Yarışmacılar yerine seviye düşüyor!

Mehmet Ali Erbil’i ilk kez iki film birden sinemalarında izlediğim ucuz Arabesk filmlerinde gördüm. Baş karakterin, vefalı-anlayışlı arkadaşını oynayarak girdi gönlümüze… Bebek yüzlü bir adam olması sebebiyle de ondan bir fenalık gelir diye düşünmedik. Sonraları özel TV'ler hayatımıza girdikten sonra coşan yarışma programlarının en çok coşturan adamı oldu. Eğer bir şovmen arıyorsanız bu adamın kapısını çalmanız şart!

Ama bir şey var Mehmet Ali Erbil’de… Arızalı bir taraf var. Esprileri giderek bel altına vurmaya, işin iyice suyunu çıkarmaya bayılıyor. Evet, seks satar, en çok da televizyonda ama iftar saatinden hemen önce yayınlanan bir yarışma programında yarışmacı genç kadınlarla alenen flört eden ve bunu kasıtlı olarak seyirciye belli eden, sonra da “n’olur bana kızmayın” gülüşü atan bir adam…

Üstelik, biri Mehmet Ali beyi durdurmazsa, daha ileri gidebilir. Şimdiye kadar yaptığı en iyi numara bir kadına sulu bir şekilde asılmaktan ibaret… Flörtzede erkeklerden oluşan Türk erkekleri de bu arsız şovu seyretmekten kendini alamıyor tabi.

İnanmıyorsanız, kendisinin oynadığı TV dizisi Aşkım Aşkım’ı getirin aklınıza… Eminim ilk aklınıza gelen sahne, her köşede evin hizmetçisini sıkıştıran bir adamdır. Ya da Kahpe Bizans filminin şehvetli imparatoru İlletyus’u hatırlayın.

Sanırım Açıl Susam Açıl yarışmasıydı. Mehmet Ali Erbil en fırlama haliyle her akşam, TV üzerinden salonlarımıza konuk oluyordu. Orada sadece kızlara asılmakla kalmıyor, TV tarihinin en basit numarasını yaparak yarışmayı bir ucube şovuna (*freak show) çeviriyordu. Cüceler, aşırı kilolu insanlar, aklı kıt stüdyo konukları… Hepsi bir espri malzemesine dönüşüyordu. Hassasiyetleri gelişmiş bir toplumun insanları bu yarışma başladığında, gözüne fener tutulmuş tavşan gibi  kalıyorlardı. Bana göre Türkiye TV’lerinde sunulmuş, insanlık onuruna en aykırı gösteridir.

Eyvah Düşüyorum ise yine ilginç bir yarışma… İlk kez İsrail'de yapılmış yabancı bir format, bize uyarladılar. Eser Yenenler sunarken bayrağı şimdilerde Mehmet Ali Erbil aldı ve yarışmanın dinamizmi hemen değişti. Soruyu bilemeyenin altındaki kapak açılıyor ve yarışmacı bir anda kendini aşağıda buluyor. Günün birinde biri ayağını-kolunu kırar mı, bir yerini burkar mı bilemiyoruz çünkü yarışmacının akıbetini göremiyoruz.

Fakat tuhaf olan şu, insanlar neden altlarındaki kapağın açılıp düşme ihtimalleri  %90 olan bir yarışmaya bol ve mini eteklerle gelir? Pek aklım kesmiyor bunu… Yapım ekibi mi öyle istiyor, Mehmet Ali bey mi, kim? Bence bu yarışmanın derdi en başından beri buydu, şimdi bu format için en hınzır ismi de buldular, gelsin reytingler! Yarışma formatında frikik beklentisinde prime time saatler…

Uzun lafın kısası; çok acayip zamanlardayız. Güya muhafazakarlaşıyoruz ancak seks sosu dizilere, yarışmalara bulaştırılmaya devam ediyor. Bol bol koyan adamın adı da Mehmet Ali Erbil… Kendisi TV'nin en iyi sirk sunucusu! Eyvah Düşüyorum’un nereye gideceğini çok merak ediyorum çünkü Mehmet Ali Erbil’i tanıyorsam, dozu giderek arttıracaktır.

Üstelik öyle bir piyasa ki bu, o ne yaparsa diğerleri takip eder. Ailemizin çocuğu İlker Ayrık bile bu aralar flörtleşmeye başladı yarışmacılarla… Bu gidişat en sonunda RTÜK’e takılır,benden söylemesi! O da bunun farkında olarak röportajlarında RTÜK'e selam çakmayı ihmal etmiyor tabi. 

Uzun lafın kısası; Mehmet Ali Bey Libidosuna hakim olursa oturur keyifle izleriz. Ne diyelim; en sonunda kapak açıldığında düşen o olmaz umarım!

*Freak show: ABD'de bir zamanlar kasaba kasaba gezerek, anomalisi olan insanları para karşılığında sergileyen insan sirkleri...

MURAT TOLGA ŞEN / murattolga@gmail.com