Gündem
08 Haz 2011 17:49 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:26

EMİNE-VAHAP MUNYAR ÇİFTİNİN KIZI SIRMA ALBÜM ÇIKARTACAK

Amerika'nın çeşitli yerlerinde konserler veren grup, hem Türk müzikseverlerin karşısına çıkmak hem de dört şarkılık bir albüm kaydetmek üzere İstanbul'a geldi.

Albümü İstanbul’da kaydedeceğiz

Hürriyet Ekonomi Müdürü Vahap Munyar’ın kızı Sırma, dünyanın en prestijli müzik okullarından Boston’daki Berklee’ye kabul edildi. Ve bu okulda yolunun kesiştiği dört öğrenciyle Helicopria adında bir grup kurdu. Amerika’nın çeşitli yerlerinde konserler veren grup, hem Türk müzikseverlerin karşısına çıkmak hem de dört şarkılık bir albüm kaydetmek üzere İstanbul’a geldi.

Helicopria nasıl kuruldu? 

- Berklee College of Music’te okuyan, biri Güney Afrikalı, biri Türk, diğer üçü de Amerikalı olan beş öğrenci tarafından kuruldu. Grubun temeli, Sulene van der Walt (gitar) ve Elijah Melanson (gitar) tarafından atıldı. Sırayla önce J.P. Bouvet’yi (davul), sonra da Drew Moore’u (bas gitar) aralarına alan ikili, grubu göğüsleyecek bir vokalist arayışına girdi. Bu süreçte ben, Sulene, Elijah ve J.P. ile tesadüfen tanıştım ve konudan haberdar olarak seçmelere katıldım. Sonunda beni aralarına alma kararına vardılar ve yolculuğumuz böylelikle 2010 senesinin mayıs ayında resmen başlamış oldu.

Grubun üyelerinden biraz bahseder misiniz? 

- Grubun kurucu üyeleri iki gitaristimiz; Sulene van der Walt ve Elijah Melanson. Sulene, Güney Afrika’nın Cape Town kentinde yetişmiş ve tıpkı benim gibi Berklee hayalleriyle, birçok şeyi geride bırakarak Boston’a gelmiş. Şimdi Berklee’de burslu olarak Film Müziği bölümünde okuyor, bir yandan Helicopria’da görevini sürdürüyor, diğer yandan Super Prime adında bir punk rock grubunda gitar çalıyor. Elijah, Amerika’nın North Carolina eyaletinden. Berklee’de Gitar Performansı bölümünde okuyor. Aramızda progressive rock konusunda en bilgili kişi o... JP ve Drew, gruba dahil olmadan önce de tanıştıklarından ve başka projelerde birlikte yer aldıklarından, aralarındaki müzikal uyum çoktan yerleşmişti grup kurulduğunda. JP Amerika’nın Minnesota eyaletinden, Drew ise Floridalı. İkisi de Berklee’de Profesyonel Müzik bölümlerinde okuyor. Ben Robert Kolej’den mezun olduktan sonra Berklee’ye burslu olarak kabul edildim. İstanbul’da sürdürdüğüm kısa caz kariyerinin ve Berklee’nin yaz programı için kazandığım Arif Mardin bursunun ardından, içimdeki müzik yapma güveni ve isteği daha da pekişti, Berklee’de Çağdaş Komposizyon ve Prodüksiyon bölümüne başladım. Aradan iki sene geçti ve şimdi Amerika’da tanıştığım inanılmaz yetenekli müzisyen arkadaşlarımı evime, İstanbul’a getirme şansı yakalamanın mutluluğunu yaşıyorum. Onlarla müzik yapmanın zevki, yakaladığımız uyumun keyfi tarif edilemez.

EKLEKTİK VE ÖZGÜN BİR TARZIMIZ VAR

Ne tür müzik yapıyorsunuz?

- Grubumuzun yaptığı müziği progressive rock olarak tanımlamak en doğrusu. Ancak oldukça eklektik ve özgün bir tarzımız var. Bunun sebebi de grup üyelerinin farklı müzik türlerinden etkilenmiş olmaları. Örneğin ben Türk müziğinin yanı sıra caz, alternatif ve klasik türlerin tesiri altındaydım hayatım boyunca. Haliyle bu tür müzikleri icra etmekle ilgiliydim. Sulene daha çok punk rock ve alternatif rock ile ilgili. Elijah rock ve metal türlerinden hoşlanıyor. JP ise caz/fusion’dan... Drew’a gelince; bu gruba dahil olana kadar progressive rock müzikle pek haşır neşir olmamış. Hayatı boyunca R&B/neo soul tarzlarında müziklerle ilgilenmiş. Hâl böyle olunca, herkesin yaratıcı kimliği masaya konulduğu anda ortaya alışılmadık bir bütün çıktı. Sonuçtan son derece memnunuz.

