Gündem
29 Mayıs 2013 15:25 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:11

YENİ ŞAFAK YAZARINDAN BAŞBAKAN'A ÜSLUP ELEŞTİRİSİ: YAZIK!

Ali Bayramoğlu köşesinden Başbakan Erdoğan'ın üslubunu eleştirdi ve öğütler verdi.

Yeni Şafak yazarı ve Akil İnsanlar Heyetinde yer alan Ali Bayramoğlu bugünkü yazısında Başbakan Erdoğan’ın dünkü konuşmasında kullandığı üslubu eleştirdi. Bayramoğlu, Başbakan’ın "kutuplaştırıcı bir dil" kullandığını ve bu üslubu terk etmesi gerektiğini anlattı.

İşte Ali Bayramoğlu’nun yazısının ilgili bölümü:

".... ’Doğruyu emrediyorsa bunu din emrediyor diye karşısında mı duracaksın? İki tane ayyaşın yaptığı yasa, sizin için muteber oluyor da inancın emrettiği bir gerçek, bir vaka, niçin sizler için reddedilmesi gereken bir olay haline geliyor...’

Başbakan dün bu sözleri sarfediyordu.
Bu sözler, ekseni ’kamu sağlığı ve alanı meselesi’nden değer ve inanç sahasına kaydıran bir tutum’a ve ’kutuplaştırıcı bir dil’e işaret ediyor.

Türkiye’de toplum ve toplumsal değişim, farklı değer istemlerinin iç içe girme hali, tek tek kişilerde hemhal olması, bu dil ve tutumu çoktan geride bırakmıştır.

Umarız başbakan bunun hızla farkına varır ve dil ve zeminini hızla değiştirir. Toplumsal hakikati takip eder.

Ancak ortada bir sorun olduğu muhakkak.
Bu sorunu hissetmek ve tartışmak için önce sıcak tartışmaların kutuplaştırıcı etkisinden, siyasi parti endeksli düşünce alışkanlığından uzak durmak lazım.
Sorun bir ’zihniyet’e ilişkindir.

’Doğru-güç ve siyaset’ arasındaki kuvvetli ve boğucu bağ kuran bu zihniyet, temelde teklik üzerine kuruludur. Tek ahlak, tek doğru, tek çıkar, tek fayda ana şiarıdır.
Türkiye’de siyaset ve siyasetçinin, ekonominin düzeni, siyasetin alanı ne olursa olsun cemaat anlayışından toplum anlayışına hâlâ tam olarak geçememiş olmasının ana nedeni bu zihniyettir.
(...)
Ve sonuç olarak, siyasi partilerin demokrasi arayışı, söylemi ne denli samimi olursa olsun, bu anlayışla sınırlı kalır.

Bugün değişimi kuşatan zihniyet ve yapı hâlâ bu zihniyet ve yapıdır.
Siyasi iktidardan yayılan mikro siyasetteki tutuculuk kokusunda, dün kürtaj, sezeryan, aile gibi tartışmalarda, bugün alkollü içecek düzenlemesiyle ilgili olarak karşılaşıyoruz...
Yazık..."