Medya
11 Kas 2010 10:32 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:47

İÇİNDE "ABDİ İPEKÇİ SORUSU" YER ALMAYAN BİR RÖPORTAJ "YOK HÜKMÜNDEDİR!"

Milliyet okur temsilcisi Derya Sazak, TRT Haber'de Kozmik Oda programında yeralan Mehmet Ali Ağca röportajını nasıl eleştirdi?

Ağca olayı

İpekçi’nin katili ve Papa suikastı tetikçisi Mehmet Ali Ağca cezaevinden çıktıktan sonra kayıplara karışmıştı; önceki gece TRT’nin “Kozmik Oda” programında ortaya çıktı ve Rıdvan Memi’nin sorularını yanıtladı. Medya “Ağca’nın yalanlarına” epeydir kapalı olduğu için Türkiye’de işlediği cinayetler konusunda tek bir soru bile yöneltilmeyen program hayli tepki gördü.
Ağca ekranda, suikastların “faili” gibi değil de, olayları yorumlayan bir “stratejist” gibi konuşuyordu.
Papa’ya Vatikan’la anlaşarak -öldürmeyecek şekilde- ateş ettiğini, olayın CIA ve İtalyan savcılarınca Bulgar ajanlarına yıkılarak Sovyetler Birliği’nin dağılmasında, komünizmin çöküşünde rol oynadığını, pazarlık sonucu iki yılda çıkacakken onca yıl cezaevinde yattığını anlattı.
Bu tür röportajlar zordur. Cezasını çekmiş olsa da bir suçluyla konuşurken, “itiraflar” beklerken onun hikâyesini onaylamak durumunda kalabilirsiniz. Hele bu Ağca gibi “profesyonel” bir tetikçiyse işiniz daha da güçleşir. BBC’nin Yayın İlkeleri Kılavuzu’nda “Suç ve Anti Sosyal Davranışlar” konusunda 12 sayfa yer ayrılmıştır. Sadece kamusal değil, özel televizyonlar da aynı ölçüde duyarlı olmak zorundalar. Nitekim Ağca’nın cezaevinden çıktığı günlerdeki “kovalamaca”yı da eleştirmiştik.
Ağca’yı izlerken, Rıdvan Memi’nin sorgulayıcı tavrına karşılık, röportajın Papa suikastı ile çerçevelenmiş olması nedeniyle kamuoyunun asıl merak ettiği konuların havada kaldığını gördük.
Aslında programı kurtaracak bir açık da verdi Mehmet Ali Ağca. Papa suikastını tek başına gerçekleştirdiğini anlatırken, Abdullah Çatlı ve Oral Çelik’in rolleri konusunda şöyle dedi: “İkisinin de haberi yoktu. Onlar Viyana’da oturuyorlardı ve basit birer tetikçiydiler!“
Eğer Ağca’nın Çatlı ve Çelik’le ilişkileri öylesine sıradansa Abdi İpekçi cinayetinden sonra bu isimler neden hep birlikte anıldılar. Hatırlayalım:
Mehmet Ali Ağca, İpekçi’nin katil sanığı olarak yakalandıktan sonra da cinayeti “tek başına” işlediğini söylemiş, ancak sıkıyönetim askeri cezaevinden kaçırıldıktan sonra İstanbul Erenköy’de Abdullah Çatlı’nın evinde saklanmıştı.
Çatlı da Ankara Bahçelievler’de 7 TİP’li öğrencinin katledilmesi olayından aranıyordu. Daha sonra bu ikilinin yolları Roma’da Papa suikastında kesişecekti.
Ağca, cezaevinden kaçtıktan sonra Milliyet’e mektup göndererek, “Papa’yı vuracağını” ilan etmişti.
Papa suikastı Vatikan’la anlaşmanın sonucuysa, Ağca’nın Türkiye’den çıkartılması da “komplo”nun bir parçası mıydı?
Ağca, “Kozmik Oda”da eski silah arkadaşlarını “Papa suikastına akılları ermeyecek” ölçüde basit birer tetikçi olarak nitelemekten kaçınmadı. Abdi İpekçi cinayetinin siyasi arka planı aydınlanmadığına göre Ağca’yı da sıradan bir tetikçi gibi mi görmeliyiz?!
TRT’ye gelince...
İçinde “Abdi İpekçi sorusu” yer almayan bir röportaj “yok hükmündedir!”

Derya Sazak/Milliyet