Medya
08 Tem 2012 15:24 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:53

UTKU ÇAKIRÖZER'İ ELEŞTİRENLERE BİR BAKIN, KAÇI HABERCİ?

Esad'la bu kritik dönemde röportaj yapabilen, Cumhuriyet'in Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer de hedefte

Gazeteciden asker yaratmak

'Milli menfaat'leri her türlü haktan, hukuktan üstün tutma hastalığı öyle işlemiş ki kanımıza! Başbakan Erdoğan'ın, Suriye'nin düşürdüğü Türk jetiyle ilgili açıklama yaparken, olayı habercilik saikiyle sorgulayan gazetecileri hedef alarak, 'Sanki bu milletin evladı değiller!' demesi kimseyi şaşırtmadı.

Suriye Devlet Başkanı Esad'la bu kritik dönemde röportaj yapabilen, Cumhuriyet Gazetesi'nin Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer de hedefte. Kendisi, medya yöneticilerinde ekseriyetle görmeye alışık olduğumuz 'egosantrizm' hastalığından 'kıvranmayan' nadir meslektaşlarımızdandır. Eline sağlık diyeceklerine O'nu eleştiriyorlar.

Çakırözer'in, Esad'ın propagandasına alet olduğunu iddia edenlere bir bakın, kaçı haberci? Hele biri var ki, kendisi 'gazeteci' sıfatıyla Öcalan'ı 'yakalamaya' İtalya'ya gitmişti (!)
Siyasetçilerin eleştirilerine gelince...

Bir zamanlar komutanlar, kendileriyle birlikte askeri kamuflajları çekip operasyonlara katılan gazetecileri pek severlerdi. Bugünün siyasetçilerinin o günün komutanlarından hiç farkı yok! Kendilerine tavsiyem, olası bir savaşta, en ön saflarda çatışmaları için, Esad'la röportaj yapmamayı maharet sayan meslektaşlarımızdan faydalanmalarıdır. İyi gazeteci değiller ama iyi asker olabilirler (!)

ASKER OLMAYI REDDEDENE 'SİVİL ÖLÜM'
Siyasetçiler için kendilerini Esad'la mukayese edip Türkiye'nin örnek ülke olduğunu söylemek kolay. Peki ya Türkiye'deki ihlaller?

Eskiden AB uyarır, Türkiye'nin yüzü kızarırdı. Türkiye artık AB'den gelen ihtarlara kulak asmıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları/Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi(AİHS) ihlalleri siyasi iktidarın umurunda değil. Varsa yoksa Suriye'deki ihlaller!

AİHM'in Türkiye'yi mahkum ettiği kararlar, Anayasa'nın 'Uluslararası anlaşmalar kanun hükmündedir' ifadesine yer veren 90'ıncı maddesine rağmen uygulanmıyor. Kendi Anayasasını bile tanımayan 'yüce Türk yargısı', 'milli menfaatler'i insan haklarının üstünde tutmayı maharet sayıyor. Bir de 'bağımsız yargı' söylemi var ki, nereden tutsanız elinizde kalıyor. Alın size bağımsız yargının son kararı!

Osman Murat Ülke'yi tanıyorsunuz. İzmir Savaş Karşıtları Derneği Başkanı idi. 1995'te, pasifist düşüncesi nedeniyle askerlik hizmeti yapmayacağını söyleyerek 'vicdani reddini' açıkladı. Türkiye'nin, tutuklanan ilk vicdani retçisi oldu. Zorla askere alındı. Üniforma giymeyi reddetti; 8 defa 'emre itaatsizliğe ısrar'dan mahkum edildi. Alayına katılmadı; 2 defa 'firar'dan mahkum oldu. 701 gün cezaevinde kaldı. Kötü muamele gördü. Askeri mahkemedeki yargılaması hukuk garabetine dönüştü. AB'nin yakın takibi sayesinde serbest kaldı ama AİHM'in tabiriyle 13 yıldır 'sivil ölüm' yaşıyor. Asker firarisi olduğu gerekçesiyle hakkında 'yakalama kararı' olan Ülke, tüm yurttaşlık haklarından mahrum. Ne SGK'sı var ne pasaport alabiliyor.

Şimdi haziran ayındaki şu gelişmeye bakın ve yargının bağımsız olup olmadığını söyleyin.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, haziran ayında toplandı. Komite, Türkiye'yi, Ülke kararını uygulamaması nedeniyle son kez uyarmıştı. Aralarında bu konunun da bulunduğu, Türkiye'nin AİHM kararları ihlalleri masaya yatırılacaktı. İşte tam o gün, Ülke hakkındaki 'yakalama kararı' 13 yıl aradan sonra şıp diye kaldırıldı! Kendisi Türkiye'nin 'ilk ve tek', hakkında yakalama kararı bulunmayan 'askeri firarisi' sıfatıyla tüm yurttaşlık haklarından mahrum şekilde yaşamaya devam ediyor. İşte -mış gibi yapmakta mahir ülke Türkiye'nin hukuk ve demokrasi anlayışı...

AİHM KARARLARININ TAKİBİ
İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP)'nun yeni çalışması umut verici. AİHM Kararları'nın İzlenmesi Projesi... Amaç: AİHS'in ve AİHM kararlarının Türkiye'de uygulanmasını sağlamak.
AİHS'in 46'ncı maddesi der ki, 'AİHM'in kesinleşmiş kararı, kararın uygulanmasını denetleyecek olan Bakanlar Komitesi'ne gönderilir.' Komite, yılda 4 kez kararların uygulanmasını görüşmek üzere toplanır. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) de kararların uygulanmasını takip eder.
İHOP, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne düzenli olarak izleme raporları sunacak. Böylece Türkiye'nin 'Avrupa'da güvercin, memlekette şahin' yüzü ortaya çıkacak.

Özlem AKARSU ÇELİK/AKŞAM