gören ve tavandan cezalandıran Türk yargısı, yaşadığımız hayatın mimarına yapılan küstahlıklara karşı da duyarlı olmalı.

Unutulmamalı ki bu ülkede kendilerine edilecek küfürleri duymazdan gelebilecek milyonlar, Atatürk’e yapılan saygısızlığı asla affetmez…

Eğer yargı bu suçlar karşısında hak edilen cazaları vermezse, toplumda büyük bir öfke birikimine neden olur.

***

Peki; son olarak bu suçu işleyen A.E.S., müstahak olduğu cezaya çarptırılacak mı?

Ne yalan söyleyeyim buna çok da fazla ihtimal vermiyorum.

En fazla bir ay cezaevinde tutulduktan sonra salıverilir ve kendi camiasında “kahraman” ilan edilir!

Ne yazık ki bugünkü Türkiye’nin gerçeği de bu!

Tüm yazılarını göster