Medya
10 Nis 2012 08:42 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:31

DÖRT PSİKOPAT AYNI HÜCREDE!

Türk tiyatrosunu nasıl bilirsiniz? Kuzey ve Güney'in yıldızı Buğra Gülsoy kendi yazdığı oyunda tarihin gördüğü en vahşi dört seri katili aynı hücrede buluşturuyor! Murat Tolga Şen yazdı.

Tiyatromuz değişiyor. Geçen yıl Behzat Ç’nin yıldızı Erdal Beşikçioğlu’nun oynadığı “Bir Delinin Hatıra Defteri” adlı tek kişilik müthiş performansta hissetmiştim bunu ilk defa… Eskisi gibi arkaya iki paravan kurup, “Selam Alfred”, “Sana bir içki hazırlayayım Sergei” gibi abartılı repliklerle dolu oyunların modası çoktan geçti. Bu işi ciddiye alan bazı isimler de hem dekor hem de oyun anlamında yeniliklere imza atıyorlar.

Dün akşam Garajistanbul’da izlediğim “Pragma” da böyle bir oyun. Oyunu "Kuzey & Güney’den tanıdığımız Buğra Gülsoy yazmış ve beş oyuncusundan biri…. Buğra’yı önceden beri tanıdığım için hiç şaşırmadım. İnsan olarak çok sevmemin dışında gerçekten yetenekli bir sanat insanı olduğunu düşünüyorum. Dizisiyle hatırlatmama rağmen Buğra Gülsoy bir TV yıldızı olmanın çok ötesinde… “Pragma”  Buğra Gülsoy’un yanı sıra Serhat Teoman, Mert Öner ve Emre Erkan gibi yetenekli oyuncuları sahnede izleme fırsatı veriyor.

“Pragma” bizi bir kafes içinde dört seri katil ve dört kutu ile baş başa bırakıyor. Bu fikir bana nedense “Cube” filmlerini hatırlattı ama itirazım yok. Seyirci bu cam kutuyu saracak şekilde konuşlandırılmış. Ted Bundy, Richard Ramirez, Andrei Chikatilo, yerde ölü yatan Charles Manson ve onun yere akmış beyin parçalarını yemekle meşgul olan “yamyam” Albert Fish…

Farklı dönemlerde yaşamış bu beş deliyi aynı alana sokma fikrinin epey bir şiddet ve gürültüye sebep olacağını bilerek oyuna gitmekte fayda var. Zor bir oyun ve oldukça önyargısız bir seyirciye ihtiyaç duymakta… Karşınızda sürekli mastürbasyon yapan, ceset parçalarını yiyen, kavga eden, deliren karakterler var. Oyuncular da bu salınımı canlandırabilmek adına ellerinden geleni yapıyorlar. Buğra Gülsoy “Pragma” ile bir tiyatro başyapıtına imza atamasa bile oyalayıcı ve üzerinde epey düşündürücü bir oyun sahneye koymayı başarmış… Şiddetin dozu biraz daha arttırılsa neredeyse Fransız "Grand Guignol" tarzı bir oyun olarak ilan edeceğim "Pragma"yı. Bu arada, hemen önümde Rahşan Gülşan oturuyordu ki kendisi bazı sanat ulemalarından çok daha sıkı ve samimi bir takipçidir. Acaba o neler yazacak?

Son söz, “Aman hep sinema, hep dizi! Gidelim de bir de Tiyatro oyunu izleyelim” derseniz “Pragma” yı şiddetle! tavsiye ederim.

twitter.com/murattolga
murattolga@gmail.com