MİLLİYET VE VATAN ÇALIŞANLARI DERİN BİR NEFES ALDI...HUKUK DERBİSİNDE DEMİRÖREN: 1 KARACAN: 0...

İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi, şirket yönetiminden istifa eden Karacan Ailesi’nden üç ismin, “şirkete kayyum atanması” talebini reddetti ve duruşmayı 21 Eylül tarihine ..erteledi.
Mahkeme’nin bu kararı, devraldıkları günden bu yana iki gazetenin yükünü tek başlarına üstlenen Demirören Ailesi’ni rahatlattı.
Bugüne kadar ortaklık anlaşmasının gereği olan yükümlülüklerine yerine getirmeyen ve şirkete para koymayan Karacan Ailesi ise iyice köşeye sıkıştı:
Bu arada Demirören tarafının , ”Karacanlar DK A.Ş.’ye dönük taahhütlerini yerine getirmedi, kaynak aktarmadı”  yönündeki suçlamasına Karacanlar’ın verdiği yanıt, dünya serbest piyasa ekonomisi tarihine geçecek türdendi:
 “Basın deneyimimiz  nazara alınarak ortaklığa kabul edildik, para yatırmak zorunda değiliz .”

Mahkeme ne der bilmiyoruz ama DK Yayıncılık’ın ortaklık sözleşmesi bu sözleri tamamen tekzip eder nitelikte…
Çünkü o sözleşmeye göre, Karacanlar’ın DK’ya nakit yerine sahibi bulunduğu diğer medya şirketlerinin tüm hisselerini koyması gerekiyor… Ama bu hisseler zaten hacizli olduğu için, bu taahhüt yerine getirilemiyor.

Söz buraya gelmişken, Karacanlar’ın “basın deneyimi”ni tartışmakta da yarar var:
Ne Ömer Karacan, ne de Ali Karacan, beş kuruş para vermeden kendilerini ulusal ölçekteki iki gazetenin ortağı yapacak deneyime sahipler…
Evet; birkaç dergi çıkarmaya çalıştılar ama batırdılar…
Televizyon ve radyoculuktaki deneyimleri ise; gazete işletmeciliğinde para etmez… Ki zaten; bunda da iflas ettiler!
Geriye kala kala “Milliyet’in kurucusu Ercüment Karacan’ın torunu olmak” kalıyor ki; gazetecilik saltanat kabul etmez ve babadan oğula geçmez… Öyle olsaydı; zaten Ömer ve Ali Karacan’ın babaları Ali Naci Karacan, Milliyet’i Aydın Doğan’a satmak zorunda kalmazdı…
Eğer Karacanlar, sadece bu soyadını taşıdıkları için kendilerini yaklaşık 40 milyon dolarlık bir hissenin sahibi olarak görüyorlarsa, buna sadece “Pes” denir…
Gelelim mahkemenin verdiği kararın Milliyet ve Vatan’da nasıl karşılandığına…
Hemen belirtelim ki; her iki gazetenin yöneticileri ve çalışanları kayyım talebinin reddedilmesiyle derin bir nefes aldılar…
Çünkü talebin kabul edilmesi halinde, Demirören Grubu’nun bu gazetelere nakit akışı duracak ve büyük bir olasılıkla maaşların ödenmesinde bile büyük sıkıntı yaşanmaya başlanacaktı.

YENİ BİNA ÇAĞLAYAN’DA

Bu arada yılan hikayesine dönen MİLLİYET’in ve VATAN’ın taşınacağı yer sorunu da bu Perşembe günü sona eriyor.
Demirörenler’in Çağlayan’da yeni Adliye Binası’nın yakınlarındaki bir binayı beğendikleri ve kira sözleşmesinin bu Perşembe günü imzalanacağı, taşınma işleminin de en geç Kasım ayı sonunda tamamlanacağı belirtiliyor.

VAROL ERSOY