Gündem
15 Mayıs 2011 16:05 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:21

KAÇ GAZETECİ GAZETECİLİKTEN CEZAEVİNDE?

Önderoğlu, 2011 yılı Medya Gözlem Raporu'na göre gazetecilik faaliyetleri nedeniyle hapiste bulunan gazeteci sayısını açıkladı.

Bağımsız İletişim Ağı (Bianet) Yayın Yönetmeni Erol Önderoğlu, 2011 yılı Medya Gözlem Raporu'na göre gazetecilik faaliyetleri nedeniyle hapiste bulunan gazeteci sayısını açıkladı.
Bağımsız İletişim Ağı (Bianet) Yayın Yönetmeni Erol Önderoğlu, 2011 yılı Medya Gözlem Raporu'na göre gazetecilik faaliyetleri nedeniyle hapiste bulunan gazeteci sayısının 5 olduğunu söyledi. Önderoğlu, Ergenekon, KCK, Devrimci Karargah, Balyoz ve MLKP gibi davalar nedeniyle tutuklu gazeteci sayısının ise 42 olduğunu kaydetti.

Türkiye'de tutuklama müessesesinin ciddi bir sorun haline geldiğini aktaran Önderoğlu, Zaman, Taraf, Radikal, Cumhuriyet, Evrensel gibi gazetelerinin adliye muhabirlerinin tehdit altında olduğunu ifade etti. Önderoğlu, "Düşünebiliyor musunuz? Sorumlu yazı işleri müdürüsünüz; ama hakkınızda 150 dava var. Nasıl iş yerinde rahat rahat yazı yazacaksınız. Bunlar da hapis istemiyle açılan davalar." dedi.

2011 yılı ilk çeyrek dönemine ait Medya Gözlem Raporu'nu hazırlayan Bianet'in Yayın Yönetmeni Erol Önderoğlu, Cihan Haber Ajansı'nın (Cihan) konuyla ilgili sorularını cevapladı. Raporun hem tutuklu gazetecilerin durumu hem de gazetecilerin tutuklanma sorununun hangi kategoride sunulabileceğine dair örnekler verdiğini belirten Önderoğlu, raporda tüm bu soruların cevabının yer aldığını söyledi.

Gazetecilere yönelik farklı konularda suçlama yöneltilmesinin normal olduğunu ancak Türkiye'de yargıçların konuya bakışına dair bir sorun olduğuna işaret eden Önderoğlu, şöyle konuştu: "Bir gazetecinin ötesinde, bir şüphelinin yargıç karşısına çıktığında CMK'nın 100 ve devamındaki maddelerin hangi sıklıkta ve ne şekilde yorumlandığıyla ilgili bir sorun var. Ama bir gazeteci tutukladığınız zaman topluma yönelik bir başka sorumluluğu göğüslüyorsunuz demektir. Bu, toplumun haber alma hakkının gereğini yerine getiremeyecek bir sonuçla karşı karşıya kalıyorsunuz. Siz sadece bir kişiyi değil, beğenin beğenmeyin o kişinin görevinden dolayı toplumun belirli bir kitlesini bilgilendirme görevine engel oluyorsunuz."

Tutuklu gazeteci sayılarıyla ilgili iddiaların basın meslek kuruluşlarına göre farklılık göstermesinin önemli olmadığını savunan Önderoğlu, Bianet'in raporuna göre 31 Mart 2011 tarihi itibariyle görevlerinden dolayı ve çeşitli iddialarla tutuklu gazeteci sayısının 47 olduğunu ifade etti. Bu 47 gazeteciden 5'inin yazıları dolayısıyla tutuklandığını belirten Önderoğlu, raporda da konunun net bir şekilde detaylandırıldığını ifade etti. BİA 2011 Ocak, Şubat, Mart Gözlem Raporu'nun Gözaltı ve Tutuklamalar kısmında şu ifadeler yer alıyor: "Azadiya Welat gazetesi eski yazı işleri müdürleri Vedat Kurşun ve Ozan Kılınç, Aradam Yayınları imtiyaz sahibi ve Hawar gazetesi yetkilisi Bedri Anır, İşçi Köylü gazetesi yazı işleri müdürü Barış Açıkel ve Proleterce Devrimci Duruş gazetesi yazarı Nevin Berktaş yayımladıkları yazılar veya kitaplar nedeniyle 2011'e cezaevinde girdiler, 31 Mart 2011 itibarıyla halen hapisteler." Aynı raporda aralarında Ahmet Şık ve Nedim Şener'in de yer aldığı 42 gazetecinin ise Ergenekon, KCK, Devrimci Karargah, MLKP, Balyoz gibi davalardan dolayı cezavinde bulunduğu ifade ediliyor.

"İDDİANAME HABERLERİNDEN AÇILAN DAVALAR YARGININ HAK İHLALİDİR"

Türkiye'de tutuklama müessesesinin ciddi bir sorun haline geldiğini aktaran Önderoğlu, bu konuya en iyi çözüm bulacak makamın da yargının kendisi olduğunun altını çizdi. Önderoğlu, konunun bir an önce Meclis'in gündemine alınması gerektiğini dile getirdi. Gazetecilere, süren davalar hakkında yaptığı haberlerden dolayı açılan ceza davalarının da büyük sorun oluşturduğunu ifade eden Erol Önderoğlu, "Soruşturmanın gizliliğini ihlal, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, gizli belge yayınlamak, devletin güvenliğine dair belgelere yer vermek. Bütün bunlar aslında uluslar arası düzeyde de gazetecilik meslek örgütlerinin gözünde araştırmacı gazeteciliğin bir parçası. Yargıyla gazetecilik mesleği arasında her zaman uluslararası düzeyde de ince bir çatışma vardır. Yargı kendi görevini yaptığını sanarak gazetecilik alanına girer ve ihlal eder. Araştırmacı gazeteciliğin varlığını tehdit altına sokar." diye konuştu.

Gazetecilerin eline geçirdiği ve kamu yararı gördüğü tüm dosyaları yayınlamakla görevli olduğunun altını çizen Önderoğlu, bu çatışmanın da bundan ibaret olduğunu belirtti. Zaman, Taraf, Radikal, Cumhuriyet, Evrensel gibi gazetelerinin adliye muhabirlerinin tehdit altında olduğunu vurgulayan Önderoğlu, "Düşünebiliyor musunuz? Sorumlu yazı işleri müdürüsünüz; ama üzerinize 150 dava var. Nasıl iş yerinde rahat rahat yazı yazacaksınız. Bunlar da hapis istemiyle açılan davalar." dedi.