Televizyon
10 Haz 2014 11:45 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:16

Diziler final yaparken mermi manyağı olduk!

Final yapan ya da sezonu bitiren diziler evimizin salonunu Texas'a çevirdi! Her dizide eli silahlı biri var. Murat Tolga Şen yazıyor...

Yıllardır çok sevdiğim bir dostum ve yazılarımın sıkı bir takipçisi olan Mustafa Hindistan'dan bu sabah bir mail aldım. Final yapan TRT dizilerinin Texas kasabasına döndüğünden, eline tabancayı-tüfeği alan dizi kahramanlarının bir yerleri bastığından şikayet ediyor ve bir TV eleştirmeni olarak bu konuda yazmamı rica ediyordu.

Öncelikle, çok duyarlı ve gerekli bir çağrı bu... Gerçekten de dizilerin, özellikle sezon finalleri, kan ve barut kokuyor. Aslında bu, yapımcıların yeni sezonda oyuncularla pazarlığa otururken elini güçlendiren bir şey... Sezon finaline bir çatışma koy ama kimin öldüğünü soru işareti olarak bırak, o karakteri oynayan oyuncu yeni sezonda zam isterse öldür, "sen ne verirsen abi" derse hastaneden sağlam çıkart, diziye devam etsin. Kurtlar Vadisi'nin icat ettiği, son zamanda iyice suyu çıkartılan bir formül.

Elbette olan TV başına oturan seyirciye oluyor. Haberlerden hemen sonra bu kez dizilerden, evin ortasına kurşun yağıyor. Bu konuda yazmak hem de hep yazmak lazım ancak Mustafa'nın maili kendi derdini o kadar güzel anlatıyor ki, bu sefer onun bana yolladığı maili paylaşmayı daha gerekli gördüm. Okuyun, siz de hak vereceksiniz.

"Malum, son zamanlarda artan toplumsal cinnet ve silahlı yaralama hatta öldürme olaylarını görüyoruz, peki böyle bir ortamda dizilere de görev düşmüyor mu, verdikleri mesajlar açısından?

6 Haziran Cuma akşamı, TRT1'in en başarılı dizilerinden ve bence TV kanallarının en iyi polisiye/aile dizileri arasında gösterilebilecek olan "Böyle Bitmesin" dizisinin final bölümü vardı, TRT bu diziyi neden bitirme gereği duydu bilemiyorum çünkü sadık bir bir izleyici kitlesi vardı.

Dizinin finalinde, baş roldeki Nisa Yazıcı karakteri, kendini yetimhaneye bırakan öz babası yıllar sonra karşısına çıkıp kendini tanıtınca, adamı bacağından vurdu! Gerekçe: "ahdı varmış, karşısına çıktığı anda vuracakmış", bu tuhaf tanışma faslından sonra baba-kız filmin bitiş sekansında sarılarak barıştılar. Bu bir!

8 Haziran Pazar akşamı ise, yine TRT1 ekranlarında, hatalarla dolu, berbat senaryoya sahip olan, son derece başarısız ve "külkedisi masalından aşırılmış gibi duran" - Bir Yusuf Masalı dizisi final bölümü ile ekranlara veda etti.

Bir Yusuf Masalı dizisinde, bir paşanın yeğeni ile ona aşık olan bir aşçı yamağının oğlu "Yusuf"un imkansız aşkları konu ediliyor, konular don lastiği misali gereksiz ve akla zarar şekilde uzatılıp duruyordu -ne zaman denk gelip izlesem, o eski berbat Brezilya dizilerindeki gibi bir temsille karşılaşıyordum.

Final bölümün son kısımlarında, babasını bir ferman ile düşman hattına yollayan kişinin, aşık olduğu Züleyha'nın amcası olan paşa olduğunu öğrenen Yusuf, bir silah satın alıp paşayı vurmak üzere konağa gider. İstemediği bir kişiyle evlendirilmek üzere olan Züleyha ise baba yadigarı silahla intihar etmek üzeredir, Yusuf konakta çıngar kopartınca Züleyha aşağı iner ve Yusuf'un silahı amcasına doğrultup hesap sorduğunu görür, kimse Yusuf'u ikna edemez ve Züleyha bir anda sevdiği adam ile amcasının arasında kalır! Son görüntüde konak dış cepheden gösterilir, Züleyha'nın sesi görüntüye düşer "Yusuf" diye bağırır ve bir silah patlaması ile dizi ekranlara veda eder. Kimin kimi vurduğu seyirciye bırakılır. Bu da iki!

Ve pazartesi akşamları, denk geldikçe izlemekten çok keyif aldığım, Orhan Gencebay müzikleriyle hoş bir hava yakalayan "Beni Böyle Sev" dizisi, Altan Gördüm ve Lale Mansur'un da başrollerinde oynadığı dizi, Dünya Kupası yayınları nedeniyle 9 Haziran Pazartesi akşamı Sezon finali ile ekranlara veda etti.

Dizide kötü adamı oynayan Altan Gördüm, zengin bir adamdır, ancak imza yetkisi verip şirketin yönetimini devrettiği yeğeni şirketi batırır ve adamın tüm mal varlığına ihtiyati tedbir konulu

Altan Gördüm, eşi ile birlikte -evinde elektrik ve sular da ödenmeyen borçlarından dolayı kesildiği için- çok küçümsedikleri gelini ve oğullarının evlerine yerleşmek zorunda kalır, telefonda tartışıp azarladığı yeğeni ise bölümün final kısmında bu evi basar, elindeki pompalı tüfeği Altan Gördüm ve oğluna doğrultur, uzun süren diyaloglar sonrasında, apartmanı dışarıdan gördüğümüz bir esnada iki el pompalı tüfek sesi duyarız, sonrasında ise başrolde yer alan Zeynep Çamcı ve Alper Saldıran'ın "biz çok büyük bir aile olacağız" hayal görüntüleri ekrana gelir, kimlerin vurulduğu ya da öldürüldüğünün açıklaması yeni sezondaki bölümlere kalır. Bu da üç!

Şimdi, acaba dizi veya ekran yazarlarından eleştirmenlerinden biri de çıkıp "Yahu ne oluyor, nedir bu silah sevdası?" der mi ? Bu dizilere başka türlü finaller yazılamaz mıydı? TRTdeki üç dizinin final bölümlerinde böyle silah ve vurulma vak'alarının yer alması tesadüf müdür yoksa bilinçli bir çaba mı?"

MURAT TOLGA ŞEN