Politika
26 Nis 2023 22:39 Son Güncelleme: 26 Nis 2023 23:30

Muharrem İnce 'Umudun Bildirgesi'ni açıkladı

Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, seçim vaatlerini açıkladı.

Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim vaatlerini içeren “Umudun Bildirgesi” başlıklı bir açıklama yaptı. İnce şunları söyledi:

21 YILDIR İKTİDARDA BULUNANLAR, İÇİ BOŞ VAATLERLE BİR SEÇİM DAHA KAZANMA PEŞİNDE

2023 yılı itibarıyla memleketimizin genel görünümü şu şekildedir: 21 yıldır iktidarda bulunanlar, ülkenin hiçbir temel sorununu çözememiş hala içi boş vaatlerle bir seçim daha kazanma peşindedir. Daha önceki seçimde olduğu gibi bu seçimi de Türkiye Cumhuriyeti’nin beka seçimi olarak yutturmaya çalışmaktadır. AKP’nin 21 yıllık iktidarının sonunda Türkiye artık, demokrasi, hukuk devleti, insan hakları, özgürlükler ile ilgili karnesi kırık notlarla dolu çağdaş dünyanın itibarlı bir üyesi olmaktan uzak bir görüntü vermektedir.

ÜLKE VE İNSANLAR BORÇ BATAĞINA BATMIŞ DURUMDADIR

Ekonomi yönetilemez hale gelmiş, işsizlik ve yoksulluk artmış, ülke ve insanlar borç batağına batmış durumdadır. Rekabet, şeffaflık ve piyasa mekanizması doğrultusunda çalışması gereken ekonomik sistem terkedilmiş, bütün ekonomik aktörler tek merkezden gelen talimatlarla yönetilmeye çalışılan talimat ekonomisine dönmüştür. Ekonominin kurallarına aykırı talimatlarla yandaşlar zengin edilmiş, kamu bankalarından sadece iktidara yakın kişi ya da şirketler ucuz kredilerle fonlanmıştır. Yürütülen yanlış tarım ve hayvancılık politikaları sonucunda Türkiye kendini besleyemez duruma düşürülmüştür. Düzenleyici ve denetleyici olması gereken kurumlar bağımlı hale getirilmiş, devlet yöneticileri ihale takipçisi ve kaynak dağıtıcısı olmuştur.

DIŞ POLİTİKADA BOZGUN DÖNEMİ YAŞANMAKTADIR

Yanlış eğitim ve kültür politikaları sonucunda Türkiye uluslararası değerlendirmelerde en alt sıralara düşürülmüştür. İdeolojik saplantılarla durmadan değiştirilen eğitim sistemi nedeniyle, okullarımızda eğitimin niteliği düşmüştür. Dış politikada topyekûn bir bozgun dönemi yaşanmaktadır. Yüz yıllık barışçı ekseninden koparılan dış politika, milli menfaatlerimizi tehlikeye atacak hayallerle ve yalanlarla idare edilmeye çalışılmaktadır. Maalesef pasaportumuzun Edirne’den öteye değeri yok. Yılların diplomasi geleneği devre dışına çıkarılmış, uluslararası ilişkilerimiz saray koridorlarının heveslerine ve keyfiliğine terkedilmiştir.

YAŞAM HAKKI TEHLİKEDEDİR

İnsanımızın huzur içinde yaşama, bugününe ve geleceğine güvenle bakma hakkı elinden alınmaktadır. En temel hakkı olan ‘yaşam hakkı’ tehlikededir. En önemli görevi asayişi ve güvenliği, yani halkın yaşam hakkını korumak olan devlet, artık bu görevini yerine getirememektedir. Sözün kısası karanlık bir tablo, iç karartıcı bir ülke ve bunalmış bir millet var.

Kendilerine ve yandaşlarına rant elde etmek için, yapılan imar afları ile şehirlerimizi, kültürel mirasımızı ve doğal çevremizi tahrip ettiler. Günübirlik politikalarının tek hedefi yandaşları zengin etmek için yapılan inşaat işleridir. Geleceğe dönük ülke içi hayati öneme sahip deprem, gıda, su gibi sorunları önleyici politikalar geliştirilmemekte bu yönde adımlar atılmamaktadır. Sürdürülebilir çevre anlayışı tamamen ortadan kaldırılmış, şehirler beton yığını haline getirilmiş, halkın nefes alabileceği yeşil alanlar talan edilmiştir. Madenlerimiz yandaşlara peşkeş çekilmekte, her türlü şeffaflıktan uzak ve hukuksuz yöntemlerle tahsis edilmektedir.

