Güncel
17 Eyl 2021 14:25 Son Güncelleme: 17 Eyl 2021 14:40

Gözden uzak bir şehrin huzur arayışı

Yemen’in bir takımadalar şehri olan Sokotra, dış müdahaleler ve uluslararası yasaklı örgütlerin müdahalesinden uzak bir yaşam arzulayan Arapça ve yerel dilleri konuşan insanların yaşadığı güzel bir coğrafya parçasıdır.

Yemen’in bir takımadalar şehri olan Sokotra, dış müdahaleler ve uluslararası yasaklı örgütlerin müdahalesinden uzak bir yaşam arzulayan Arapça ve yerel dilleri konuşan insanların yaşadığı güzel bir coğrafya parçasıdır.

Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi, Sokotra sakinleri de futbola oldukça meraklı. Fakat bugüne keyifli futbol maçlarını hep televizyonlardan izlemişler. Belki de ilk kez kendi şehirlerindeki bir futbol turnuvasına gösterdikleri ilginin sebebi artık canlı olarak bir maçı izleyecek olmaları. Spor herkesi olduğu gibi Sokatra halkını da birleştirmiş. Arapça konuşan halkın dışında, Sokatrianca ve Hamir dillerini konuşan yerel kabilelere mensup insanlar futbolun bu birleştirici gücünden etkilenmiş olacaklar ki, yan yana omuz omuza tezahürat yapıyorlar.

Futbola olan ilgi ülke tarihindeki İngiliz işgali ile başlamış ve bu sevgi sonradan da devam etmiş. Bölgenin yaşadığı oncan sıkıntılı ve çatışmalı ortama rağmen bu sevgi bitmemiş.

Sokatra’nın güncel tarihi

Bir süre Britanya’nın işgali altında kaldıktan sonra , Yemen’in Başkenti Aden’in 828 km doğusunda yer alan Al mohra'da saltanat yönetimde varlığına devam etti. Bölünmüş durumdaki Yemen’in Kuzey kuvvetlerinin 1994 yılında adaya girmesinden günümüzde kadar olan yaklaşık otuz yıldan beri neredeyse hiç zaman istikrara kavuşamadı. Belli dönemlerde imzalanan ama etkisi zayıf barış anlaşmaları da adaya huzur getirmedi. Kuzey ve Güney Yemen arasında imzalanan ve zayıf kalan bir birlik anlaşmasının ardından ilk kez adanın ordu ve güvenlik güçlerine yerel kabilelerinden de insanlar alınmış. Politikacı Ahmed Bahakibah, halk tarafından seçilen ve General Aidros Qassen Al Zobidi tarafından yönetilen Güney Geçici Konseyi’nin (STC) adanın Yemen iç savaşına karışmasını engellemeyi başardığını söyleyerek "terör örgütleri listelerinde olan bazı grupların çatışmaları barışçıl bir iklime sahip Arcableil'e getirmeye çalıştığını" belirtip "Sokatralıların barışçıl ve şiddete karşı olduğunu" da sözlerine ekledi.

Al Zobidi 1994 savaşından sonra eski Cumhurbaşkanı Ali Abdallah Saleh rejimi tarafından ölüm cezasına çarptırılmış, merkezi hükümete karşı duran bir asker ve politikacıdır ve  Yemen başkenti Sana'nın Husiler tarafından birkaç ay kontrol edilmesinden sonra  Mayıs 2015'te İran tarafından desteklenen Husiler’i yenmeyi başarmıştır. Aldaleh'deki bu askeri zafer, Suudi Arabistan tarafından yönetilen askeri hava desteği olmadan gerçekleşmiştir. Bu başarıdan sonra Al Zobidi, Aden'e taşındı ve İç Güney konseyine liderlik etmeden önce oradaki yerel yetkilileri yönetti.

Güney bölgesi, Bahkibah'ın 2007'den beri bağımsızlığına ilişkin halkın taleplerini dile getirmesinden ve herhangi bir dış müdahale olmaksızın BM tarafından tanınan yerel parası ve bayrağı olan bir devlet coğrafyasının parçasına dönüştürmesinden sonra Aden Valiliği görevinden alındı. 

Sokotra’da Siyasi Çekişmeler

Adanın dış müdahalelere açık hale getirilmesi için pek çok asılsın iddia da ortaya atılmaktadır. Bunlardan en yaygın olan bölgeye yapılan dış müdahale haberleri. Sokatra sakinleri, kendi egemenliklerini istedikleri barışçıl eylemlerde yabancı güçlerin bir rol üstlendiği iddiasının asılsız olduğunu söylemektedir. Özellikle adadaki İsraillilerin varlığına ilişkin yalan haberlere ise güvenlik güçleri gülerek cevap veriyorlar. Haddibo'daki üst düzey bir polis memuru bu haberleri yalanlayarak Kuzeydeki Husilerin bölgeyi yeniden kontrol etmek için bir bahane aradıklarını ve buna popülerlik kazandırmak için İsrail'e karşı düşmanlık üretip bunu kullanmaya çalıştıklarını söyleyip, gülerek "İsrail'in konumunu haritada çok iyi biliniyoruz" dedi. Ayni üst düzey görevliye göre Sokatra 30 yıldan beri ilk kez güvenlik ve huzur içinde yaşıyor.

Pek çok Yemenli gibi, Sokatra halkının çoğu Siyasal İslam'dan uzak durmakta ve Müslüman kardeşler gibi yapıların kaos ortamı arzuladığını düşünmektedir. Yemen'deki savaşın Sünniler ile Şiiler arasında bir mezhep savaşı olduğunu iddiası yaygınlaştırılmak istense de bunun asıl nedeni güç kazanmak isteyen yasadığı gruplar olduğu bilinmektedir.

Denizin ortasında yer alan bu güzel adanın halkı Ortadoğu’yu kavuran olayların kendi adalarına sıçramaması için mücadele etmekte ve barış ortamının devamı için çalışmaktadır.