Gündem
11 Mayıs 2011 15:07
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:20
GAZETE HABERTÜRK'TE KAHVELİ ŞİDDET YARGIYA TAŞINDI! ''PSİKOLOJİM BOZULDU'' DİYEN BAYAN MUHABİR NE KADAR TAZMİNAT İSTEDİ?(MEDYARADAR/ÖZEL)
Gazete Habertürk'te yaşanan skandal kavga adliyelik oldu! Muhabir Nazenin Tokuşoğlu, kahveli şiddet uygulayan Alp Ulagay'ı dava etti!
Sadece Gazete Habertürk’te değil medya dünyasında şok yaratan olay geçtiğimiz ay yaşanmıştı. Gazete Habertürk Hafta Sonu Ekleri Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Alp Ulagay, çalışma arkadaşı Nazenin Tokuşoğlu’nun kafasından aşağıya kahve dökmüş, daha sonra da kahve bardağını Tokuşoğlu’nun kafasında ezmişti.
SKANDAL OLAY YARGIDA
İşte bu skandal olay muhabir Nazenin Tokuşoğlu tarafından yargıya taşındı. Mahkemeye yapılan başvuruda, Nazenin Tokuşoğlu’nun 2008 yılından bu yana Habertürk Gazetesi’nin haftasonu eklerinde gündemde yer alan kişilerle yaşam röportajları ve haberler yaptığı belirtildi.
SEVİLEN, SAYILAN BİR MUHABİR
Dava dilekçesinde Nazenin Tokuşoğlu’nun her zaman takip edilen belirli kültür düzeyinde okuyucu kitlesi olan, medya sektöründe prensipliliği, uyumlu kişiliği ve çalışkanlığı ile bilinen, okuyucu kitlesi tarafından sevilen, saygı gören, takip edilen başarılı bir gazeteci olduğu ifade edilerek davaya konu olayların gelişimi şöyle anlatıldı:
BENİM CANIM NASIL İSTERSE ÖYLE OLUR
Davaya konu ihlaller Nazenin Tokuşoğlu’nun gündemde olan isimlerle yapmış olduğu röportajların son 3-4 aydır Haftasonu ekleri genel yayın yönetmen yardımcılığı görevinde bulunan Alp Ulagay tarafından mazeretsiz ve gerekçesiz olarak sansür edilmesiyle başladı. Müvekkilim tam sayfa yayınlanacak şekilde hazırlanan röportajların küçük bir sütunda yayınlanmasına bir anlam verememiş ve Alp Ulagay’a sebebini sorduğunda haklı bir neden göstermekten kaçınmıştır.Davalı yetkilerini keyfi kullanmak suretiyle müvekkilimin çalışmalarını son 4 ay boyunca sabote etmeye devam etmiş, sebebini soran müvekkilim Nazenin Tokuşoğlu’na ise tatmin etmeyen cevaplar vererek başından savmış ve "benim canım nasıl isterse öyle olur" diyerek kendisini terslemiştir.
CANIM İSTERSE ÇÖPE ATARIM
Dava konusu olayda ise Nazenin Tokuşoğlu, Survivor Ünlüler ve Gönüllüler programının yapımcısı Acun Ilıcalı ile bir röportaj gerçekleştirmiş, haber teslim edilirken röportajın sansür edilmemesini özellikle hatırlatmış, buna karşılık davalının "istersem hiç yayınlatmam hatta canım isterse çöpe atarım" sözleriyle karşılaşmıştır.
HABERTÜRK YÖNETİMİNE BİLDİRİLDİ
Davalının son 4 aydır kendisine yönelik keyfi uygulamalarından yorulan Nazenin Tokuşoğlu kendisiyle sayısız defalar diyalog kurmaya çalışmasına rağmen terslendiği için çareyi durumu yönetime açmakta bulmuş ve yaşananları sözlü olarak Habertürk yönetimine bildirmiştir.
HADSİZ, GERİ ZEKALI, ÇAPSIZ İNSAN
Davalı, keyfi ve haksız uygulamalarının işyeri mobingi olarak bilinen işyeri tacizlerinin yönetime bildirilmesinden dolayı, hatasını ve yanlışını anlayacak yerde, müvekkilimin üzerine yürümeyi tercih etmiş, işyerinde herkesin içinde müvekkilimin üzerine yürüyerek "hadsiz, geri zekalı, çapsız insan" gibi hakaretamiz ifadeler kullanarak "hadsiz şey! sen benim kim olduğumu biliyor musun?, çapsız kadın, geri zekalı insan" demek suretiyle müvekkilimin kişilik haklarına ağır şekilde saldırmış ve o sırada elinde içi kahve dolu bardağı müvekkilimin kafasından aşağı boca etmiştir.Nasıl bir kin ve hırs içinde olduğunu anlayamadığımız davalı elindeki kahve bardağı ile müvekkilimin kafasına birkaç kez vurmuş ve ters çevirip içindeki kahveyi boca ettiği bardağı müvekkilimin kafasında ezmek suretiyle şiddet uygulamıştır.
PSİKOLOJİK OLARAK YIPRANDI
Müvekkilim yaşadığı şok nedeniyle uzun süre kendine gelememiş, olayın uzun süre konuşulması ve internet ortamında hızla yayılması nedeniyle psikolojik olarak yıpranmış ve bu konuda bir uzmandan destek almaya başlamıştır.