ADALET VE HUKUK ARASINDAKİ BAĞ KOPARILDI

Bu dönemde, vicdan ve din arasındaki bağ koparıldı. Vicdansız ve gücün emrine girmiş bir din anlayışı, bizim Müslümanlık anlayışımızla bağdaşamaz. Bu dönemde, hak ve güç arasındaki bağ koparıldı. Hakkın sürekli ayaklar altına alındığı bir ülkede, hiçbir şey değerli kalamaz. Haklının başının sürekli eğik olduğu bir ülkede, hiçbir şey dik duramaz. Bu dönemde, adalet ve hukuk arasındaki bağ koparıldı. Adil olmayan bir hukuk dayatılmaktadır. Yargı tayinleri partizanca yapılmakta ve güç karşısında önünü ilikleyen yargı mensupları gittikçe militanlaşmaktadır.

‘ÜÇÜNCÜ BİR YOL VAR’ DEMEK İÇİN

Yıllardır iktidar karşısında seçimlerde varlık gösteremeyen muhalefet yöneticileri, partilerdeki demokratik süreçleri engelleyerek koltuklarını korumayı başarırken, muhalefetin iktidarı anti demokratik olmakla suçlaması milletimizce samimiyetsizlik olarak değerlendirilmektedir. Memleketimizin içinde bulunduğu bu karanlık tabloyu dağıtmak ve umudu yeniden yeşertmek üzere ülkemizin bu iktidardan da bu iktidara payanda olan bu muhalefetten de kurtulması gerektiği inancıyla üçüncü bir yol olarak her türlü zorluğu, meşakkati ve saldırıyı göze alarak karşınızdayız. Biz ne iktidara karşı olduğumuz için teröristiz ne de bu muhalefeti eleştirdiğimiz için bölücüyüz. Türkiye ölümle sıtma arasında tercih yapmak zorunda değildir.  Milletimize, ‘üçüncü bir yol var’ demek için karşınızdayız. Milletimiz ülkeyi bu duruma getiren iktidardan kurtulmak için asla tasvip etmeyeceği marjinal grupları, Cumhuriyet ile Atatürk ile sorunu olan insanları iktidara taşımak zorunda değildir. Cumhuriyetimizin temel ilkeleri ile ülkemizin kurucuları ve kuruluş felsefesi ile sorunu olanları muhalif kisvesi altında desteklemek zorunda değildir. Muhalefetiyle iktidarıyla ülkeyi içinde bulunduğu duruma düşürenlerin, ülkeyi bu durumdan kurtarmaları beklenemez. İktidardakilerin 21 yıldır iktidarda değilmişler gibi, daha önceki vaatlerini yerine getirmişler gibi yeni vaatlerle ortaya çıkmaları, muhalefettekilerin daha önce defalarca seçim kaybetmemişler gibi aynı yöntemleri kullanarak iktidarı devirecekmiş gibi ortaya çıkmaları milletimizin aklı ile alay etmektir.

Memleketin yaralarını sarmak ve milletimizin dertlerine derman olmak hedefiyle; devletimizin tahrip edilen kurum ve kurallarını onarmayı amaçlayan yeniden inşa politikalarımız, esas olarak, üç saç ayağına oturmaktadır: Akıl, adalet, ahlak.

ÖZGÜR BASIN ANLAYIŞI ESASTIR

Demokrasi alanında yapacaklarımız… Yürütme, yargı ve yasama erkleri arasındaki kuvvetler ayrılığı pekiştirilecek, buna aykırı uygulamalara derhal son verilecektir. Demokrasiyi bütün kurum ve kurullarıyla kesintisiz biçimde işletmek vazgeçilmez hedefimizdir. Temel hak ve özgürlükler, kanun önünde eşitlik, çoğulculuk ve özgür basın anlayışı esastır. Katılımcılık, birlikte yönetim ve çoğulcu demokrasi ilkeleri doğrultusunda yükseltilecek olan demokratik toplum yapımızda yerel yönetimler ve sivil toplum ön plana çıkarılacaktır.  Yerel yönetimler güçlendirilecektir. Medya siyasetin ve sermayenin güç devşirme aracı olmaktan çıkarılacaktır. Tarafsız ve sorumlu yayımcılık anlayışına uygun düzenlemeler ivedilikle yapılacaktır. Demokrasimizi, milli bütünlüğümüzü ve güvenliğimizi tehdit eden FETÖ, PKK, Hizbullah, DHKPC, İŞİD ve benzeri bütün terör örgütlerine karşı tavizsiz mücadele edilecektir.

