Güncel
14 Şub 2021 15:34 Son Güncelleme: 14 Şub 2021 15:34

Ağrı Tedavilerinde Fizyoterapi Uygulamaları

Yaşam kalitemizi etkileyen faktörlerin başında “sağlıklı olma” koşulu aranır. Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlık tanımına baktığımızda da kişinin, kendisini fiziksel ve ruhsal olarak iyi hissetmesi ifadesini görürüz.

Birçok farklı etmen gibi ağrı da bedensel sağlığımıza olumsuz yönde etki ederek; kötü hissetmemize neden olabilir. Ancak modern tıptaki imkanlarla ağrı tedavisinden yararlanarak, yaşam kalitesi arttırılabilir Fizyoterapi metotları, rehabilitasyon programı ve multidisipliner terapi destekleri sayesinde ağrı sorununun üstesinden gelinebilir.  

Ağrı Nedir ve Nasıl Oluşur?

Kişinin her alanda hareket yeteneğini kısıtlayan ağrı oluşumu, birey üzerindeki algısı ve yansıması açısından kompleks bir duygudur. Yani ağrı sadece dokuda varolan bir problem değil ayrıca zihinsel kaynaklı hassasiyet problemleri olarakta düşünülebilir. Genel olarak; kas, eklem, kemik, sinir gibi doku veya diğer organlarımızın hareket bozuklukları sonucunda açığa çıkan olumsuz durumuyla oluşur. Bel, boyun, sırt ve eklem ağrısı gibi türevleri vardır. Vücutta deri diye anladırılan tüm dokular ve bu dokulara bağlı yapıların tamamı ağrı oluşturabilir. Bazen ise; zarar gören dokular iyileştikten sonra ağrı devam ederler. Bu ve buna benzer durumlarda doku hasarından ziyade ağrının oluşum mekanizmasını anlayabilmek ve çözebilmek için ilgili sağlık uzmanından destek almak gerekir. 

Ağrıların Günlük Yaşama Olumsuz Etkileri Nelerdir?

Ağrı duyan kişiler; sosyal hayatları, ev ve iş yaşamlarında olumsuz yönde etkilenir. Bu kişilerin genel durumları bozulur. Hayat kalitesinde ki düşüş ve azalma ile birlikte artan hareketsizlik, kilo alma, ruhsal olarak depresif ve isteksizlik gibi şikayetler giderek artar ve basit ağrılı ve çözülebilir bir durum tüm günlük yaşama olumsuz etki eder.
 

Ağrı için Fizyoterapi Tedavisine Nasıl Başlanır?

Ağrı tedavisi için fizik tedavi metotları sıklıkla tercih edilir. Tüm Dünyada başarı ile uygulanmakta olan fizyoterapi tedavisine başlamak için öncelikle ağrı konusunda gerekli tanı ve teşhis hekim tarafından konulmalıdır. Sorunun kaynağını saptayabilmek için ilk durak hekimler olmalı; sonrasında fizyoterapiste danışılmalıdır. Kesin ve doğru tanıdan sonra fizyoterapi tedavisine geçilmelidir. Tedavi tam bir ekip işi olmakla beraber; fizyoterapistler, bu ekibin en önemli destekleyicisidir.

Dünyada Fizyoterapi Yöntemi Neden Bu Kadar Önemli?

İçinde bulunduğumuz çağın yaşam tarzı; kalp hastalıkları, hipertansiyon, kanser, astım, bronşit, obezite, diyabet ve artrit gibi hastalıkların yanı sıra fıtıklar, ağrılar, omurilik - kas problemleri, duruş bozuklukları ve sinir sıkışmaları gibi rahatsızlıkları da beraberinde getirmektedir. Yüz yıllardır geniş alanda uygulanan fizyoterapi metodu, doğuştan ya da sonradan ortaya çıkabilecek yetersizliklerin, yaralanmaların, sakatlıkların veya anatomik yapıdaki aksamaların tedavisini ayrıca işlevsiz kalan uzuvların yeniden fonksiyon kazanmasını amaçlar. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de fizyoterapi başarılı sonuçlarıyla sağlık sektörüne hizmet eder.

Ameliyatsız, İğnesiz ve İlaçsız Şekilde Ağrıdan Kurtulmak Mümkün!  

Fizyoterapi, ağrıların giderilmesinde önemli bir etkiye sahiptir. Fizyoterapide iğne, ilaç, ameliyat veya enjeksiyon uygulamaları kullanılmaz. Çoğunlukla bel - boyun bölgelerindeki ağrıları gidermek ve fıtıklarla mücadele etmek için fizyoterapiden yararlanılır. Bu yöntemde multidisipliner çalışmalarla, akademik zemine dayalı, güncel fizik tedavi uygulamalarıyla konforlu bir tedavi süreci uygulanır. Doğal bir iyileşme süreciyle birlikte  başarılı sonuçlar alınır. Eğer siz de ameliyatsız, iğnesiz ve ilaçsız şekilde ağrılarınızı ortadan kaldırmak istiyorsanız; fizyoterapinin gücünden yararlanabilirsiniz.

Marmara Üniversitesi Ortopedik Manipulatif Fizyoterapi alanında uzmanlığını yapan Uzman Fizyoterapist Ahmet Burak Sezgin’den randevu alarak siz de ağrılarınıza dur diyebilir ve yaşam kalitenizi artırabilirsiniz.

 

ETİKETLER
#fizyoterapist