Gündem
29 Nis 2012 17:07 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:35

BAŞBAKAN ERDOĞAN'DAN TİYATROCULARA SERT ÇIKIŞ!

Başbakan Erdoğan, Şehir Tiyatroları yönetmeliğiyle ilgili tiyatro sanatçılarına sert cevap verdi.

İstanbul Şehir Tiyatroları'nda repertuarı belirleme yetkisi genel sanat yönetmeninden alınarak, ikisi bürokrat yedi kişilik bir kurula verilmiş ve bu karar sanatçıların büyük tepkisini çekmişti.

Başbakan Erdoğan, Şehir Tiyatroları yönetmeliğiyle ilgili tiyatro sanatçılarına sert cevap verdi. Erdoğan 'Soruyorum siz kimsiniz? Sanat sizin tekelinizde mi?' dedi. Başbakan Erdoğan ayrıca Şehir Tiyatroları'nın özelleştirilmesini teklif edeceklerini açıkladı.

Erdoğan'ın tiyatrocularla ilgili sözleri şöyle oldu:

'PARMAK SALLAYARAK AŞAĞILAMA DEVRİ GEÇTİ'

İstanbul’da şehir tiyatroları meselesinde o despot anlayış, o kibirli tavır tekrar kendini gösterdi. Soruyorum siz kimsiniz? Bu ülkede sanat sizin tekelinizde mi? Geçti o günler. Artık despot aydın tavrıyla parmağınızı sallayarak bu milleti aşağılama dönemi geride kaldı.

Gelişmiş ülkelerin hemen hemen tamamında devlet eliyle tiyatroculuk olmaz. Ben Kadir Bey'i tebrik ediyorum ve aynı şeyi şu anda Bakanlar Kurulu'na getireceğim. Özel bir yönetim değil, tiyatroları özelleştirmeye götürüyorum.

Tiyatroları özelleştirmek suretiyle buyurun tiyatrolarınızı istediğiniz gibi oynayın. Destek gerekirse biz de istediğimiz oyunlara sponsor oluruz. Buyurun işte özgürlük.

Ama kusura bakma geleceksin hem belediyeden  maaşını alacaksın ondan sonra da yönetime istediğin gibi verip veriştereceksin. Olmaz öyle şey.

Başbakan Erdoğan, gündemdeki diğer konulara ilişkin de şu değerlendirmeleri yaptı:

Sizler Cumhuriyetin umudu, aydınlık yarınlarısınız. Sizler Fatih Sultan Mehmet’in, Yavuz Sultan selim’in, Kanuni Sultan Süleyman’ın yol arkadaşınız. Siz gerektiğinde şefkatin dilini konuşursunuz, ama siz gerektiğinde Gazi Mustafa Kemal’in olduğu gibi Çanakkale şehitleri’nin ahvali olduğunuzu göstermekten çekinmezsiniz.

İşte bu gençlik 23 Nisan 1920, 29 Ekim, 19 Mayıs, kurtuluş savaşı ruhunu çok ama çok iyi bilen bir gençliktir. Hiç kimse bize 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim dersi vermeye kalkmasın. Tem dersine bu derleri öğrenmek isteyen varsa buyursun bu gençlikten öğrensin.

“KİMSE BİZE PARMAĞINI SALLAMASIN”

Kimse mürebbiye gibi bize parmağını sallamasın. Türkiye’nin tapusu belli kesimlerin elinde değil, 75 milyonun elindedir, yüreğindedir. Biz gençleri sıkıcı törenlerle değil, 19 Mayıs’ın ruhuna uygun törenlerle kutlama taraftarıyız. Kendilerini 19 Mayıs’ın yegane sahibi görenlere istismar fırsatı tanımayacağız.

Türkiye’de darbeler dönemi geri gelmemek üzere kapanmıştır. Biz çeteler ve cunta karşısında sizler için dik durduk. Aynı şekilde sizler de dik duracaksınız. Ben dindar bir nesil yetiştirmek istediğimizi ifade ettim. Benim bu ifadelerimi aziz milletim çok iyi anladı ama statüko anlamak istemedi. Biz bu ülkede çok büyük çileler çektik. Biz milli manevi değerlerine bağlı bir dindar nesilden bahsediyoruz.

Elitler kusura bakmasınlar biz artık bu ülkede varız. Biz bu ülkenin öz çocukları öz evlatlarıyız. Biz bunun için dindar nesil diyoruz. Biz dindarların aşağılanmadığı bir ülke için dindar nesil diyoruz. Gençlerin kültür emperyalizminin yönlendirmesine maruz kalmadan özgür tercih yapabilmesi için dindar nesil diyoruz. Formatlamaya itiraz ediyoruz. 30 Mart eğitimde baskının ideolojinin sona erdiği gündür. 30 Mart bu milletin çocuklarına yapılan zulmün son bulduğu gündür.

TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ SORUNU

Tutuklu vekiller meselesi Ak Parti’nin değil tamamen bu partilerin eseridir. Milli iradeye saygısızlık yapan bizzat CHP, MHP ve BDP’nin kendileri olmuştur.

Meclis Başkanı bir çalışma yapıyor. Biz partimizde bu konuyu konuşup değerlendiririz. Ama sonucunu bildikleri halde muhalefet partilerinin sorumluluğu Ak Parti’nin üzerine yıkma çabalarına asla izin vermeyeceğiz.