Gündem
30 Ağu 2023 22:04 Son Güncelleme: 30 Ağu 2023 22:13

Erkek sığınmacı kabulü geçici olarak durduruldu

Belçika, barınma merkezlerinde yeterli yer olmadığı gerekçesiyle bekar erkek mültecilerin başvurularını kabul etmeyi geçici olarak durdurma kararı aldı. Belçika Sığınma ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Nicole de Moor, bu kararı çocuklu ailelere öncelik tanımak için aldığını vurguladı.

Yaklaşık 12 milyon nüfusa sahip Belçika’da bu yıl 19 bin kişi sığınma başvurusunda bulundu. Sığınma talebinde bulunanların yaklaşık yüzde 42'si bekar erkeklerden oluşuyor. Yaklaşık 2 bin bekar erkek sığınmacı da, işlemlerinin tamamlanması için bekleme listesinde bulunuyor.

DURDURMA TALİMATI VERDİ

Belçika Sığınma ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Nicole de Moor, Belçika Sığınma ve Göç İdaresi’ne (Fedasil), bekar erkeklerin sığınma başvurularının kabul edilmesini durdurma talimatı verdiğini açıkladı. De Moor bu kararı çocuklu ailelere öncelik tanımak için aldığını vurguladı.

Bu karara hem insan hakları örgütleri hem de hükümetin içinden tepki var.

"ÇOCUKLARIN SOKAKLARA DÜŞMESİNİ KESİNLİKLE ÖNLEMEK İSTİYORUM"

Kamu yayıncısı VRT’ye konuşan Belçikalı bakan, ''Zamanın gerisinde kalmak istemiyorum. Bu nedenle şimdiden mevcut tüm yerleri çocuklu aileler için ayırma kararı aldım. Çocukların sokaklara düşmesini kesinlikle önlemek istiyorum” dedi.

Belçika'nın halihazırda çok sayıda sığınmacıyı barındırdığını savunan de Moor, ''Bu artık gerçekten kabul edilebilir bir durum değil. Bu yıl Belçika'ya 19 bin sığınmacı geldi, benzer nüfusa sahip Portekiz'e ise bin 500 sığınmacı…” diye konuştu.

Son yıllarda yüksek sayıda sığınmacının, kabul sistemi üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu savunan Belçikalı bakan, yeni sığınma merkezi açmanın zorluklarına işaret etti.

De Moor, sığınma başvurusu kabul edilmeyen bekar erkek sığınmacıların nereye gideceği ya da nerede barınacağı konusunda bir çözüm önerisinde bulunmadı.

Belçika makamlarına göre şu anda yaklaşık 2 bin bekar erkek, sığınma işlemlerinin tamamlanması için bekleme listesinde bulunuyor. Bunların bir sığınma merkezine yerleştirilmesi şu koşullarda olanaksız görülüyor. Özel yardım kuruluşları, kalacak yeri olmayan sığınmacılar için yardım etmeye çalışsa da bu yeterli olmuyor.

Özellikle başkent Brüksel’de, aralarında sığınmacıların da bulunduğu çok sayıda kişi sokaklarda uyuyor.

SORUNUN HIZLICA ÇÖZÜLMESİNİ İSTEDİLER

Brüksel merkezindeki bu durum, güvenlik sorunlarına da yol açıyor. Kentteki sivil toplum örgütleri ve mahalle komiteleri, yerel hükümete başvurarak, bu sorunun ivedilikle çözülmesini istedi.

Yerel Brüksel hükümetine göre federal hükümet, bu kararla tüm sığınmacıları kabul etme yönündeki yasal yükümlülüğünü yerine getirmiyor ve binlerce kişiyi sokaklara salıyor.

Brüksel yönetimi, 1 Eylül Cuma günü bu sorunu ele almak için kent sakinlerinin temsilcileriyle bir araya gelecek.

Belçika hükümeti, son 2 yılda sığınmacılara kalacak yer sağlayamadığı için yaklaşık 8 bin kez mahkum edildi.

De Moor’un başında bulunduğu bakanlık, mahkeme tarafından verilen para cezalarını ödemeyi reddetti.

Bu nedenle Şubat ayında icra memurları, Sığınma ve Göçten Sorumlu Bakan de Moor’un makam odasındaki buzdolabı, kahve makinesi ve sandalyeleri haczetti.

"KARAR HUKUKA AYKIRI"

Belçikalı hukukçular ve insan hakları örgütleri, bekar erkek sığınmacıların başvurularının reddedilmesi kararının yasalara aykırı olduğunu ve bu insanların sokağa düşeceğini belirterek, karara tepki gösteriyor.

Progress Lawyers firmasından Marie Doutrepont, konuyu mahkemeye taşıyacaklarını bildirdi.

İnsan Hakları Birliği Başkanı Kati Verstrepen, bu durumun hem Belçika hem de uluslararası yasalara aykırı olduğunu vurguladı.

Verstrepen'e göre bekar erkeklerin daha az savunmasız olduğu doğru değil ve bir grubun tamamının dışlanması da mümkün değil.

İnsan Hakları Birliği Başkanı bu önlemlerin, aynı zamanda Avrupa Birliği'nin Tunus'la ve daha önce Türkiye'yle imzaladığı göç anlaşmalarının işe yaramadığını da kanıtladığını öne sürdü

Belçika Başbakan Yardımcısı Georges Gilkinet de, Devlet Bakanı de Moor’un kararını "Son derece sorunlu ve kabul edilemez" olarak değerlendirerek, federal devletin yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini söyledi.

Uluslararası anlaşmalar ve Avrupa Birliği yasaları, ülkeleri insanlara sığınma başvurusunda bulunma fırsatı vermekle yükümlü kılıyor.