Davalı olayın akabinde Hürriyet Gazetesi’nde işe başlamıştır.Bu davalının " Sen benim kim olduğumu biliyor musun, bana birşey olmaz, seni bitiririm canım isterse hadsiz!" küçük düşürücü beyanlardan ve tavırlarından okunan cesaretini adeta doğrular nitelikte olduğundan takdiri mahkemenindir"
10 BİN TL.MANEVİ TAZMİNAT İSTEDİ
Onurunun ve saygınlığının zedelendiğini, kişilik haklarının manevi yönden telafisi mümkün olmayacak şekilde ihlal edildiğini belirten Nazenin Tokuşoğlu, Alp Ulagay’dan 10 bin TL. manevi tazminat talep etti. Ayrıca kararın 3 büyük gazetede yayınlanması mahkemeden istendi.
MEDYARADAR/ÖZEL
SKANDAL OLAY YARGIDA
İşte bu skandal olay muhabir Nazenin Tokuşoğlu tarafından yargıya taşındı. Mahkemeye yapılan başvuruda, Nazenin Tokuşoğlu’nun 2008 yılından bu yana Habertürk Gazetesi’nin haftasonu eklerinde gündemde yer alan kişilerle yaşam röportajları ve haberler yaptığı belirtildi.
SEVİLEN, SAYILAN BİR MUHABİR
Dava dilekçesinde Nazenin Tokuşoğlu’nun her zaman takip edilen belirli kültür düzeyinde okuyucu kitlesi olan, medya sektöründe prensipliliği, uyumlu kişiliği ve çalışkanlığı ile bilinen, okuyucu kitlesi tarafından sevilen, saygı gören, takip edilen başarılı bir gazeteci olduğu ifade edilerek davaya konu olayların gelişimi şöyle anlatıldı:
BENİM CANIM NASIL İSTERSE ÖYLE OLUR
Davaya konu ihlaller Nazenin Tokuşoğlu’nun gündemde olan isimlerle yapmış olduğu röportajların son 3-4 aydır Haftasonu ekleri genel yayın yönetmen yardımcılığı görevinde bulunan Alp Ulagay tarafından mazeretsiz ve gerekçesiz olarak sansür edilmesiyle başladı. Müvekkilim tam sayfa yayınlanacak şekilde hazırlanan röportajların küçük bir sütunda yayınlanmasına bir anlam verememiş ve Alp Ulagay’a sebebini sorduğunda haklı bir neden göstermekten kaçınmıştır.Davalı yetkilerini keyfi kullanmak suretiyle müvekkilimin çalışmalarını son 4 ay boyunca sabote etmeye devam etmiş, sebebini soran müvekkilim Nazenin Tokuşoğlu’na ise tatmin etmeyen cevaplar vererek başından savmış ve "benim canım nasıl isterse öyle olur" diyerek kendisini terslemiştir.
CANIM İSTERSE ÇÖPE ATARIM
Dava konusu olayda ise Nazenin Tokuşoğlu, Survivor Ünlüler ve Gönüllüler programının yapımcısı Acun Ilıcalı ile bir röportaj gerçekleştirmiş, haber teslim edilirken röportajın sansür edilmemesini özellikle hatırlatmış, buna karşılık davalının "istersem hiç yayınlatmam hatta canım isterse çöpe atarım" sözleriyle karşılaşmıştır.
HABERTÜRK YÖNETİMİNE BİLDİRİLDİ
Davalının son 4 aydır kendisine yönelik keyfi uygulamalarından yorulan Nazenin Tokuşoğlu kendisiyle sayısız defalar diyalog kurmaya çalışmasına rağmen terslendiği için çareyi durumu yönetime açmakta bulmuş ve yaşananları sözlü olarak Habertürk yönetimine bildirmiştir.
HADSİZ, GERİ ZEKALI, ÇAPSIZ İNSAN
Davalı, keyfi ve haksız uygulamalarının işyeri mobingi olarak bilinen işyeri tacizlerinin yönetime bildirilmesinden dolayı, hatasını ve yanlışını anlayacak yerde, müvekkilimin üzerine yürümeyi tercih etmiş, işyerinde herkesin içinde müvekkilimin üzerine yürüyerek "hadsiz, geri zekalı, çapsız insan" gibi hakaretamiz ifadeler kullanarak "hadsiz şey! sen benim kim olduğumu biliyor musun?, çapsız kadın, geri zekalı insan" demek suretiyle müvekkilimin kişilik haklarına ağır şekilde saldırmış ve o sırada elinde içi kahve dolu bardağı müvekkilimin kafasından aşağı boca etmiştir.Nasıl bir kin ve hırs içinde olduğunu anlayamadığımız davalı elindeki kahve bardağı ile müvekkilimin kafasına birkaç kez vurmuş ve ters çevirip içindeki kahveyi boca ettiği bardağı müvekkilimin kafasında ezmek suretiyle şiddet uygulamıştır.
PSİKOLOJİK OLARAK YIPRANDI
Müvekkilim yaşadığı şok nedeniyle uzun süre kendine gelememiş, olayın uzun süre konuşulması ve internet ortamında hızla yayılması nedeniyle psikolojik olarak yıpranmış ve bu konuda bir uzmandan destek almaya başlamıştır.
Davalı olayın akabinde Hürriyet Gazetesi’nde işe başlamıştır.Bu davalının " Sen benim kim olduğumu biliyor musun, bana birşey olmaz, seni bitiririm canım isterse hadsiz!" küçük düşürücü beyanlardan ve tavırlarından okunan cesaretini adeta doğrular nitelikte olduğundan takdiri mahkemenindir"
10 BİN TL.MANEVİ TAZMİNAT İSTEDİ
Onurunun ve saygınlığının zedelendiğini, kişilik haklarının manevi yönden telafisi mümkün olmayacak şekilde ihlal edildiğini belirten Nazenin Tokuşoğlu, Alp Ulagay’dan 10 bin TL. manevi tazminat talep etti. Ayrıca kararın 3 büyük gazetede yayınlanması mahkemeden istendi.
MEDYARADAR/ÖZEL
