RTÜK BAŞKANI DAVUT DURSUN'DAN 'DEKOLTE' AÇIKLAMASI!

Habertürk, son dönemin en çok konuşulan kurumlarından RTÜK’ün başkanı Davut Dursun’la televizyonların masaya yatırıldığı toplantı odasında konuştu.

İyi bir televizyon izleyicisi olmadığını itiraf etti, “dekolte” konusunda tepki almadıklarını söyledi, “Biz çöpçatan değiliz” diyerek evlilik dışı ilişki yaşanan bir diziye karıştıkları iddiasını yalanladı. Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanı Davut Dursun ile televizyon programlarının mercek altına alındığı toplantı odasına girdik, ardından dinlenme odasındaki nostaljik tüplü televizyon karşısında sohbet ettik. Başkan Dursun, RTÜK deyince akıllara gelen “ceza kurumu” imajından rahatsız. “Sıradan bir izleyici gibi televizyon izleyemiyorum. Televizyon izlerken içimdeki RTÜK Başkanı harekete geçiyor” diyor.

RTÜK’ün sadece ceza veren bir kurum olarak algılanmasından rahatsız mısınız?
Hoş bir durum değil. Birtakım yayın kuruluşları kendi programlarıyla ilgili tartışma oluşturmak, RTÜK’ü reklam aracı olarak kullanmak istiyor olabilir. Mesela, ‘Bir Kadın Bir Erkek” dizisi... Orada evlilik dışı birlikteliği konu ediyorlar.  Biz RTÜK olarak demişiz ki: “Bu kadar uzun evlilik dışı birliktelik olmaz. Evlenin!” “Evlilik dışı ilişkilere müsaade edilmez” diye bir ilke olmadığı gibi böyle bir beyanımız da yok. Biz çöpçatan değiliz. Toplumda bir rahatsızlık ya da beklenti varsa onu bilemem. RTÜK’ü yanlış anlayanlar var. Belli düzeyde insanlar bile “Şu programı neden kaldırmıyorsunuz?” diye soruyor. Biz bir programı kaldırma, değiştirme, düzenleme yetkisine sahip değiliz.

‘O GÖRÜNTÜ İNSANLIK ONURUNA AYKIRI’
Ceza verdiğinizde programı değiştirmeye yönelik bir algı oluşuyor mu?
O, yayın kuruluşunun kendi tekelinde olan bir şey. Mesela Suriye’deki kimyasal saldırı sonucu öldürülen insanların görüntülerini denetimsiz verenlere ceza verdik. Ona göre hareket edecekler. Bu insanlık onuruna aykırı bir yayın.

‘DİZİLERİN TURİZME KATKISI BÜYÜK’
Türkiye’nin dizi bağımlılığı mı var?
Türkiye’de diziler inanılmaz izleniyor. Bir ara Brezilya dizileri iyi iş yapıyordu. Sektör çok gelişti. Diziler ihraç ürünü haline geldi. Turizme de katkısı çok büyük. Türk dizisini izleyen Türkiye’ye geliyor.

Kanalların RTÜK’ten ceza gelecek endişesi ile kendi sansür kurullarını oluşturmasına nasıl bakıyorsunuz?

Doğal bir şey. Kamu yayıncılığı sorumluluk gerektirir. Yapılacak yayınla ilgili iç kontrolün olması doğaldır. Geçenlerde kılık kıyafet (dekolte) meselesi sonrası kanalın genel yayın yönetmeni ile karşılaştım. “O bant bana geldiğinde kılık kıyafet açısından değil, o üslupla bir yarışma programı sunulmasını doğru bulmamıştım. Yayınlamayalım diye düşündüm ama seyirciye duyurulmuştu. Mecburduk” dedi. Şunu demek istiyorum; yayıncı her şeyi kontrol etmek zorunda.

‘DEKOLTE KONUSUNDA TEPKİ GELMEDİ’
Dekolte konusunda size izleyici tepkisi geldi mi?
Dekolte konusunda bir tepki gelmedi. İhtar verdiğimizde kanallar “Gözümüzden kaçtı, aceleye geldi” gibi bahaneler sunuyor. Demek ki yeterli ihtimam gösterilmiyor.

‘MAHREMİYET SEYİRLİK MALZEME HALİNE GELİYOR’
Sizin izlerken rahatsızlık duyduğunuz bir yayın var mı?
Yorum yok...

Var o zaman. Evlilik programları mı?
O programlarda hâlâ problem var. Eskisi kadar yoğun değiller ama yine de programın doğası gereği bir sıkıntı var. Mahremiyet içinde yapılması gereken şeyler, aleni olarak ekranda seyirlik malzeme haline geliyor.

‘İYİ BİR İZLEYİCİ DEĞİLİM’
Özellike takip ettiğiniz yayınlar neler?
İyi bir televizyon izleyici si değilim. Daha çok tartışma programı izliyorum. Orada da bilinen şeyleri tekrarlayanlar varsa onları da izlemiyorum.

Televizyon izlemek zevk olmaktan çıktı mı?
Programları herkes gibi izleyemiyorum. İçimdeki RTÜK Başkanı göreve geçiyor. İhlalleri görmeden televizyon izleyemiyorum.