Gündem
15 Kas 2010 10:49 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:48

TRT'DEKİ TARAFLI YAYINLAR RAPORLARA NASIL YANSIDI?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen 3 uzman tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda TRT kanallarında yapılan taraflı yayınlar sıralandı.

TRT’nin referandum sürecindeki yanlı yayınları nedeniyle, TRT 1 Koordinatörü Bülent Ata, TRT Haber Koordinatörü Ali Ahmet Böken ve TRT 6 Koordinatörü Fethullah Kırşan hakkında “görevi kötüye kullandıkları” gerekçesiyle açılan davanın bilirkişi raporunda TRT kanallarında yapılan taraflı yayınlar bir bir sıralanırken kanal yöneticilerinin kurumun tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği vurgulandı.

Gazetemizin gündeme getirdiği haberlerin ardından CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, TRT yöneticileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuş, Köktürk’ün başvurusunu inceleyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Nadi Türkaslan’ın hazırladığı iddianame, asliye ceza mahkemesi tarafından kabul edilmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen 3 uzman tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna ulaştık.

Bilirkişiler, 47 sayfalık dökümün ardından yaptıkları değerlendirmede, 31 Temmuz-26 Ağustos tarihleri arasında TRT Haber kanalının çeşitli tartışma programlarında, gerek sunucuların gerekse konukların ağırlıklı olarak aynı görüşü desteklediklerini belirtti. Bilirkişilerin değerlendirmesinde, bu kanalda yayımlanan “Halk neyi oylayacak?”, “12 Eylül referandum ’10” başlıklı programlarda bu değişikliğin genellikle lehindeki açıklamalara ve lehinde görüşlere sahip kişilerin yorumlarına yer verildiği kaydedildi. Raporda, şöyle denildi:

“TRT Haber ve TRT 1’in inceleme konusu yayınlarının, kurum yasasındaki ‘Haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayımlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak’ ve ‘Kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlarına alet olmamak’ hükümlerine aykırılık oluşturduğu düşünülebilecektir.”

Fırat Kozok/Cumhuriyet