Medya
09 Eyl 2013 10:37 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:38

KÜRTÇE BİLEN MUHABİR- SPİKER SIKINTISI BÜYÜYOR!

Uzun süre yasaklarla boğuşan Kürtçe, kitap dili ile halk dili arasında sıkışmış durumda.

Beş kelimenin ikisini izleyici bilmiyor

Uzun süre yasaklarla boğuşan Kürtçe, kitap dili ile halk dili arasında sıkışmış durumda.

Açılım sürecinin en somut adımıydı TRT Şeş'in açılması. Yıllarca Kürtçeyi yok sayan devlet, Kürtlerin anadilleriyle yayın yapabileceği bir kanal açtı. Sonrasında Türkiye'nin ilk özel Kürtçe kanalı Dünya TV yayın hayatına başladı, Kürt eserlerini yayınlayacak yayınevleri kuruldu. En son gelişme Anadolu Ajansı'nın Kürtçe yayına başlaması… Kanal ve yayınevi sayıları artarken en büyük zorluk Kürtçeye hâkim çevirmenler, haberleri yazacak, çevirecek muhabirler bulmak. Kemal Burkay'ın deyimiyle yasaklı yıllarda anadiline yabancılaşanların ‘toprak altındaki yitik altınları' gün yüzüne çıkardığı bir dönemde, dildeki hasarlar giderilmeye çalışılırken yükün büyük kısmı çevirmenlerin sırtında. Onların çözüm aradığı sorunlar ise farklı farklı.

Açılım sürecinin en büyük meyvesi TRT 6, alanında ilk olduğu için dağ gibi sorunlarla mücadele etti. Kürtçenin 3 farklı lehçesini (Kurmançî, Zazaca, Soranice) kullanıp günde 6 canlı bülten hazırlayan kanal, muhabir, çevirmen ve spikerlerden oluşan 30 kişilik bir kadroyla Kürtçe yayın yapıyor. Bültenlerde yer verdikleri haberlerin hemen hepsi çeviri. TRT'nin haber havuzundan aldıkları Türkçe haberleri çevirip kullanıyor, bölge ile yaptıkları özel haberleri ise Kürtçe düşünüp Kürtçe yazıyorlar. Çeviri konusunda sorun yaşamamak için bölgeyi bilen, dile hâkim kişilerden faydalanıyorlar. Doğu ve Güneydoğu'nun hemen her ilinde muhabirleri var. Seçtikleri kişiler de yörenin kimliğini iyi bilen, lehçesine hâkim isimler. Zazaca çeviri yapan muhabirleri, bu dilin yoğun olarak konuşulduğu Diyarbakır, Elazığ ve Bingöl'den mesela. Irak'ın Kürt bölgesinin resmi anadili olan Soranice lehçesinde hazırladıkları haber bülteni için; Erbil ve Süleymaniye'den muhabir istihdam ediyorlar.

''BEŞ KELİMENİN İKİSİNİ İZLEYİCİ BİLMİYOR''

Farklı dillerde yayına hazırlanan haber, program ve belgesellerin Kürtçe dublajı da bir hayli meşakkatli. Dile hâkim seslendirmenler bulmak zor bu alanda da. Kanallar dublajları ya yetiştirdikleri kendi personeline yaptırıyor ya da bir elin parmağını geçmeyen şirketlere yaptırıyor. TRT Şeş Haber Müdürü Çaygeç, dublajın yeterince profesyonelce yapılamadığından şikâyetçi. “Haber merkezi olarak dublaj konusunda da önemli çalışmalarımız var. Yetişmiş personelimiz, çok rahat bir şekilde hangi alan ya da konu olursa olsun Türkçe yapılan bir konuşmayı aynı anda canlı yayında Kurmançîye, Zazacaya çevirebiliyor.” diyor Çaygeç. Dünya TV'nin dublajları Samanyolu stüdyolarında yapılıyor, dizilerin senaryoları, haber metinleri burada çevriliyor. Bunu yapan da dört kişilik bir ekip. Dublaj yapan ise 30-40 kişi. İhtiyaca göre stüdyoya kayda geliyor. Dublaj Koordinatörü Cemil Aksoy çeviri ve seslendirme yaparken yaşadıkları sıkıntıyı şöyle özetliyor: “Bazı Türkçe kelimelerin Kürtçede karşılığı yok. Ahmed-i Hani gibi yazarların eserlerinde kullandığı deyimleri halk bilmiyor. Herkesin anlayabileceği seviyeye çekmeye çalışıyoruz. Ağırlıklı olarak Kurmançîyi kullanıyor, lehçe kullanmıyoruz. Beş kelimenin üçünü izleyici biliyor, ikisini tahmin ediyor.”

Ayhan HÜLAGU / ZAMAN