CHP muhalif görünümlü gazetecileri ifşa mı edecek?

Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.

KESKİN KALEM keskinkalem@medyaradar.com

Ya olduğun gibi görün…
Ya göründüğün gibi ol…

Hazreti Mevlana’nın bu derin sözleri, yıllar geçtikçe, şu upuzuuuun hayatımda, daha da anlam kazandı sırdaşlarım.

Medya düzeni denilen bu maskeli baloda, kendime hiç yer edinemedim.

‘’Yaktım gemilerimi
Dönüş yok artık geri
Tak etti canıma bu maskeli balo
Bu maskeli balo
Ve onun sahte yüzleri.’’

Ve Murathan Mungan’ın şu güzel şiirinde olduğu gibi, gemileri yaktım.
Dumanı tüten gemimin güvertesinden sizlere sesleniyorum yıllardır.

Yine uzun bir peşrev yaptım.
Amma sizlere anlatacağım yeni hikayeye yakışır bir peşrev oldu yoldaşlar.

Medyada ilk Keskin Kalem yazdı:
Muhalif görünen ancak iktidara çalışan çok gazeteci var, dedi.
İnanmayan dönüp eski yazılarıma bakabilir.
O kadar çok link var ki, koymaya üşendim.

Bu yazıların özellikle CHP genel merkezinde ve gerçekten muhalif gazeteciler arasında büyük ses getirdiğini biliyorum.
Bu bahsettiğim isimlerin başında İsmail Küçükkaya geliyordu mesela.
Binali Yıldırım’la yakınlığından, beşli çeteye yanaşmalarına kadar pek çok vukuatını yazdım.
Ha diyeceksiniz yazdın da n’oldu.
Adam hala Halk TV’de.

Siz de haklısınız.
Ben bile arsızlığın bu kadarını tahmin edemedim.
Ama sırdaşlar bir yerde artık bu kadar arsızlık su yüzüne vurmuşsa, o gemi batıyor demektir.

Bence o batan gemi, muhalifmiş gibi görünen, aslında iktidara çalışan iktidar tarafından fonlanan gazeteciler.
Ve sayıları hiç de az değil.
İçlerinde öyle isimler var ki, ‘hadi canım oradan’ dersiniz.

O isimleri ben şimdilik açıklamıyorum.
Mızıkçılık yapmak istemem.
Nedeni şu sırdaşlarım.
Çünkü keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, CHP Genel Merkezi bir süredir bu muhalifimsi gazetecileri markaj altına almış.
Titiz bir çalışmayla isimlerini, bağlantılarını, aldıkları paralarına kadar belirlemiş.

Veeeeeee CHP Genel Merkezi, seçim yaklaşırken bu muhalifimsi gazetecilerin operasyonlarına karşı ön almak için, isimlerini tek tek ifşa etmeyi düşünüyormuş.
Kemal Kılıçdaroğlu da bu operasyona bizzat onay vermiş.

Eğer bu operasyon gerçekleşir ve o isimler ifşa edilirse, burada hep birlikte, detayları konuşuruz.
O zamana kadar biraz sabır sırdaşlar…

O MEDYA KURULUŞUNDAKİ ŞANTAJ ÇARKI NASIL DÖNÜYOR?

O yazım elden ele dolaştı…
Herkes satır satır okudu, kelimelerini ezberledi…
Linkleri paylaştı…
Yönetim katından, çaycısına kadar herkes amma herkes Keskin Kalem’i konuştu…

Sırdaşlar, geçtiğimiz hafta, ana akım bir TV ve TV’ye bağlı web sitesinde dönen, yönetime yapılan FETÖ şantajı çarkını yazmıştım.
Yazı çok okundu.
Hem rakamlar, hem de keskin kulaklarıma fısıldananlar böyle diyor.

Ufak bir hafıza tazelemesi yapalım, sonra da öğrendiğim inanılmaz yeni detaylara gelelim.
Geçen hafta ne demiştim?
Ana akımda bulunan büyük bir haber kanalında dikkat çekici bir gelişme oldu.
Bu kanalın tepe yöneticisi hakkında daha önce FETÖ’ye destek verdi diye tweet atan bir isim,
yakın zamanlarda TV’nin program müdürlüğü koltuğuna oturtuldu.

Skandal sadece bu değildi aslında, şantajla büyük koltuk kapma ‘geleneği’ meğerse yıllar önce gerçekleşen bir şantaj hikayesiyle gelenek haline gelmiş.
Bu yayın kuruluşunun web sitesinin başında bulunan GYY, yine kurumun tepe isminin yurtdışına gerçekleştirdiği bir ziyaret ya da seyahat üzerinden, FETÖ bağlantısı kurarak, şantajla o koltuğa oturmuş.

Geçen hafta sizlerle paylaştığım bu skandala dair, çok yeni ve sindirmesi zor detaylara ulaştım yoldaşlarım.
Sindirmesi zor, çünkü onca gazeteci emeğiyle bir yerlere gelmek için ter dökerken, yöneticilerin hangi kriterlere göre seçildiğini görmek, midemi bulandırdı.

Neyse ben detaylara geleyim, zaten hikaye yeterince can sıkıcı.
Keskin kulaklarıma gelen yeni bilgilere göre, bu GYY’ye şantaj çarkı konusunda akıl veren ünlü bir köşe yazarıymış.
Köşe yazarı, ‘sağ kolum’ dediği bu şahıs GYY olabilsin diye, bir şantaj planı dizayn etmiş.

Plan şöyle:
Medya yöneticisine, ‘sizinle ilgili çok önemli bir kulis aldık, FETÖ’den gözaltına alınacaksınız’ denilmiş. (Keskin not: Oysa ki böyle bir şey yok, tamamen yalan.)
Medya yöneticisi paniklemiş.
Ve bir ülkeye seyahat etmiş.
Bu kumpası da kaydetmiş tabii ki bu şantaj çetesi.

Sonrası malum: yönetici kumpasa düşürüldüğünü anlamış.
Bu şantaj çetesinin zoruyla da, sitenin başına, çetenin üyesi olan işte o yöneticiyi geçirmiş.
Artık nasıl bir şantaj çarkıysa, aradan geçen onca yıla rağmen de GYY koltuğundan hiç kalkmamış.

Vay beeeeeee dediğinizi duyar gibiyim sırdaşlar. Acaba bu yayın kuruluşunda GYY olan başkaları da, aynı şantaj çarkıyla mı koltuğuna oturdu?
Aklımda deli sorular.
İşteeee Keskin Kalem bu soruların peşine düştü.
Bakalım aynı durum diğer GYY’ler için de mi geçerli…
Cevaplar bir sonraki yazımda yoldaşlarım…
Bilgisi olanları da e-postama yazmaya davet ediyorum.
Biliyorsunuz, anlatacağınız her şey aramızda!

keskinkalem@medyaradar.com

Tüm yazılarını göster