Gündem
17 Nis 2011 09:30 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:14

"KİTABIN KAPAĞINA TARKAN'IN RESMİNİ NEDEN KOYDUK?"

Ünlülerin gözaltındaki ifade ve fotoğraflarına yer veren Etiler Koğuşu 2 adlı kitap etik açıdan tartışma yarattı.

Adı uyuşturucuyla anılan ünlülerin gözaltındaki ifade ve fotoğraflarına yer veren Etiler Koğuşu 2 adlı kitap etik açıdan tartışma yarattı. Kitabın yazarlarından Emrullah Erdinç iddia sahiplerini şaşırtacak bir yanıt veriyor

Gazeteci Emrullah Erdinç ve Önder Şuşoğlu’nun birlikte kaleme aldığı Etiler Koğuşu 2 adlı kitap tıpkı ilkinde olduğu gibi uyuşturucu kullandığı iddiasıyla gözaltına alınan ünlülerin Emniyet’teki ifadelerine yer veriyor. Peker Açıkalın, Niran Ünsal ve Tarkan’ın gözaltında çekilen fotoğrafının kitap kapağında yer almasıyla tartışma yaratan Etiler Koğuşu 2’de 1998’den 2010’a kadar adları uyuşturucuyla anılmış pek çok tanınmış isim var.

Peki bu isimlerin ifadelerine nasıl ulaşıldı? Hangi ünlüler kitapla ilgili hukuk mücadelesine girişti? En ilginç açıklamalar kime ait? Bu soruların yanıtını kitabın yazarlarından Emrullah Erdinç’ten aldık. Erdinç, kitabı üç yılda tamamladıklarının bu sürenin dosyaları toparlamakla geçtiğini anlatıyor. Çünkü iddiaların aksine ifade ve fotoğraflara narkotik şube ve jandarmadan değil, adliyelerden ulaşmışlar. Erdinç, ünlülerin özel hayatlarıyla ilgili bilgi sahibi olduklarını ancak kitapta sadece kriminal olaylara yer verdiklerini de söylüyor.

Kimse bize dava açmadı

Yazarlara göre ünlüler arasında uyuşturucu madde kullanımı sandığımızdan da yüksek oranda: “Neredeyse yüzde 90’ı uyuşturucu kullanıyor diyebiliriz. İfadeleri okuduğumuzda özellikle şu dikkatimizi çekti: Ünlüler sanki uyuşturucu kullanmak mecburiyetindeymiş gibi bir ortam yaratılıyor. Yoğun iş temposu, gece sabahlara kadar çalışmak, düzgün olmayan bir yaşantı bu ortama sadece birer örnek. Bir de işin içine kötü arkadaş girdi mi alın size uyuşturucuya bulaşmış bir ünlü isim.”

Kitapla ilgili şu ana kadar kendilerine olumsuz bir tepki gelmediğini anlatan Erdinç, serinin ilk kitabı nedeniyle birçok ünlünün dava açtığı bilgisinin de yanlış olduğunu söylüyor: “Sadece Yasemin Kozanoğlu mahkemeye başvurdu. Savcılık bizden savunma istedi. Biz de belgelerimizi sunarak savunmamızı yaptık ve mahkeme kovuşturmaya gerek görmedi. Kitabın ‘Ünlülerin Wikileaks’i olarak sunulmasından da rahatsızız. Çünkü ünlülerin özel hayatlarını değil sadece uyuşturucu kullandıkları kısma yer verdik. Kitabı hazırlarken görüşlerine başvurmak istediğimiz Deniz Seki dava açacağını söylemişti. Elimize ulaşan herhangi bir mahkeme yazısı şu an için yok. Belgelerimiz sağlam isteyen dava açabilir.”

Deniz Seki izin vermedi

Kitapta Tarkan’ın fotoğrafının kullanılmasının yanlış olduğu yönündeki tepkilerin de tamamen kaleme aldıkları yazıların içeriğinin bilinmemesinden kaynaklandığını düşünüyor Erdinç. “Kitap tabii ki eleştirilecek ama iddiada bulunmadan bize de sorulması gerekirdi” diyen gazeteci-yazar bu eleştirilere bir de şaşırtıcı yanıt veriyor: “Tarkan’ın basın danışmanı ve avukatı ile kitap çıkmadan yaklaşık bir ay önce irtibat kurduk. Hakkında yazacaklarımızdan ve fotoğraftan bahsettik. Tarkan kesinlikle dava açmayacağını gençlere örnek olması için hakkında istediğimizi yazabileceğimizi, fotoğrafını yayımlayabileceğimizi söyledi. Yani kitapta kendisiyle ilgili bölüm için gerekli izinleri aldık. Eğer Tarkan karşı çıkmış olsaydı kapakta onun resmini kullanmadık. Nitekim Deniz Seki izin vermediği için onun fotoğrafını kapakta kullanmadık.”

Peker Açıkalın’ın hikayesi çok etkiledi

Emrullah Erdinç, ünlülerin ifadelerini okurken Niran Ünsal’ın eski eşi Peker Açıkalın’ı ihbar etmesi gibi pek çok şaşırtıcı olayla karşılaştıklarını anlatıyor: “Atilla Taş’ın kaseti çıkmadan önce polise kendisini ihbar ederek uyuşturucu kullandığını söylediğini öğrenmek de ilginçti. Tarkan üzülerek yazdığımız tek kişiydi. Türkiye’nin megastarının nasıl sıkıntılı stresli günler geçirdiğini ve çevresindeki kötü arkadaşların onu nasıl bir çıkmazın içine sürüklediğini gördük. Birkaç gün önce rahatsızlanan Peker Açıkalın’ın hikayesi de etkileyiciydi. Çünkü eskiden beri kalp sorununun olması, doktorların onu yaşatmak için uzun bir mücadele sergilemesi bizi duygulandırdı.”