Göreve geldiği günden bu yana İsrail kaynaklı imaj zedeleme ve algı
operasyonlarına maruz kalan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a yönelik
uluslar arası kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırma saldırılarına yeni
bir halka eklendi.
Daha önce Washington Times ve Wall Street Journal’da yayınlanan ve
Fidan’a yönelik "iftira" olarak nitelenen suçlamalarda bulunan
makalelerin devamı niteliğinde bir yazı Washington Post gazetesinde
yayınlandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos Dünya Ekonomik Forumu
sırasında İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e "one minute" çıkışını
yaptığı panelin moderatörü olan gazeteci David İgnatius imzasıyla
yayınlanan makalede, Mit Müsteşarı Fidan’a yönelik ağır ithamlarda
bulunuldu.
ABD iddialara prim vermiyor MİT Müsteşarı
Fidan’în, 2012 yılında İsrail adına casusluk yapan İranlıların
kimliklerini Tahran’a verdiği öne sürülen haberde, Amerikan
yönetiminin bu iddialara prim vermediği ve Türkiye ile ilişkilerini
olumlu mecrada sürdürmeye devam ettiği şeklindeki vurgu da dikkat
çekti.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Mavi Marmara konusunda özür
dilemekteki tereddütünü bu olayın açıklayabileceği de sözkonusu
makalede dile getirildi.
"Turkey blows Israel’s cover for Iranian spy ring" başlıklı
makalede, İsrail’in İran’a ilişkin casus ağını bu ülkeye sınırı
olduğu için rahat hareket edebildiği Türkiye üzerinden kurduğu
iddiası yer aldı. Makalede, Türkiye’nin örtülü İran-İsrail
buluşmalarını "agresif sınıriçi takip" sistemi sayesinde kolaylıkla
izleyecek imkanlara sahip olduğu vurgusu paylaşıldı.
Reuters’in Kudüs bürosu
Haberde, İsrail ile Türkiye arasındaki istihbarat ilişkilerinin 50
yıllık geçmişi olduğu hatırlatıldı.
İsrail’in o dönemki lideri David Ben Gurion’un, dönemin Başbakanı
Adnan Menderes ile Ankara’da Esenboğa havaalanında "uçak acil
iniş yaptı ve görüştük" formatında gerçekleştirdikleri gizli
bir görüşmede "Çevre Paktı" olarak bilinen bir metin
imzalanmıştı.
Bu görüşmeler zincirinin bir halkasında İran Şahı Rıza Pehlevi’nin
de bulunduğu ve o dönemde İran-İsrail-Türkiye üçlü bir stratejik
zemin üzerinde çalışıldığı analistler tarafından dile getirilen
unsurlar arasında.
Kudüs çıkışlı Reuters haberinde ise, bir adım ileri gidilerek,
İran’ın 15 kişilik bir İsrail casus şebekesini ortaya çıkardığı
şeklindeki açıklamasına atıfta bulunuldu.
Reuters’e konuşan isminin açıklanmasını istemeyen İsraili bir
diplomat ise, "Mart ayından bu yana elde ettiğimiz tek şey,
Amerikalılara Erdoğan’ın uzlaşmaya niyeti olmadığını göstermek
oldu," şeklinde konuştu.Washington Post makalesinin, geçtiğimiz
hafta Wall Street Journal’da yayınlanan ve benzeri iddiaları
içeren makalenin devamı niteliğinde olması dikkat çekti.
Zamanlama manidar
Davutoğlu yalanladı Konya’da soruları
yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu haberde yeralan
iddiaları yalanladı. Davutoğlu, "Aslında Hakan Fidan ile ilgili
ortaya konan iddialar gerçekdışı olmanın yanında, sayın Fidan’ın
görevini ne kadar mükemmelen yaptığını da ortaya koyuyor,"
dedi.
Kaynak ABD’ymiş gibi görünsün
İsrail kaynaklı olduğu bariz olan iddiaların, ABD
çevrelerinden iyi haber aldığı bilinen David Ignatius’a
ulaştırılmış olmasına dikkat çeken kaynaklar, haberin kaynağının
Washington olduğu algısının yaratılmaya çalışıldığını söylediler.
Washington Post’ta yeralmasının ardından haberi İsrail’e yakın
çevreler dolaşıma sokarken, Reuters ajansının Kudüs bürosu
haberi detaylandırarak abonelerine ulaştırdı.
Hakan Fidan’a tehdit Bir adım ileri giden "The
Jewish Press" adlı internet sitesinde haberle ilgili yayınlanan
analizde de MİT Müsteşarı Hakan Fidan şu ifadelerle adeta tehdit
edildi:
"Amerikalılara göre, burada suçlanması gereken 50 yılık
işbirliğinin ardından Türkiye’nin bunu yapmayacağını düşünmüş olan
MOSSAD. Bu da demek oluyor ki, MOSSAD naif davranmış olabilir.
Bir sabah arabasında özel bir sürprizi hak eden varsa o da Türkiye
istihbarat şefi Hakan Fidan’dır."