Medya
24 Ara 2012 08:08 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:32

MEHMET YILMAZ : ''BAŞBAKAN'A ŞUNLARI DA SORAR MISINIZ LÜTFEN''

Hürriyet yazarı Mehmet Yılmaz, Başbakan Erdoğan'a canlı yayında sorulması gereken soruları köşesine taşıdı..

Başbakan’a şunları da sorar mısınız lütfen

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, cuma gecesi televizyonda gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Konya’da söylediği sözleri de açıkladı.

“Kuvvetler ayrılığı prensibini en güçlü savunan partinin lideriyim. Kimse bunu sağa sola çekmesin. Yasama, yürütme, yargının, Anayasa ve yasalarda belirlenmiş hareket alanları vardır. Öyle zamanlar yaşadık ki yargı, yasamanın da yürütmenin de alanına müdahale etti. Diyoruz ki burada erkler yetki ihlaline girmesin, yürütme de girmesin, yargı da girmesin.”

Televizyon söyleşisine katılan gazetecilerden Mehmet Barlas da köşesinde dün şunu yazdı:

“Konya konuşmasındaki bir cümleden gidilerek hemen herkes Erdoğan’ın kuvvetler ayrılığına karşı olduğunu yorumlamış, muhalefet sözcüleri ve köşe yazarları tarafından Erdoğan’a anayasa hukuku dersleri verilmişti. Oysa o programda Başbakan, kuvvetler ayrılığını ilke olarak da, Türkiye’deki yanlış uygulanması açısından da öylesine doğru ve somut örnekler vererek ayrıntılı biçimde anlatmaktaydı ki!”

Başbakan’ın Konya’da söylediği sözleri de hatırlatayım dilerseniz: “İşte bu kuvvetler ayrılığı denilen olay var ya, geliyor sizin önünüzde bir engel olarak dikiliyor!”
Başbakan’ın söylediği bu sözler ile AKP’nin Anayasa Değişikliği Komisyonu’na sunduğu “Türk usulü başkanlık sistemini” birlikte okumak daha doğru bir sonuca varmak için gerekli. Ben televizyondaki gazetecilerin yerinde olsam, başımı sallayarak Başbakan’ın söylediklerini dinlemek yerine, bu önerileri hatırlatırdım.

Şu soruları Başbakan’ı bir kez daha gördüklerinde sorabilirlerse biz de öğreniriz, malum beni böyle programlara çağırmazlar.

Soru: Partinizin anayasa değişikliği önerisinde başkana meclisi fesih yetkisi de veriliyor. Buna karşılık meclisin başkanı görevden alma, gensoruyla denetleme yetkisi yok. Bu durumda meclis, başkan karşısında daha güçsüz hale getirilmiyor mu? Denge yürütme gücü lehine bozulmuyor mu?

Soru:
Partinizin önerisinde başkana kanun gücünde kararnameler ile ülkeyi yönetme yetkisi de veriliyor. Meclisin bu kararnameler üzerinde bir denetim yetkisi de yok. Bu durumda “yürütme”, “yasama”ya ait olan “kanun çıkarma” yetkisini eline geçirmiş olmuyor mu?
Soru: Partinizin önerisine göre başkan, meclisin çıkardığı yasaları veto yetkisine sahip. Başkanın veto ettiği bir yasayı meclisin yeniden çıkarabilmesi için beşte üç çoğunluk gerekecekmiş. Meclis bu çoğunluğu bulamazsa yasama gücü tamamen kanun kuvvetinde kararname çıkaran başkanın eline geçmeyecek mi?

Soru:
Başkan, aynı zamanda yüksek yargı üyelerinin yarısını da bizzat seçecek. Bu durumda “yürütmeden bağımsız bir yargı gücü” nasıl oluşacak?
Evet, Başbakan belki de söylediklerinde samimidir, “kuvvetler ayrılığının en güçlü savunucusu” da kendisidir. Diyelim ki böyle olsun.
Ama sundukları anayasa değişikliği önerisine bakınca aklıma şu geliyor: Erdoğan, güçlerin çoğunu elinde topladığı sürece kuvvetler ayrılığı ilkesine taraftar!
 “Türk usulü başkanlık sistemi” diye tutturmuş olmalarının nedeni bu.
İstiyor ki bir diktatör seçelim, şansı yaver giderse de ilk diktatör kendisi olsun!

Mehmet Y. Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın