Gündem
02 Eki 2010 17:17
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:40
GAZETECİLERE AÇILAN DAVALARA STK TEPKİSİ!
Ergenekon, Kafes ve Balyoz davalarına ilişkin gelişmeleri haberleştiren gazetecilere açılan davalara tepki!
Kamuoyunun yakından takip ettiği Ergenekon, Kafes ve Balyoz davalarına ilişkin gelişmeleri haberleştiren gazetecilere açılan davalara Mazlumder'den tepki geldi.
Mazlumder GYK Üyesi Mehmet Alkış, yaptığı yazılı açıklamada, kritik davaları haber yapan gazetecilerin yargı ablukasına alınmasının manidar olduğunu ifade etti.
Alkış, şu görüşleri dile getirdi:
'Basın Kanunu'ndaki düzenlemelere rağmen, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında gazetecilerin hakim karşısına çıkarılmaya başlanmaları ise basın özgürlüğüne darbedir. Kamuoyunun yakından takip ettiği davaları haberleştiren ya da köşesine taşıyan gazetecilere binlerce dava açılması aynı zamanda da düşündürücüdür.
Basın özgürlüğü, Birleşmiş Milletler tarafından; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde ilan edilen, bir çok ülke tarafından kabul edilen bir haktır. Gazeteci tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir.'
Alkış, şunları kaydetti:
'Demokratik rejimlerde basın özgürlüğü vazgeçilmez temel unsurdur. Özgür basın, ifade özgürlüğünün merkezinde yer alır ve herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Ancak Türkiye basın özgürlüğüne saygı açısından 175 ülke arasında 127. sırada gösterilmektedir. Son açılan davalarla birlikte bu sıralama da Türkiye, maalesef artık 127. sıradan bile çok daha gerilere düşmeye adaydır.
Bu ülke açısından büyük bir ayıp aynı zamanda da kayıptır. Derhal basın mevzuatı ve anayasanın uluslararası mevzuata ve uluslararası düzenlemelere uygun bir hale sokulmalıdır. Çoğulcu, katılımcı, özgürlükçü, demokratik sistem ve hukuk devletinin gereklerine uygun olarak gerekli düzenlemeler ivedi olarak yapılmalıdır.'
Mazlumder GYK Üyesi Mehmet Alkış, yaptığı yazılı açıklamada, kritik davaları haber yapan gazetecilerin yargı ablukasına alınmasının manidar olduğunu ifade etti.
Alkış, şu görüşleri dile getirdi:
'Basın Kanunu'ndaki düzenlemelere rağmen, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında gazetecilerin hakim karşısına çıkarılmaya başlanmaları ise basın özgürlüğüne darbedir. Kamuoyunun yakından takip ettiği davaları haberleştiren ya da köşesine taşıyan gazetecilere binlerce dava açılması aynı zamanda da düşündürücüdür.
Basın özgürlüğü, Birleşmiş Milletler tarafından; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde ilan edilen, bir çok ülke tarafından kabul edilen bir haktır. Gazeteci tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir.'
Alkış, şunları kaydetti:
'Demokratik rejimlerde basın özgürlüğü vazgeçilmez temel unsurdur. Özgür basın, ifade özgürlüğünün merkezinde yer alır ve herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Ancak Türkiye basın özgürlüğüne saygı açısından 175 ülke arasında 127. sırada gösterilmektedir. Son açılan davalarla birlikte bu sıralama da Türkiye, maalesef artık 127. sıradan bile çok daha gerilere düşmeye adaydır.
Bu ülke açısından büyük bir ayıp aynı zamanda da kayıptır. Derhal basın mevzuatı ve anayasanın uluslararası mevzuata ve uluslararası düzenlemelere uygun bir hale sokulmalıdır. Çoğulcu, katılımcı, özgürlükçü, demokratik sistem ve hukuk devletinin gereklerine uygun olarak gerekli düzenlemeler ivedi olarak yapılmalıdır.'
