Televizyon
04 Mayıs 2012 15:38 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:37

BAYAN ANCHORMAN DÖNEMİ BAŞLAYACAK, HABER MAGAZİNLEŞECEK!

Bugün TV'de “Tarık Toros'la Editoryal” programında, reyting kaosunu yorumlayan Prof. Ali Atıf Bir ilginç açıklamalar yaptı.

Bahçeşehir Üniversitesi Reklamcılık Bölüm Başkanı, Reklam ve Tüketici Araştırmaları Merkezi (RETAM) Müdürü Prof.Dr. Ali Atıf Bir, televizyonlarda Televole dönemine dönüleceğini, bayan anchormanlerin tercih edileceğini, haberin magazinleşeceğini iddia etti.

Bugün TV’de “Tarık Toros’la Editoryal” programında, reyting kaosunu yorumlayan Prof. Bir, 1 Mayıs’ta Kantar Medya TNS’in reyting döneminin başlayamamasına gerekçe olarak denetimin öne sürüldüğünü, esasen televizyon kanallarının mutabakata varamadığını önü sürdü.Prof. Ali Atıf Bir, reyting ölçümü yapılan hanelerde değişen sosyo ekonomik statünün, seviyeye aşağıya çektiğini belirtti.

İşte Ali Atıf Bir’in Tarık Toros’a yaptığı açıklamalar:

DENETİM BAHANE EDİLDİ

Reyting ölçümü 1 Mayıs’ta başlayacaktı. Denetim bahane edilerek donduruldu. Çünkü reytingi düşük olanlar yüzünden kanallar arasında mutabakat sağlanamadı. Çok iyi imajla reklam alan kanallar var, ama hiçbir biçimde bunlar reytinge yansımıyor. Az satan ama etkili olan gazeteler vardır ama onlar etkili de değiller. Gazeteden kamuoyu oluşturursun, fakat televizyonla bunu çok zor oluşturursun. Bana sorarsanız, Eylül’den önce başlamaz. Eylül’e kadar 3 bin haneye ulaşılır. Bir dahaki Haziran ayına kadar da 4 bin eve ulaşırlar.

TELEVOLE DÖNEMİ BAŞLIYOR

Sosyo Ekonomik Statü (SES) çok önemli, çünkü olduğu gibi panelin yapısını değiştirecek. Türkiye’ye müjdeyi veriyorum, bir yıl içerisinde Televole dönemine geri dönüyoruz. Bayan anchorman’ler artacak ve televizyon yayıncılığı şu anda beğenmediğiniz yapının iki çıta daha altına inecek. Eski uygulamada, ölçümlenen hanelerde oturanların annesinin ve babasının eğitim düzeylerine kadar gitmek kötüydü. Fakat şimdi, eğitim olduğu gibi geri plana atıldı, gelir ve meslek durumu daha fazla önem kazandı. Yeni sistemde meslekle eğitimin kombinasyonu var, mesleğin ağırlığı daha fazla. Daha az eğitimli insanlar, çok daha iyi işlerde çalışıp çok kazanabilirler. Türkiye’nin gerçeği bu. Bu gerçeği alıp televizyona uyguladığınız zaman, bugünkü televizyonu bile bulamazsınız. Maalesef gerçeğe yakın bir sisteme doğru gidiyoruz. Fakat televizyon yayıncılığının kalitesini, bir tık daha yukarıda tutmak lazım.

BAYAN ANCHORMAN DÖNEMİNE DÖNÜLECEK

Bir yıl içinde, 15 yıl öncesine geri döneceğiz. Televole dönemine geri döneceğiz. Bayan anchorman dönemine gideceğiz. Çünkü iyi eğitimli kesim haberi erkekten almak ister. Haberde güvenilirlik aramayan, haber olsun da ne olursa olsun diyenler belirleyici olacak. Haberler, magazinleşecek. Bu doğru mu? Elbette değil. En azından, A, B, C1 grubunda, aile reisliğinde lise mezuniyetini şart koşmak gerekiyor. Bu sistemin revize edilmesi de güç. Böyle başlayacak.

UZUN VADEDE TEKEL BİTER

Uzun dönemde bunu da bırakacağız, isteyen istediği gibi ölçecek. İsteyen de gidip bunu kullanacak. Birden fazla şirket ölçecek, RTÜK’ün bir ölçümleme yönetmeliği olacak. Böyle bir yapıya gidilecek, diye düşünüyorum. Bunlar hep deneyimle olan şeyler. Ben bunları hep yaşadım. ABG döneminde, üç dört kere statü değişiklikleri yaptık, sonuçlarını da gördük. Son yapılan sosya ekonomik statüyü görünce, bir yıl içinde nasıl bir tablo olacağını görüyorum. A ve B grubunun, C grubunun evinde lise mezununu sınırlandırmazsanız, kötü bir televizyona sahip olursunuz. Çünkü şu andaki sistemde, hiç lise mezunu olmadan orayı tutturabilirsiniz.

DVD DÖNEMİ BAŞLIYOR

TV’lerde kendine göre yayın bulamayan üst gelir grubu, eğitim grup, internetten yabancı dizi indirecek, DVD’ye dönecek. Onlar eğlenme alışkanlıklarını dışarıdan karşılayacak. Bu süreç daha çok D&R’lara DVD Shop’lara yarayacak, göreceksiniz. Şu anda AB grubu çok düşük, yüzde 14’lerde. Hiçbir zaman da gerçek AB’yi bulamazsınız. Çünkü üst grup, evine reyting cihazı taktırmak istemez. İsteyen hanelerin, daha alt gelir grubundan ve hediye için yapma olasılığı daha yüksek. Şöyle tip insanlar da var, “Olsun ya, Türkiye’nin kaderini ben belirleyeyim.” Ama onlar da az televizyon seyrediyorlar