Gündem
20 Haz 2016 14:26 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:20

Polis Muhittin Zenit: Hrant Dink'in öldürüleceğini devlete 10 ay önce haber verdim!

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen olan duruşma üç gün sürecek.

Hrant Dink cinayeti davasında kamu görevlilerinin savunma yapacağı duruşma başladı. Yoklamanın ardından başlayan duruşmada tutuksuz yargılanan sanık Trabzon Emniyeti'nde görevli polis Muhittin Zenit, “Devlete cinayetin işleneceğini 10 ay önce haber verdim” dedi.

Dink cinayetinde, aralarında Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, İstanbul Emniyeti eski Müdürü Celalettin Cerrah, Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanları Ramazan Akyürek, Sabri Uzun, Ahmet İlhan Güler, Eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay’ın bulunduğu kamu görevlilerinin yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Bugün, yarın ve Çarşamba günü devam edecek olan duruşmada kamu görevlileri savunma yapıyor.

Duruşma öncesi açıklama yapan Hrant'ın arkadaşları, "Bu cinayetin bütün sorumlularının cezasını aldığı güne kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

Duruşmaya tutuksuz sanıklardan Faruk Sarı, Muhittin Zenit, Onur Karakaya, Sabri Uzun, Celalettin Cerrah ve geçen duruşma savunmasını veren Reşat Altay katıldı.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da duruşmayı takip etti. Duruşmaya Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen, Hakan Bakırcıoğlu, Sebu Aslangil, Tangül Özer, Zeynep Parmaksızoğlu katıldı.

Duruşma Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Muhittin Zenit’in savunmasıyla başladı. Zenit, Dink cinayetten 10 ay önce cinayetin işleneceğiyle ilgili yazı gönderdiklerini iddia etti. iddianamedeki ‘silahlı örgüte üye olmak’ suçunu reddederek, “Hem failleri takip edip hem de tasarıya iştirak etmem mümkün değil" dedi.

Zenit savunmasında özetle şunları söyledi:



"Her üç F4 raporunda da, İstihbarat Daire Başkanlığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne  gönderilen resmi yazıda  öldürme tasarısında süreklilik olduğunu raporlarımıza yansıttık. İddianamede de yer alıyor.

Dink hem medya hem de bazı güçler tarafından göz göre göre ölüme götürülmüştür. Ben arkadaşlarımla birlikte bizzat Yargıtay tarafından ‘Türklüğe haraket’ten onaylanan raporu da göz önüne alarak bu tehdidin varlığını ve Trabzon’da bir tasarı yaptığını bildirmiş olduğumuzu iddia makamı iddianamesinde belirtiyor.

(AİHM kararına gönderme yaparak) Trabzon Emniyet Müdürlüğü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün adli sicilinin ve kişiliğinin de elverişli olduğunu konusunda İstanbul Emniyet’e haber vermiştir fakat İstanbul Emniyet işlem yapmamıştır. Tespite göre, ihmal istihbarat toplanmasında değil, istihbaratın değerlendirilmesindedir.

Plana dahil olan değil, planı deşifre eden bir kamu görevlisiyim. Bu cinayetin işlenmesinin gerçekleşmemesi için elimden gelen tüm işlemleri yaptım.

(Cinayetin ardından Erhan Tuncel’le yaptığı ve medyaya yansıyan telefon görüşmesiyle ilgili olarak) Erhan Tuncel neyi ne kadar bildiğimizi ölçerek bize bilgi veriyordu. Zorlama usullerle bilgi veriyordu. Cinayetin oluş şeklinin televizyondan öğrendim. Karşımdaki adamı konuşturmaya çalışıyorum. Kayıtla ilgili tek bir özür borcum var, vicdanen rahatlamak için Rakel Dink’ten özür diliyorum. Taktik gereği bunları yaptım.”

İddianamede Trabzon’a gittiğimde Ercan Demir ve Faruk Sarı’yla birlikte raporları yok ettiğim söyleniyor. Cinayetten 7 ay önce irtibatımı kesip Bayburt iline gittim. Bu belgeleri nasıl imha edebilirim?

Beraatımı talep ediyorum, görevimi yaptım.  Duruşmalardan vareste tutulmayı talep ediyorum.”

Zenit’in savunmasının ardından Mahkeme Heyeti’nin ve avukatların çapraz sorgusuna geçildi. Duruşma, verilen aranın ardından devam edecek.