Gündem
23 Ağu 2012 10:33
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:03
JAPONYA CESUR YÜREK GAZETECİ MIKA YAMAMOTO'YA AĞLIYOR!
Suriye'de öldürülen Mika Yamamoto, idol bir gazeteci olarak görüldüğü ülkesi Japonya'yı yasa boğdu.
Savaş bölgesinde yaşanan zorlukları dünyaya duyurmak için gazeteci
eşi Kazatuka Sato’yla gittiği Suriye’de çatışmanın ortasında
kalarak öldürülen savaş muhabiri Mika Yamamoto, idol bir gazeteci
olarak görüldüğü ülkesi Japonya’yı yasa boğdu.
Japon savaş muhabiri Mika Yamamoto, önceki gün Suriye’nin Halep kentinde Özgür Suriye Ordusu’na bağlı askerlerle Esad rejimine bağlı güvenlik görevlileri arasındaki çatışmanın ortasında kalarak boynundan vuruldu. Olay sırasında Mika’yı birlikte olan gazeteci eşi Kazatuka Sato canını güçlükle kurtarabildi.
Mika’yla aynı bölgede çatışmanın ortasında kalan Türk gazeteci Cüneyt Ünal ve diğer iki yabancı gazeteciden ise haber alınamıyor. Kadın bir muhabir olarak yıllardır savaş ve çatışma bölgelerinde görev yapan Mika, ülkesi Japonya’yı yasa boğdu.
CENAZEYİ EŞİ GETİRDİ
Cenazesi eşi Kazatuka Sato tarafından bir minibüsün arka koltuğuna konularak Halep’ten güçlükle Türkiye’ye getirilen Mika, Japonya’da idol bir gazeteci olarak görülüyordu. Dün birçok Japon gazetesinin 1. sayfadan ölüm haberini verdiği 45 yaşındaki Mika, ülkesindeki meslektaşları için gerçek bir ilham kaynağıydı.
Çatışmaların ortasında yaşam savaşı veren çocuk ve kadınların hikâyelerini Japon okurlarına aktararak duygulara tercüman olan Mika, Japon Haber Ajansı için çalışıyordu. Asya Haber Ajansı’nın temsilcisi Akihiro Nonako "Onu 22 yıldır tanıyorum. Mika Yamamoto daha önce bizim ajansımızda görev yapıyordu ve savaş muhabirliği konusunda uzmandı. Genç gazeteciler onu kendilerine örnek alıyorlardı. Gerçek bir meslek duayeniydi. Erkeklerin bile gitmekten çekindiği kanlı çatışmaların yaşandığı bölgelere gözünü kırpmadan gidiyordu. Problemin kaynağına iniyor, toplumların acılarını gözlemliyor ve dünyaya aktarıyordu. Eminim ki Suriye’de yapmak istediği ve yapabileceği çok şey vardı. Büyük bir üzüntü içindeyim" diye konuştu.
’SERİN ODADA UYUYACAK’
Yamamoto’nun memleketi Tsuru’da yaşayan 77 yaşındaki babası Koji’yse, kızının büyük bir gazeteci olduğuna inandığını belirterek "Cenazesi Japonya’ya ulaşınca onu serin 1 sakin odaya almak istiyorum, onun serin bir odada uyumasını istiyorum" dedi. Koji, kızının 13 Ağustos’ta Japonya’dan ayrıldığını ve Türkiye’deyken zaman zaman kendilerine e-posta gönderdiğini söyledi.
AİLESİ TÜRKİYE’YE GELDİ
Mika Yamamoto’nun cenazesini almak için ablası, kız kardeşi ve yeğeni Japonya’dan İstanbul’a geldi. Gözyaşlarına hakim olamayan aile üyeleri, "Bir an önce Mika’yı görmek istiyoruz" dedi. Japon gazetecinin cenazesi, bugün Gaziantep’ten İstanbul’a getirilerek, THY’nin tarifeli uçağı ile Tokyo’ya gönderilecek.
SON GÖRÜNTÜLERİNDE ESAD’I SUÇLAMIŞTI
Yamamoto’nun öldürülmeden birkaç saat önce çektiği görüntüler ve yaptığı anonslar, çalıştığı Japon Haber Ajansı tarafından yayınladı. Yamamoto, görüntülerde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın ayırım gözetmeksizin etrafa ateş açtığını ve sivil yerleşim yerlerini bombaladığını söylüyor. Japon gazeteci çatışma anlarını da ellerindeki kamerayla kaydediyor. Görüntünün bir yerindeyse Yamamoto kundaktaki bir bebeği ve balkonda bekleşen Suriyeli kadınlara çeviriyor kamerasını ve ’Burada hala insanlar yaşamaya devam ediyor’ diyor.