İŞSİZLİK ORANLARI 5 YIL İÇİNDE YÜZDE 5’E DÜŞÜRÜLECEKTİR

Üretime dayalı ve küresel ölçekte rekabet edebilir ekonomik model sayesinde işsizlik oranları 5 yıl içinde yüzde 5’e düşürülecektir. Ekonomik vizyonumuz, tasarım ve katma değeri yüksek üretim odaklı olacaktır. Girişimcilik merkezleri oluşturulacaktır. Bilişim ve gelecek teknolojileri öncelikli yatırım alanları olacaktır. Yüksek teknoloji bölgeleri kurulacaktır. Bilişim alanında hizmet ihraç eden ülke haline geleceğiz. İhracatımız 5 yıl içerisinde iki katına çıkarılacaktır. Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektörünü, 100 milyar dolarlık iş hacmine ulaşması için destekleyeceğiz. Bölgesel gelişmişlik farklarını azaltacak ve gelişmeyi bütün ülkeye yayacak politikalar uygulanacaktır. Jeopolitik konumumuzu da kullanarak Türkiye’yi lojistik üs haline getireceğiz. Enerji politikalarında akılcı olmayan uygulamalar gözden geçirilecek, ithal kömüre dayalı termik santral yapımına kısıtlama getirilecek, yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik verilecektir. Bütün gelişmiş ekonomilerin yoğun biçimde kullandığı demiryolu taşımacılığı modern yöntemlerle Türkiye genelinde geliştirilecektir. ‘Demiryolu ve Otoyollar Entegre Projesinin’ ilk etabında Samsun – Mersin Demiryolu ve otoyolu projesi başlatılacaktır. Ulaşım altyapısı geliştirilirken önceliklerimiz, ihtiyaç ve kaynak dengesine göre belirlenecektir.

YÜKSEKÖĞRENİM GÖREN ÖĞRENCİLERİMİZE, ASGARİ ÜCRETİN YARISI KADAR BURS 

Eğitim alanında yapacaklarımız… Eğitim; akıl, bilim ve çağdaş standartlara dayalı ve öğrenci odaklı olarak yapılandırılacak ve siyasetin toplum mühendisliği aracı olarak kullanılmayacaktır. Eğitim niteliğinin mevcut durumu ülkemizin en temel sorunlarından biri haline gelmiştir. Üniversitelerden başlayarak temel eğitime yayılan bu sorunlara kısa ve uzun vadeli olmak üzere iki aşamalı bir çözüm planı uygulanacaktır. Yükseköğrenimde idari reform yapılacak, Devlet üniversiteleri özerkleşecektir. Üniversitelerin bilim yapar hale gelmesinin önü açılacaktır. Yükseköğrenim öğrencilerimizin yurt sorunları tamamen çözülecek ve öğrencilerin iki kişilik odalarda kalmaları sağlanacaktır. Yükseköğrenim gören öğrencilerimize, asgari ücretin yarısı kadar burs verilecektir. Üniversite öğrencilerine verilen burslar, mezuniyetten sonra iş buluncaya kadar iki yıl süreyle ödenmeye devam edecektir. Her sene 10,000 üniversite mezunu dünyanın değişik ülkelerinin en iyi okullarına yüksek lisans ve doktora yapmak üzere gönderilecektir. Bu gençlerimizin, yurda döndüklerinde, ülkemizin üniversitelerinde, sanayisinde, kültür ve sanat hayatında etkin rol oynamaları sağlanacaktır.

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK KALDIRILACAK

Ülkemizdeki bilgisayar mühendisi sayısı 100 bine çıkarılacaktır. Türkiye bilişimde teknoloji üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna getirilecektir. Bütün çocuklarımıza nitelikli eğitim imkânı sunulacaktır. Okul Öncesi Eğitim zorunlu hale getirilecektir. İkili eğitim tümüyle kaldırılacak, tam gün eğitim sistemine geçilecektir. Taşımalı eğitim ve birleştirilmiş sınıf uygulaması sona erdirilecektir.

SAĞLIK HAKKI TEMEL BİR HAKTIR

Sağlık alanında yapacaklarımız… Sağlık yatırımlarının yanı sıra, kaliteli ve herkesin erişebileceği sağlık sistemini oluşturmak temel önceliğimizdir. Sağlık hakkı bütünüyle piyasa koşullarına bırakılamayacak temel bir haktır. Devlet bu alanda halkın yararına olan gerekli bütün düzenlemeleri ve müdahaleleri yapacaktır. 18 yaşına kadar herkes, sahip olduğu nüfus cüzdanından başka hiçbir belgeye ve işleme ihtiyaç duymaksızın, bütün sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanacaktır. Vatandaşlarımızın her türlü ilaca erişmesini temin etmek için gereken düzenlemeler yapılacaktır. Hastanelerimizin güvenliğini Devletin kolluk kuvvetleri ile sağlayıp, sağlık çalışanlarına yönelik saldırıları asgariye indireceğiz.

KADINLARIN, İSTİHDAMA KATILIM ORANI YÜZDE 50’YE ÇIKARILACAKTIR

Kadınlarımız, çalışma hayatından siyasete kadar hayatın her alanında hakları olan yeri alacak ve toplumsal yaşantımızı zenginleştireceklerdir. Kadınların, özellikle siyasal yaşama katılmalarının ve yönetimde üst makamlara yükselmelerinin önü açılacak, pozitif ayrımcılık desteklenecektir. Kadınların, şu anda yüzde 32 olan istihdama katılım oranı yüzde 50’ye çıkarılacaktır. Kadına ve çocuklara yönelik şiddetle etkin biçimde mücadele edilecektir.