Eserler nasıl ortaya çıkıyor? Söz ve beste kime veya kimlere ait?

- Eserleri öncelikle Sulene, Elijah ve ben bir araya gelerek yazıyoruz. Ben sözleri ve vokal melodisini yazıyorum, onlar da akorların üzerinde çalışıyorlar ve şarkıların genel şeması bu şekilde ortaya çıkıyor. Daha sonra bu şarkıları provalarda Drew ve JP’ye dinletiyoruz; onlar da kendi partisyonlarını yazıp, şarkıların şekli hakkında fikirlerini beyan ediyorlar, eğer ihtiyaç duyarsak bu provalar sırasında gerekli değişiklikleri yapıyoruz. Bu şekilde şarkılarımızın son hali ortaya çıkıyor.

AYNI OKULDA OKUMAMIZ BİZİM İÇİN BÜYÜK AVANTAJ

Helicopria’nin hedefleri nedir? Okul bitince ne yapmayi planlıyorsunuz?

- Helicopria’nın tüm üyelerinin aynı anda okula başlamış olması büyük avantaj. İkinci senemizi henüz bitirdik ve önümüzde iki sene daha var. Şu ana kadar Boston dışında Florida’da, Connecticut’ta ve New York’ta konserler verdik. Önümüzdeki iki sene içerisinde Amerika’da ve mümkün olursa dünyanın başka yerlerinde, ulaşabildiğimiz her dinleyiciye ulaşmak istiyoruz. Okul bittiğinde en büyük hedefimiz, anlaşabildiğimiz bir plak şirketiyle imza atmak ve kariyerimize her zamankinden de profesyonel bir şekilde devam etmek.

Daha önce nerelerde konser verdiniz?

- Boston’da sık sık çeşitli yerlerde konserler veriyoruz. Bunun dışında Florida’da, Connecticut’ta ve New York’ta konserler verdik. Bu sene hedefimiz bu eyaletlere yenilerini eklemek.

BERKLEE’DE ÖĞRENCİ ELÇİSİ

Okuldaki başarı durumunuz nasıl? Sizin Berklee’de öğrenci elçisi seçildiğinizi duyduk, biraz bundan bahseder misiniz?

- Okulda hepimiz bölümlerimizle, derslerimizle çok ilgiliyiz. İnsan istediği işi yapıp, istediği konuda eğitim aldığında zaten elindeki bilgiye, yeteneğe dört elle sarılıyor. Aldığımız eğitim, içinde bulunduğumuz ortam bizi her geçen gün bir adım daha ileriye götürüyor. Berklee’de zaten akademik başarınız kadar okul dışında mesleğinizi ne kadar iyi yaptığınız da önemli. Sanırım bu iki faktörün bir araya gelmesi sonucu Berklee beni geçtiğimiz sene öğrenci elçilerinden biri olarak seçti. Bu sene de görevimi sürdürmeye hak kazandım. Bu görev kapsamında okulu çeşitli etkinliklerde temsil etmenin yanı sıra okulun düzenlediği mülakatlara katılıp başvuran öğrenci adaylarına yardımcı oluyorum. Bu amaçla bazen özellikle Amerika içinde seyahat ettiğimiz de oluyor. Okulum tarafından böyle bir göreve layık görülmek son derece gurur verici tabii ki.

KONSER ÖNCESİ DİSKO KRALI

İstanbul’da neler yapacaksınız? Nerelerde konser vereceksiniz?

- İstanbul’a sadece konser vermeye değil, aynı zamanda dört şarkılık bir konsept albümü kaydetmeye geliyoruz. İstanbul’da kaldığımız sürenin bir kısmında bu amaçla Babajim Stüdyoları’na kapanacağız. Bu projenin dışında tabii ki en büyük hedefimiz, müziğimizi mümkün olduğunca geniş kitlelere duyurmak. Bu amaçla 17 Haziran’da Ghetto’da, 24 Haziran’da da Hayal Kahvesi Bistro’da konserler veriyoruz. Ayrıca 11 Haziran’da da Okan Bayülgen’in “Disko Kralı” programında canlı performans sergileyeceğiz.