Japon savaş muhabiri Mika Yamamoto, önceki gün Suriye’nin Halep kentinde Özgür Suriye Ordusu’na bağlı askerlerle Esad rejimine bağlı güvenlik görevlileri arasındaki çatışmanın ortasında kalarak boynundan vuruldu. Olay sırasında Mika’yı birlikte olan gazeteci eşi Kazatuka Sato canını güçlükle kurtarabildi.
Mika’yla aynı bölgede çatışmanın ortasında kalan Türk gazeteci Cüneyt Ünal ve diğer iki yabancı gazeteciden ise haber alınamıyor. Kadın bir muhabir olarak yıllardır savaş ve çatışma bölgelerinde görev yapan Mika, ülkesi Japonya’yı yasa boğdu.
CENAZEYİ EŞİ GETİRDİ
Cenazesi eşi Kazatuka Sato tarafından bir minibüsün arka koltuğuna konularak Halep’ten güçlükle Türkiye’ye getirilen Mika, Japonya’da idol bir gazeteci olarak görülüyordu. Dün birçok Japon gazetesinin 1. sayfadan ölüm haberini verdiği 45 yaşındaki Mika, ülkesindeki meslektaşları için gerçek bir ilham kaynağıydı.
Çatışmaların ortasında yaşam savaşı veren çocuk ve kadınların hikâyelerini Japon okurlarına aktararak duygulara tercüman olan Mika, Japon Haber Ajansı için çalışıyordu. Asya Haber Ajansı’nın temsilcisi Akihiro Nonako "Onu 22 yıldır tanıyorum. Mika Yamamoto daha önce bizim ajansımızda görev yapıyordu ve savaş muhabirliği konusunda uzmandı. Genç gazeteciler onu kendilerine örnek alıyorlardı. Gerçek bir meslek duayeniydi. Erkeklerin bile gitmekten çekindiği kanlı çatışmaların yaşandığı bölgelere gözünü kırpmadan gidiyordu. Problemin kaynağına iniyor, toplumların acılarını gözlemliyor ve dünyaya aktarıyordu. Eminim ki Suriye’de yapmak istediği ve yapabileceği çok şey vardı. Büyük bir üzüntü içindeyim" diye konuştu.
’SERİN ODADA UYUYACAK’
Yamamoto’nun memleketi Tsuru’da yaşayan 77 yaşındaki babası Koji’yse, kızının büyük bir gazeteci olduğuna inandığını belirterek "Cenazesi Japonya’ya ulaşınca onu serin 1 sakin odaya almak istiyorum, onun serin bir odada uyumasını istiyorum" dedi. Koji, kızının 13 Ağustos’ta Japonya’dan ayrıldığını ve Türkiye’deyken zaman zaman kendilerine e-posta gönderdiğini söyledi.
AİLESİ TÜRKİYE’YE GELDİ
Mika Yamamoto’nun cenazesini almak için ablası, kız kardeşi ve yeğeni Japonya’dan İstanbul’a geldi. Gözyaşlarına hakim olamayan aile üyeleri, "Bir an önce Mika’yı görmek istiyoruz" dedi. Japon gazetecinin cenazesi, bugün Gaziantep’ten İstanbul’a getirilerek, THY’nin tarifeli uçağı ile Tokyo’ya gönderilecek.
SON GÖRÜNTÜLERİNDE ESAD’I SUÇLAMIŞTI
Yamamoto’nun öldürülmeden birkaç saat önce çektiği görüntüler ve yaptığı anonslar, çalıştığı Japon Haber Ajansı tarafından yayınladı. Yamamoto, görüntülerde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın ayırım gözetmeksizin etrafa ateş açtığını ve sivil yerleşim yerlerini bombaladığını söylüyor. Japon gazeteci çatışma anlarını da ellerindeki kamerayla kaydediyor. Görüntünün bir yerindeyse Yamamoto kundaktaki bir bebeği ve balkonda bekleşen Suriyeli kadınlara çeviriyor kamerasını ve ’Burada hala insanlar yaşamaya devam ediyor’ diyor.
