Medya
13 Nis 2017 10:53 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:37

En yakın arkadaşı Fehmi Koru yazdı: Abdullah Gül'ün referandum kararı ne?

Bir süredir gündemde olan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün referandumda ne karar vereceğine dair tartışmaya, Gül'ün yakın dostu gazeteci Fehmi Koru da katıldı.

Fehmi Koru, blogunda yayınladığı yazısında Gül'ün referandum kararı ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.

İngiltere'deki Exeter Üniversitesi'nde Gül ile birlikte okudukları yıllara dair fotoğraflar da paylaşan Koru, şu anda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanlarından olan ve referanduma sunulan anayasa değişikliği taslağının mimarlarından Şükrü Karatepe, kendisi ve Gül'ün sakallı bir fotoğrafını da paylaşarak şunları yazdı:

"Şükrü Karatepe hukukçu.. siyaset bilimi profesörü.. ve şimdilerde Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı sıfatıyla ‘anayasa değişikliği’ paketini savunmak üzere hemen her gece bir televizyon programında…

Londra’da o da bizimleydi.

Mal bulmuş Mağribi deyimini hak edecek biçimde sosyal medyada tedavüle sokulan ‘sakallı üçler’ fotoğrafı…

Hani ben “Artık paylaşırım” dedim ya, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yine bana bırakmamış, hakkında kallavi bir eser kaleme almış Gerald MacLean’e kitabında kullanmak üzere verdiği fotolar arasına onu da katmış…

Kitabın 180. sayfasından sonra eklenmiş fotolardan biri bu…

Anayasa değişikliği konusunda tavrımız.

Benim karşı çıktığım anayasa değişikliğini Şükrü Karatepe güçlü biçimde savunuyor.. Abdullah Gül de sessiz…

Merak eden, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı iken yaptığı konuya ilişkin açıklamalarını arar, bulur ve görüşünü öğrenir…

Farklılıklarımız doğru yorumlansa ya!"

Abdullah Gül, Fehmi Koru'nun işaret ettiği 'başkanlık yorumu'nda ne demişti?

Gül'ün anayasa değişikliği teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda kabulünün ardından başlatılan (25 Şubat 2017) "Evet" kampanyasına açık destek vermemesi dikkati çekmişti. Kulislere yansıyan iddiaya göre Başbakan Binali Yıldırım'ın Kayseri'de düzenlediği mitinge davet edilen Gül, bu teklifi de kabul etmemişti.

"Şüphesiz ki çekincem var"

Gül, 2011 yılında "Başkanlık" sistemiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada "Şüphesiz ki çekincem var; ama avantajları da, dezavantajları da var" demişti.

Cumhurbaşkanlığı makamından ayrılmasına 9 gün kala (4 Nisan 2014) yaptığı açıklamada "parlamenter sistemden yana olduğunu" vurgulayan Gül, cumhurbaşkanlığı görevini dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'a devrettikten bir yıl sonra (20 Şubat 2015) da "Türk tipi bir başkanlık sisteminin olmaması gerektiğini" ifade etmişti.

Cuma namazı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, şunları söylemişti:

"Bir başkanlık sistemi olacaksa ABD’de olduğu gibi gerçekten kuvvetler ayrılığının açık seçik sarih bir şekilde yazıldığı, her şeyin çok iyi tarif edildiği gelişmiş demokrasilerde hukukun üstünlüğüne dayalı şekilde olursa şüphesiz o da demokratik bir sistemdir''

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Gül'ün söz konusu açıklamalarından 7 gün sonra (27 Şubat 2017) "Türk tipi başkanlık sistemi olmaz" görüşünde olanlara tepki göstermişti. Erdoğan şu ifadeleri kullanmıştı:

''Çok açık söylüyorum, Türk tipi başkanlık sistemi olmaz diyorlar. Bal gibi olur neden olmazmış.Küba, Rusya , Arjantin hepsinin farklı sistemleri var. Bir arı maharetiyle şöyle çiçeklerden nasibimizi alalım, kendi balımızı yapalım. İşte bizim başkanlık sistemimiz der geleceğe yürürüz''

Erdoğan'ın bu açıklamaları kamuoyunda, "Kardeşim" dediği Gül'e tepki olarak yorumlanmıştı.