Gündem
15 Mayıs 2012 15:01 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:39

"ŞEHİT GAZETECİ HASAN TAHSİN'İN MÜCADELESİ SÜRÜYOR"

Hasan Tahsin" şehit edilişinin 93'ncü yılında İzmir Konak Meydanı'ndaki anıtı başında anıldı.

İzmir'in işgali sırasında istilacı güçlere karşı 15 Mayıs 1919 günü "İlk Kurşun" u atarak Milli Mücadeleyi başlatan, İzmir ve Türk basınının sembol ismi "Şehit Gazeteci Hasan Tahsin" şehit edilişinin 93'ncü yılında İzmir Konak Meydanı'ndaki anıtı başında anıldı.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından gerçekleştirilen Anma Töreni'ne, vatandaşlar, İzmir Vali Yardımcısı Nevzat Ergün, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Muzaffer Tunçağ, İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, Basın Yayın Enformasyon İzmir İl Müdürü Deniz Dev, oda ve dernek başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, gazete ve televizyonların temsilcileri, gazeteci - yazarlar, öğrenciler ile İzmir Gazeteciler Cemiyeti yönetimi ve üyeleri katıldı.

"HASAN TAHSİN'İN TORUNLARI OLMAKTAN ONUR DUYUYORUZ"

Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve çelenk takdiminin ardından İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yaptı. İzmirli gazeteciler olarak bağımsızlığın simgesi, Hasan Tahsin'in torunları olmaktan, onun açtığı bu yolda yürümekten onur duyduklarını belirten Başkan Atilla Sertel, "O'nun korkusuzluğu, cesareti, kalemiyle, onun yetmediği yerde silahıyla verdiği mücadele İzmirli gazetecilerin yüreklerine işlemiştir. Ülkümüz Atatürk ilke ve inkılapları, yolumuz Hasan Tahsin'in yoludur" dedi.

"YÜZKIZARTAN TABLOLARA KARŞI MÜCADELE SÜRÜYOR"

Hasan Tahsin'in 93 yıl önce vatanın bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığı için canını seve seve verdiğini hatırlatan Başkan Sertel, konuşmasında özetle şunları söyledi:

"Geçmişte gazeteciler, bu güzel vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı için verilen mücadelede en ön saflarda yer aldılar. En olumsuz, en ağır, en baskıcı koşullarda dahi yazmaktan, düşüncelerini açıklamaktan geri durmadılar. Özgürlük ve bağımsızlık için kimi zaman dış güçlerle, kimi zaman içimizdeki hainlerle, kimi zaman iktidarla, kimi zaman muhalefetle mücadele ettiler. Gazeteciler olarak vatanın bağımsızlığı için de, editoryal bağımsızlık, tutuklu meslektaşlarımız ve basın, ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması nedeniyle de yine meydanlardayız, yine mücadele veriyoruz. Türk basını olarak, bugün yüzümüzü kızartan bu tablodan kurtulup, demokratik, laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır bir tablo sağlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Basına getirilen kısıtlamalar ve yasaklar her dönemde, kısıtlamaları ve yasakları getirenlere zarar vermiştir. Basını susturmaya kalkışanlar her dönemde hüsrana uğramışlardır. Hiçbir kötü düzen, hiçbir kötü muamele, hiçbir kötü yönetim kalıcı olmamıştır, olamaz da."

Sertel, konuşmasını "Şehit Gazeteci Hasan Tahsin ve arkadaşlarını anarken, minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz" diyerek sonlandırdı.